Doğuştan sakal ve bıyığa sahipmiş gibi gözükecek tüylere sahip olan bu kedinin, dünya üzerinde askere gidemeyecek tek kedi olduğuna inanmaktayız.

Karşımıza çıkan kedileri sevmek için hayatımızdan büyük bir zaman dilimine feda ederek yalnızca bu işe odaklanmak bizler için kaçınılmaz bir durum haline gelirken kedilerin nasıl sevileceği konusunda bizlere aydınlatacak bir içerik ile karşınızdayız.

Özellikle toplu taşıma araçlarına bindiğimiz zamanlarda önümüzde bulunan insanlara ücreti uzatıp bizim yerimize şoföre iletmesini istediğimiz anlarda önümüzde bulunan bu insanın bizlere dönerek aynen bu şekilde bir bakış attığını görmemiz oldukça kaçınılmaz bir durumdur.

Çocukken hepimizin ileride meslek sahibi olduğumuz zamanları düşündüğümüzde aklımızda canlanan bazı meslekler olmuştur. Yaşımızın meslek sahibi olma seviyesine geldiğinde küçükken hayalini kurduğumuz mesleklerin oldukça dışında bir seçim yapmak ise kimi zaman kaçınılmaz bir hal alabilmektedir.

Sosyal medya üzerinde gezerken denk geldiğimiz hayvan videolarında özellikle kedi türlerinin sergiledikleri ilginç davranışları, anlam veremediğimiz garip huyları, çıkardıkları o ilginç sesler, hiç beklemediğimiz anlarda beklenmedik yerlerden çıkma eğilimleri ile diğer türlerden öne çıktıklarını söylemek çok da yanlış olmayacaktır.

Babasından kendisine kedi bıyığı çizmesini isteyen kız, babasının kendisine kalın bir hilal bıyığı çizmesi üzerine hayatının şokunu yaşamış. Hayatın içerisinde hepimizin zaman zaman hayal kırıklığı yaşadığı, güvendiği dağlara karlar yağmış gibi hissettiği, en çok güvendiği insanlardan hiç beklemediği darbeler aldığını hissettiği anlar olmuştur. Fakat kendimizi en azından bu kadar erken yaşta ve babamızdan böyle bir darbe almamış olmamız konusunda teselli edebiliriz.

Teknolojinin özellikle sosyal medyalarına karşı olan ilginin gelişmesi ile birlikte YouTube, Instagram, Twitter ve bilhassa TikTok uygulamalarında karşılaştığınız editlerin, videoların başrollerini oldukça özgün içerikler üretiyor olmaları her ne kadar bizleri sevindiriyor olsa da bazı içerikleri denk geldiğimizde kendimize şaşırmaktan alıkoyamıyoruz. Özellikle bu videodaki gibi kendine video çeken bir kedi ile denk gelmeyi hiç beklemiyorduk. Bu video sizleri nasıl etkiledi bilemiy…

Hayatımızın çok gerisinde kalmış bir olayda, öylesine söylenmiş gibi, önemsiz duran, üzerinde durmadığımız, düşünmediğimiz bir cümlenin, aylar sonra mutlu mesut hayatımıza devam ederken ve ortada hiçbir sebep yokken birden aklımıza gelip, olayın altında yatan asıl sebep gözümüzün önünde dikildiğinde şaşkınlıktan bir noktaya kilitlenip kalmamız çok da haksız olmadığımız bir tepkidir. Bu anlarda girdiğimiz şoktan çıkabilmemiz biraz da çevremizdeki insanları…

Dünya üzerinde Oscar ödülünü hak eden tek bir insan varsa o da; arkadaşından defalarca kez dinlediği konuları, bir kez daha mevzusu açılınca ilk kez dinliyormuş gibi ilgili, heyecanlı ve meraklı bir duruş sergilemeye çalışan ve bunda oldukça başarılı olabilen inanlardır. Bu insanları Hollywood'dan çıkan herhangi bir projenin içine yerleştirsek orada da göze batmayacaklarına gönül rahatlığı ile emin olabiliriz. Videoda kendini görenler ödül töreni konuşmalarını…

Bugüne kadar beyninizin size oynadığı tüm oyunları unutun. Hayatınız boyunca karşılaşmadığınız bin benzerlikle karşı karşıyasınız ama endişelenmeyin. Cennet Mahallesi Muharrem fok balığı gerçek değil ve size zarar veremez.

Kendi yaptığı doğal dondurmalardan çocuklara ücretsiz veren dondurmacı, bu davranışı ile tüm dondurmacılara örnek oldu...

Babalarımızın bir şey istediğimizde verdiği klasikleşmiş cevabı olan 'bakarız' yerine kullanabilecekleri yeni bir alternatif cevap bulduk.

Her sabah iş yerine gitmek zorunda olduğumuzun farkındalığında maruz kalınca babamızla yapmak istediğimiz konuşma ne eksik ne fazla tam olarak budur.

Biz kağıt üstünde oynattığımız kalemle en fazla cin ali çizebiliyorken adam yol ortasında bulduğu rastgele renkte taşlarla ultra gerçekçi kedi yapmış helal olsun...

Kurban bayramı yaklaştıkça içimizde büyüyen tek bir korku varsa o da 'etleri kim kesecek, kim paketleyecek, kim kim pişirecek?' düşüncesinin vermiş olduğu korkudur.

Telefonumuzun gün içerisinde bir kere bile çalmamasına rağmen toplantıya girdiğimizde hiç susmaması tesadüf değil operatörlerimizin bizlere oynadığı bir oyun olmalı.

Özellikle yaz akşamlarında sahil kenarında yürürken durup 'bir mısır alsak' diyerek kendimizi teşvik ederek sonrasında elimize yüzümüze bulaştığı için bir ufak pişmanlık yaşatan mısırın nasıl yendiğini öğreniyoruz.

Ekip ile oynadığımız online oyunlarımızda yemek saati gelince ekibin bir anda dağılıp bizim tek başımıza koca bir oyunu idare etmeye çalışmamızın hissettirdiği çaresizlik daha iyi anlatılamazdı.

Babamızdan harçlık almak için yapılması gerekenin karşısına geçip ricada bulunmak olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Doğrusu bin bir şekle girip, bin bir iltifat üretmektir.