Ve meydan ortaya çıktığında!
42 yaşında iki çocuk babası Halisdemir. Kahraman falan değil, iyi bir nöbetçi, en lazım olanındanyani, sadakati baki. Bor İlçesi’ne bağlı Çukurkuyu Belde mezarlığında uyuyor artık,vazifesini yapmış olmanın bitimsiz huzuru ve milyonlarca Fatiha’yla birlikte elbette. Hesaplarıbozan adamların türküsü kalır geriye. Ömer Halisdemir de en büyük rütbeyi omzundataşır, şehit.
‘’Yola madem çöllerdeki satrabı yalvartmak için çıkmıştım hava bozar, yüzüm eğik giderdim yine yaza doğru en kuduzuyla sürüngenlerin sabahlar, yola devam ederdim’’ İsmet ÖZEL
Türkiye’de 15 Temmuz gecesi bir şeyler yaşandı. 15 Temmuz, sivil siyaset sahnesinde 90 yıldan beri yaşanan fiili durumun rutin bir devam hareketidir. Yeni rollerine razı olmayanların uluslararası ölçekli dramıdır. Kılıç gölgesidir. Çiğ ve soğuktur. Artçı ve öncüdür. Failleri meçhul değil, meşhur ve tecrübelidir. Sehpalarda akim kalan bir ‘söz milletindir’ şarkısıdır 90 yıldır bize kalan yani. Bize kalan. ‘Bir grup askerin gerçekleştirdiği darbe girişimini’ şiddetle kınamak olamazdı.
Emanete sahip çıkanlar sağ olsunlar. Türkiye rüyasını tabir edenler sağ olsunlar, derin Anadolu’nun son yıllarda çekilmiş en güzel fotoğrafını gördük meydanlarda.
Bir grup üniformalı teröristin halka ‘fazla konuşmayın’ diyerek sert bir şekilde topa girmesine elbette alışkınız, Amerika’dan işareti alabilirsen eğer, bazen öyle şeyler olur. 15 Temmuz gecesi sesi oldukça cızırtılı geliyordu ama, Amerika’nın sesi radyosu açıktı işareti alanların kışlalarında. Sivil halk kuvvetleri yönetime el koyunca, köpeklerin gecesi hayırlı bir sabahla nihayet buldu ve ağlak vaizin kamikaze timine haddi bildirildi. Derin millet diye bir şey varmış. Hep beraber gördük. Geceler boyunca uykusuz kaldık ama Türkiye isimli güzel bir rüya saklıydı bu uykusuzlukta, ve görünmez kahramanların omzunda yükselen ‘vatan’ diye bir tabir.
Bizim millet şerbetlidir. İç dinamik olarak kodlanan şey de, vatan sevgisidir. Sen demokrasiye sahip çıkıyor falan zannedersin büyük kalabalıkları görünce meydanlarda, oysa evine kirli-yabancı bir el uzanmıştır, onu sezmiş ve yuvasına, ailesine, toprağına sahip çıkmıştır halk sadece. ‘Bi dakka, ne oluyoruz’ diyorsa da, sana nerde olduğunu hatırlatmak içindir. Darbe unutkanlık yapar çünkü. Unutmak istemiyordur. Demokrasiye değil, evine, hanesine, tüten en son ocağına sahip çıkanların memleketidir burası. Vay ki bizi tankın üstüne branda atmaktan tarladaki mahsulü ateşe vermeye, mermilere doğru delicesine koşmaktan bedenini sivil barikat yapmaya götüren feraset.
Hesapları bozan, dengeleri altüst eden adamlar vardır. 15 Temmuz’da ya da daha öncesinde. Vardır böyle adamlar, tarih onları koynunda saklar. Şok anında birdenbire ortaya çıkarak taze kan pompalarlar kalplerimize. Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı paşanın emir astsubayı olan Kıdemli Başçavuş Ömer Halisdemir mesela. “Evladım oranın namusu sensin, makamı teslim etme, geliyorum” talimatını alır almaz, cuntacı generali alnının çatından oracıkta hiç tereddüt etmeden vurmayı tercih etmeseydi, bunu yapmasaydı, vatanını değil de kariyerini düşünseydi, bugün omzumuzda on binlerce masum sivilin cenazesini taşıyor olacaktık belki de. 42 yaşında iki çocuk babası Halisdemir. Kahraman falan değil, iyi bir nöbetçi, en lazım olanından yani, sadakati baki. Bor İlçesi’ne bağlı Çukurkuyu Belde mezarlığında uyuyor artık, vazifesini yapmış olmanın bitimsiz huzuru ve milyonlarca Fatiha’yla birlikte elbette.
- Hesapları bozan adamların türküsü kalır geriye. Ömer Halisdemir de en büyük rütbeyi omzunda taşır, şehit. Şahid oldu bu namussuzluğa. Ve geri durmadı.
Darbeler milli değildir. Bu teknik olarak mümkün değil zaten. Darbeciler kapalı devre yarı-tanrılar olarak halk düşmanları, darbeseverler de klinik vakıalardır. Son tahlilde, demokrasi falan tamam, darbelere, siyaset dışı yol arayışlarına her şekilde tereddütsüz hayır. Ama bu derin ve aziz milletin 15 Temmuz gecesi, apoletlerinin arkasına saklanmış Türkiye düşmanlarına, iradesini çalmaya kalkan aşağılık hırsızlara ve kendi halkına savaş açmış hain kuklalara attığı tokat hiçbir zaman unutulma- yacaktır. Emanete sahip çıkanlar sağ olsunlar.
Türkiye rüyasını tabir edenler sağ olsunlar, derin Anadolu’nun son yıllarda çekilmiş en güzel fotoğrafını gördük meydanlarda. Meydan ortaya çıktığında, namlular bükülür. Her şart ve durumda daima; Allah kerim.