Yiğit, sevdiğine karşı zayıftır!
Battal ki boynuna lenger bıraktılar ölmedi, denizlere attılar selametle çıktı, kuyulardan kurtuldu, ejderhalarla boğuştu amma ne zaman ki onu seven kendisine çakıl taşı attı o zaman dünyaya gözlerini kapattı.
Battal Gazi Destanı 8. yüzyıllarda geçer. Anadolu’ya ait ilk Türk destanıdır dersek yalan olmaz. O gün bugündür onun kahramanlık hikâyeleri anlatılır.
Atıyla dünyayı turlamış, yumruğuyla kaleler yıkmış, tek başına ordular yenip ejderhalar öldürmüş bu yiğit bakın son nefesini nasıl vermiş:
Battal Gazi, tek başına Kayser’e kök söktürürken; Kayser, İstanbul’dan bin asker daha gelmesini ister. İşte o sırada kendisiyle savaşmak için gelen 1000 gâvuru daha beklerken biraz uyumak üzere bir kayayı kendisine yastık yapar.
Kayser’in kızı Battal’a âşık. Gelen 1000 asker Battal’ı uykuda öldürmesin diye yukarıdan nohut büyüklüğünde bir taş fırlatır kız.
Meğer o sırada kalenin burçlarında Kayser’in kızı dururmuş. Kayser’in kızı Battal’a âşık. Gelen 1000 asker Battal’ı uykuda öldürmesin diye yukarıdan nohut büyüklüğünde bir taş fırlatır kız. Çakıl taşı uyumakta olan gazinin sinesine değince kılıçların kesemediği, okların saplanmadığı namlı yiğit Battal Gazi oracıkta ruhunu rabbine teslim eder.
Battal ki boynuna lenger bıraktılar ölmedi, denizlere attılar selametle çıktı, kuyulardan kurtuldu, ejderhalarla boğuştu amma ne zaman ki onu seven kendisine çakıl taşı attı o zaman dünyaya gözlerini kapattı. Net!
Kaçak tütün içen üniversiteli ağıtı...
Yaklaşık iki yıldır cebinden torba sarkan, eli yüzü düzgün, T cetveli taşıyan gençleri görüp “Tinerci gençler artık yüksek tabakadan çıkıyor galiba!” diye kendi kendime sorarken acı gerçeği geç de olsa öğrendim.
- Yapılan sigara zamlarından dolayı herkes kaçak tütün içmeye başlamış. Hatta bir öğrenci evinin duvarında çalışma programı şöyleydi:
“Sabah saat 9’da kahvaltı yapılacak.
Saat 10 ile 11 arası akışkanlar mekaniği çalışılacak.
11-12 saatleri arasında en az 50 adet sigara sarılacak.
12-13 arası dinlenme saati.
14-17 arası diğer dersler vs…”
Gençlerimiz günde iki saatini tütün sarmaya ayırır oldu… Önümüzdeki süreçte Türk El Sanatları gelişeceğe benziyor. Malum, işleyen organlar gelişir…
Kabahat önderimiz...
Eğer bağlanacak bir şeyh bulamadıysan, suratına tüküren, kabahatlerini yüzüne vuran ilk adam senin şeyhindir!
Bir Kabahat Önderi kanaatini kullanarak sınıf geçirmez. Onun yanında esas duruşta olursun.
Veya şöyle diyelim: Kabahat işlemiş insanların kabahatleri bizim yolumuza fener olmalı, onlardan ibret almalıyız.
Peki ibret nedir?
İbret, beleş tecrübedir… Kaçırmayalım öyleyse… Bilelim ki suçlu ibret olup diğerlerine yol gösterdiğinde kılavuz olur.
Yani kimin ne olduğu bilinmez azizim!