Uzlet ve ideal Ezra Pound için sonsuzluk: Rapallo
Rapallo, Pound için uzun bir sessizliğin resmi gibiydi, bir orta yaş bunalımın tam ortasına denk gelmişti aslında. Ama yine de buraya yaklaşan emeklilik günlerini huzur içinde karşılamak için değil, yeni bir medeniyet kıvılcımı ateşlemek için yerleşmişti, tasarladığı bir fikrin merkez üssüydü Rapallo.
"Buraya (Rapallo) geldim, çünkü yüzmeyi seviyorum"
Ezra Pound'un çocukluk anıları ziyadesiyle New York'a aittir. Ama her daim göçmeye meyyâl ruhu, cebindeki 80 dolara aldırmadan Amerika'dan ötesini bahşetmiştir ona. Benliği Doğu'nun bütün uzak şehirlerinde dolaşmış, uygarlığın tali yollarını arşınlamış ve Çin'e demir atmıştır mesela. Ezra'nın Şehirleri adlı o yazılmamış şiirinin bütün dizelerinde anlattığı gibi, zorunlu ikametin değil, eylem olarak bulunmanın peşindedir şair. Hayatının önemli bir kısmını Venedik, Londra, Paris gibi meşhur Avrupa metropollerinde geçirmesine rağmen, bir sığınaktan dünyaya seslenme ihtimâli, her zaman akıl çelici bir cazibeye sahipti zihninde. Medeniyetin metropollerden doğduğuna, lakin kararlı ve bireysel çabalar istikrarlı bir şekilde ortaya konulursa, küçük şehirlerden de bir medeniyet doğabileceğine tüm kalbiyle inanıyordu. Rapallo hem bir uzletin hem de bir "ideal”in adıydı aslında. Pound 1921'de Londra'dan ayrılarak Paris'e yerleşmişse de mutsuzluğundan bir türlü kurtulamamıştı. Yeni bir şeyler başlatmak için anlamlı bir başlangıç arıyordu.
Bu arayışları -bir müddet şiddetini arttırdıktan sonra- daha önce birkaç kez tatile geldiği küçük bir İtalyan kasabasına yerleşme fikrine ikna olmasıyla son buldu. İtalyan Rivierası'ndaki bu güzel kıyı şehrine 1924 yılına ait bir Ekim ayında demir attığında 39 yaşındaydı, partizanların tutuklamak üzere kapısını canhıraş şekilde çalacağı 1945 yılına kadar burada, Rapallo'da yaşayacaktı. Ruhunda fırtınalar koparan bütün o mevzulara, meselelere burada yakalanacaktı yani. Rapallo, Pound için uzun bir sessizliğin resmi gibiydi, bir orta yaş bunalımın tam ortasına denk gelmişti aslında. Ama yine de buraya, yaklaşan emeklilik günlerini huzur içinde karşılamak için değil, yeni bir medeniyet kıvılcımı ateşlemek için yerleşmişti, tasarladığı bir fikrin merkez üssüydü Rapallo. Edebiyatın hac karargâhı, genç kalemlerin uğrak yeri ve dost buluşmalarını gerçekleştireceği bir sığınak-mekân olarak hayal ediyordu bu sahil kasabasını. Rapallo ahalisi, bu ilginç şairi oldukça iyi karşıladı. Pound zaten çok kısa bir sürede kasabada tanınarak, Il Poeta / Şair namıyla nam salmıştı bile.
Rapallo'da çok rutin bir okuma rotası olmasa da gecelerini Konfüçyüs ve radikal Alman tarihçi Leo Frobennius'un eserlerini okumakla sabaha kavuşturuyordu.
Rapallo, Ezra'nın Şehirleri'nden biriydi artık. Osmanlı akınlarını durdurmak için yapılmış küçük bir kaleye ve at nalı görünümlü bir kumsala sahip bu kasabada, eşiyle birlikte Albergo Otel'in üstündeki güzel teraslı bir çatı katına yerleşmişlerdi. Tigulio Koyu'na bakan dinlendirici bir manzaraya sahip terasından yeni ufuklara doğru bakıyordu Pound. İtalya'nın servi ve üzüm bağlarından oluşan tepelerine duyduğu hayranlığı hiç saklamıyordu. Rapallo da işte bu şenlikli tepelerin, ılık akşamüstlerinin, köpüklü denizlerin ve sapsarı gün ışığının en güzel ev sahiplerinden biri olarak Pound'un biricik "eylem üssü”ydü. Rapallo'yu çok sevdi şair. Rapallo'da çok rutin bir okuma rotası olmasa da gecelerini Konfüçyüs ve radikal Alman tarihçi Leo Frobennius'un eserlerini okumakla sabaha kavuşturuyordu. Gün ışıyınca kantolarını gözden geçiriyor, öğleden sonraları Çince çalışıyor, akşamları da sinemaya gidip Western filmleri izliyordu. Düzenli öğlen yürüyüşleri, sessizce bir kafeye oturup düşünme seansları, tanıdığı garsonlarla satranç oynamak ve büyük siyah şapkasını yüzüne siper edip, göğsünde büyük boy bir Çince sözlükle uyuya kalmak gibi sıradan Rapallo faaliyetleri vardı.
