Yoksulluk

Şairler, zamanı onunla düşündüler ve yoksulluk ile nasıl vakit geçirilebildiğini sordular.
Şairler, zamanı onunla düşündüler ve yoksulluk ile nasıl vakit geçirilebildiğini sordular.

Sınıflar onunla çıktı ve kavgalar... Meydanlar onunla doldu ve onunla terk edildi. Harman yerini ve bir dedenin elindeki dirgeni onunla beraber övdük. Onunla babalar mağazalarda çocuklarına tedirgin baktılar... Ayrılık ve ölümün hemen yanına yazıldı. Bir insan keşfi olarak... Onunla tanışan, yoksulluktan uzaklaşsa bile onunla olan tanışıklığını hiç unutamadı.

  • Herhâlde başka bir amacımız vardı
  • Yoksa ben niçin o kadar yoksul olayım
  • Ve niçin ağlayayım durup dururken
  • Ergin Günçe, 1948 Yazına Güzelleme

Başta ve sonda buradaydı. Zaman zaman el değiştirdi. Elini gösterdi ve kendini çok açık etti. Bir sebebi vardı onun varlığının. Kimileri buna tarihin yükü dedi, kimileri sorumluluk, kimileri kader, kimileri "çünkü hatalarımız var" dedi, kimileri "çünkü güzel hatalarımız" var diye ekledi. Bir babanın buruşmuş paltosunda gösterdi kendini, bazen kaslarda... Bazen bıyıklara, bazense entarilere bulaştı. Bir salgın gibi. Alıp başını gitmeye yeltendiği de oldu zaman zaman. Ama Türkiye'yi terk edemedi. Türkiye ona da kendinden başka bir şeyle meşgul olma hakkı tanımıyordu. En fazla, kısa bir süre dinlenmeye çekilebildi, bir köşede rolünü bekledi. Ve her seferinde, çok kısa süre sonra "yapımcı"nın ilk telefonuyla tekrar o büyük rol için hazırlanmaya başladı. Türkiye'nin en büyük oyuncusu...

Sosyologlar onunla sınıfları belirledi, siyasetçiler onunla oylarını, şehirler onunla ilçelere ayrıldı, Yeşilçam onunla besledi ithal fikirlerini, arabesk müzik onunla doğmadı elbette ama; onunla büyüttü gövdesini... Şairler, zamanı onunla düşündüler ve yoksulluk ile nasıl vakit geçirilebildiğini sordular. Onun varlığı ileri götürülmüş sorulara neden oldu. Sınıflar onunla çıktı ve kavgalar... Meydanlar onunla doldu ve onunla terk edildi. Harman yerini ve bir dedenin elindeki dirgeni onunla beraber övdük. Onunla babalar mağazalarda çocuklarına tedirgin baktılar... Ayrılık ve ölümün hemen yanına yazıldı. Bir insan keşfi olarak... Onunla tanışan, yoksulluktan uzaklaşsa bile onunla olan tanışıklığını hiç unutamadı. Hep tedirgin yaşadı. Herhâlde başka bir amacımız vardı...

  • kırlardan geliyorlar ellerinde sümbülteber
  • elbette kırlardan kırlardan gelecekler
  • başka türlü nasıl güzelleşir bu akşamüstleri
  • söyleyin nasıl dayanılır dükkânlara depolara
  • bu katran kokusu başka türlü nasıl geçer
  • Turgut Uyar, Kırlardan Geliyorlar