Zeytin ağaçları
Bahçede yaşayanlar dediler ki, hele bir uzatın elinizi, elinizi keseriz de ağacı kestirmeyiz. Ağacı kesenler tüfek çekti, namlu doğrulttu. Bahçe sahipleri taş aldı eline, sopa tuttu.
Günün birinde insanlardan bir kısmı insanlardan diğer bir kısmına nasıl etsek de bir şey etsek diye düşündüler. Doğrudan bir şey etmenin çeşitli yolları vardı. Bunu yapıyorlardı da. Dolaylı olarak bir şey etmenin de çeşitli yolları vardı. Bunu da yapıyorlardı. Misal zeytin ağaçları.
İnsanlardan bir kısmının bahçeli evleri, bahçelerinde de zeytin ağaçları vardı. Bir zeytin ağacının yetişmesi yedi ile on insan yılı alıyordu. Yetişmiş bir zeytin ağacı bin yıl zeytin veriyordu. Zeytin ağaçlarından misal yaşı yüzden büyük olanları, bahçede o an evi olan insanların dedeleri, nineleri dikmiş oluyordu.
Zeytin ağaçlarından misal yaşı elliden büyük olanları bahçede o an yaşayan insanların anaları babaları dikmiş oluyordu. Zeytin ağaçlarından yaşı iki yüzden büyük olanları, bahçede o an yaşayanların ataları, zeytin ağaçlarından yaşı kırktan küçük olanları, bahçeden o an yaşayanların kendileri dikmiş oluyordu.
Böyle bakınca zeytin ağacı kök demek oluyordu. Atalar, dedeler, nineler, analar, babalar, çocuklar ve torunların hepsine zeytin veren, sinek kovan, gölge eden, can demek oluyordu.
Böyle olunca insanlardan bir kısmı, insanlardan diğer bir kısmına yapılacak fenalıklardan biri olarak zeytin ağaçlarını kestirdiler gözlerine.
Girdiler zeytin bahçesine, bir ağacı kestiler.
Bahçede o an yaşayan dede, nine, oğlu, kızı, torunları çıktılar bahçeye. Ağacı kesenleri kovdular bahçeden. Ağaca ağıt yaktılar, kesenlere ise taş attılar. Taş, ağacı kesenlerin başına gelmedi bile. Ama taş atıldı bir kere. Ağacı kesenler ertesi gün daha kalabalık geldiler bahçeye. Dediler ki siz bize taş attınız, ağaçların arasına saklandınız, bu ağaçlar kesilecek.
Bahçede yaşayanlar dediler ki, hele bir uzatın elinizi, elinizi keseriz de ağacı kestirmeyiz.
Ağacı kesenler tüfek çekti, namlu doğrulttu.
Bahçe sahipleri taş aldı eline, sopa tuttu.
Kavga şiddetli oldu. Yüz yılı neredeyse buldu. Namlu sahipleri kan döktüler, taş sahipleri öldüler de öldüler. Ağaçlar kesildi. Ağaçlar kesilince kökler budanmış oldu. Kökler budanmış olunca insan toprağına sel vurmuş gibi sürüldü de sürüldü.
Gün olur, kökten bir fidan filiz verir. Sürülenler kendi toğrağını yine sürmeye başlar. Gün olur, zulmedenlerin elleri kurur. Kim bilir.
Not: İsrail bir bezdirme politikası olarak çeşitli gerekçelerle Filistinlilere ait zeytin ağaçlarını kesiyor. İntifadanın ilk dört yılında 120.000 zeytin ağacı kesildi. Sadece 2020 ile 2022 yılları arasında Batı Şeria’da 9000’dan fazla zeytin ağacı tahrip edildi. İnsanların, çocukların ölümü yanında zeytin ağacından bahsetmenin anlamı yoktur belki. Ama insanlığın ortak kültüründe zeytinin sembolik anlamı düşünüldüğünde işin rengi de değişiyor.