- Yüzmek ve tenis oynamak gibi farklı hobilere de sahipti. Pound Rapallo'yu şöyle tarif ediyordu: "15 bin kişinin yaşadığı bir kasaba, bunun 10 bini de dağlarda yaşayan köylülerden meydana geliyor."
Evet, aslında kaostan uzak sessizliği ve dönüştürülmeye müsait demografik yapısıyla, tam bir ideal kasabaydı burası. Ama Rapallo'yu bilhassa genç şairlerin ziyaret edeceği bir edebi hac merkezi yapma arzusu, Pound'un istediği gibi sonuçlanmayacaktı. Pound'un sevgilisi Olga Rudge, Rapallo yıllarının bir özeti olarak -bu arzu bağlamında- şunları söyleyecekti: "Biz Rapallo'dayken buraya sürekli hippiler geliyordu. Ezra Pound'un bilgeliğini benimsemişler, ama eserlerini okumamışlar. Birisi dışarıya çadır kurdu, ona kahve verdim, ama Ezra vermedim. Başka birisi o kadar ısrarla beklemişti ki nihayetinde ona Ezra Pound'dan bir mısra bana söyleyebilirsen seni içeri alacağım, dedim. Binlerce yazdığı mısralardan sadece bir tanesini. Söyleyemedi.
Ezra Pound, Rapallo yıllarının ortasına şiir ve müzik sütunlarını dikti. Yerel kültüre müzik üzerinden yaptığı en önemli katkı, 1933 yılında Rapallo Belediye Sarayı'nda başlattığı yaz konserleri serisiydi. Mozart Akşamları, Vivaldi Akşamları başlıklarıyla bizzat düzenlediği bu konserlerin, müziğin nesnel bir biçimde incelenmesi için bir laboratuvar işlevi gördüğünü düşünüyordu. Diğer taraftan başyapıtı Kantolar da yavaş yavaş ortaya çıkmaya başlamıştı.
Ezra Pound, tam 20 yıl boyunca Rapallo'da yaşadı. İlk zamanlarında burayı bir merkez karargâhı olarak tanımlasa da bir dostluk ağı içinde yaşadığı yıllar geride kalmaya başlamıştı artık. Giderek yalnızlaştı ve W. Butler Yeats haricindeki dostlarıyla daha seyrek görüşür oldu. Batı uygarlığı dışında bir alternatif arayışı içindeydi. Rapallo yıllarında ekonomik düzene olan takıntısı şiddetlendi, bankalara nefreti arttı ve Mussolini'ye hayranlık duymaya başladı. Tutkularıyla savaşmayı bırakmıştı. Başka bir dünyanın içinden görüyordu hayatı. Ezra Pound, tam 20 yıl boyunca Rapallo'da yaşadı.
Rapallo uzun bir yalnızlık hediye etmişti ona. Partizanlar tarafından tutuklanıp götürüldükten tam 15 yıl sonra bir yolunu bulup tekrar gelecekti buraya.
Rapallo; 4 sayı süren meşhur Exile dergisini çıkardığı, ruhunda kopan fırtınalara yakalandığı, sokak kedilerini beslediği, Hotel Rapallo Cafe'de ziyarete gelen dostlarıyla kahve içtiği, en güzel kantolarını yazdığı, babası Homer Pound ve annesi Isabel Pound'un mezarlarına çiçek bıraktığı kasabaydı. Rapallo uzun bir yalnızlık hediye etmişti ona. Partizanlar tarafından tutuklanıp götürüldükten tam 15 yıl sonra bir yolunu bulup tekrar gelecekti buraya. Rapallo halkı, Il Poeta'yı unutmamıştı. 1948 baharında, belediye başkanının önderliğindeki bin Rapallolu, Pound'un hiçbir zaman faşist faaliyetler değil, sadece sanatsal-kültürel faaliyetler gerçekleştirdiğini belirten bir bildiri imzaladı. Temmuz 2005'te 21. Uluslararası Ezra Pound Konferansı da Pound'un güzel şehri Rapallo'da gerçekleştirildi. Ezra Pound'ın edebi kalesi Rapallo'daki izleri hâlâ çok taze. Poundların oturdukları binayı kesen sokak kemerinin üzerindeki plakada şöyle yazıyor mesela: "Burada, 1924'ten 1945'e kadar kantolarının en güzel sayfalarını Rapallo'ya adayan şair Ezra Pound yaşadı. Şairin doğumunun yüzüncü yılı, 1985."