Yeni güzellik tanımı

Her şey iyi niyet ile başladı. Üretilebilir ve pazarlanabilir güzellik için ilk adım atıldı; planlayıcılar güzellik denen şeyi çeşitli parametreler ile değil belirli parametreler ile kısıtlamanın işlevsel olacağına hükmettiler ve düşünmeye başladılar.

Dünyada güzellik vardı. Ama güzellik çeşitliydi. Erkek için ve kadın için güzellik denen şey çeşitli parametrelerin bir arada değerlendirilmesi ile mümkün ve tespit edilebilir hale geliyordu. Ama bu değerlendirme ve tespit elbette emek istiyordu. Haricen güzelliğin bir standartının olmaması onu pazarlanabilir ve üretilebilir olmaktan uzak tutuyordu. Ama yeni dünyada her şey üretilebilir ve pazarlanabilir, üretildikten sonra pazarlanabilir, pazarlandıktan sonra üretilebilir olmalıydı.

Her şey iyi niyet ile başladı. Üretilebilir ve pazarlanabilir güzellik için ilk adım atıldı; planlayıcılar güzellik denen şeyi çeşitli parametreler ile değil belirli parametreler ile kısıtlamanın işlevsel olacağına hükmettiler ve düşünmeye başladılar. Ayrıca bu parametreleri yerine getirmek için verilecek uğraş, bu parametrelerin belirleyicisi olan insanlara fayda da sağlayabilirdi. Onları zengin ve güçlü kılabilirdi. Ama öncelik zengin ve güçlü olmakta değil, gerçekten güzellikteydi. İnsanlar düşündüler taşındılar ve parametreleri belirlediler. Belirledikten sonra da dünyaya sundular. İnce beden, düz surat, küçük burun, renkli göz. Güzellik için bu parametrelerden en az üç tanesine sahip olma, sahip olma olur mu, uygun olma, ama uygun olma da olmaz, o halde sahip olma şartı getirdiler. Bu şartları da standart hale getirdiler. Dünyaya güzellik adına sunulan bu şeyin alıcısı ve talep edeni çok oldu elbet. İnsanlar deyim yerindeyse o parametreleri kendilerine uyarlayacak işlemlerin peşine düştüler. Önce masumca başladı her şey, küçük diyetler, hafif eklemeler, deyim yerindeyse makyaj. Erkekler ve kadınlar için belirlenen standartlara koştu erkekler ve kadınlar, önce azar azar sonra yığınlar halinde. Yığınlar halinde koşma başlayınca işlemin süresi de belirleyici halde geldi. Diyet sürece tabiydi, makyaj ise geçici. Ama ameliyat kesin çözümdü. Erkekler ve kadınlar yığınlar halinde kendilerini kestirip biçtirmeye başladılar. İşin mucidi olan insanlar ise güzelliğin yeni yaratanı olmanın hazzını sürdüler bir müddet. Yeni güzelliğin mucidi olan insanlar hem bu durumun hazzını sürdüler hem de üstlerine düşeni yaptılar, talep eden insanları güzellik parametrelerine göre değiştirmeye dönüştürmeye kesip biçmeye veya kestirip biçtirmeye başladılar. Önceleri çok heyecan vericiydi bu durum. Ama sonra sonra işler sarpa sarmaya başladı. Önceleri yeni güzellik tanımına göre şekillenen insanlar imrenilerek parmakla gösteriliyordu. Ama sonra toplumun geneli yeni parametrelere uygun şekle büründüğünden, o güzellik tanımına uymayanlar ayıplanarak parmakla gösterilir hale geldi. Ayıplanarak parmakla gösterilenler aslında kendilerini başlangıçta seviyor da olsalar zaman içinde kendilerinden utanmaya başladılar. Bir müddet sonra kendi kendisini seven kimse kalmadı, herkes yeni parametrelere uygun güzelliğin peşine düştü. Parametreler belli olduğundan dönüşme dönüştürme yöntemleri de belliydi doğal olarak ama bu epeyce bir bütçe gerektiriyordu. Sokaklar ekmek almak veya pasta almak yerine burnunu kırdırmak, belini göçertmek için para kazanmaya çalışan insanlarla doldu taştı. Ama sonunda emek ve çaba kazandı ve yer yüzündeki insanların yüzde doksan beşi yeni güzellik tanımına uygun halde geldi, yeni güzellik tanımını reddeden geriye kalan yüzde beş ise çirkinlik nedeniyle toplumun huzurunu bozmak yüzünden hapsedildi.

Bu arada tuhaf bir şey vardı tabii. Yeni güzellik tanımına uymayan yüzde beşlik kısmı hapse mahkûm eden hakimle, bu kararı televizyonda duyuran muhabir ve olması gereken oldu diye bu kararı alkışlayan insanlar aynı yüze sahipti.