Topraksız Nişantaşı köylüsü
Ataşehir Belediyesi, Özgürlük Parkı’na diktiği Salvador Allende heykeliyle tam solculuğunu tazeleme fırsatını yakalamıştı ki, rezidans rezidans büyüyen bir devrimin ayak sesleri ‘önce o sol elini bi indir, sonra konuşuruz’ diye haykırdı.
Meksika sınırı nereden geçiyor? Metrekare kira fiyatı olarak dünyanın en pahalı 25. Caddesi olan Abdi İpekçi Caddesi’nden falan mı? Sanmam. Dünya siyaset tarihi bu geçiş planına izin vermez, anlaşılabilir bir tarafı yok çünkü. Anlaşılabilir taraflarını anlatmaya çalışan İdris Küçükömer’i hayırla yâd etmenin tam sırası ‘şimdi’ ve hem de bu yazı olabilir mi, mümkün. Ama nedense sağ ve sol kavramlarını Türkiye özelinde düşünmeye nefesimiz yetmiyor bir türlü. Cemal Süreya’nın 555K sefer sayılı otobüs hattına binip ülke içerisinde ideolojik bir gezintiye çıkmasına bir anlam yükleyememek gibi. O otobüs hattı nereye gideceğini iyi bilen bir şoföre emanet edilmedi iyiki. İneceği durağı karıştıranları bir tek ‘son durak’ anlar çünkü. Duraklar arası bu seyahatin merkez şefliği hala Türkiye’dedir, hala Türkiye’dir birçok şey ve hala Türkiye kadardır o çiçek.
Hazır devrim ateşi yanarken Latin Amerika’nın goriller çağını dize getiren imajını ödünç alan bir başka kurumsal kimlik de Ataşehir Belediyesi’ydi, lütfen gülmeyin. Ataşehir Belediyesi, Özgürlük Parkı’na diktiği Salvador Allende heykeliyle tam solculuğunu tazeleme fırsatını yakalamıştı ki, rezidans rezidans büyüyen bir devrimin ayak sesleri ‘önce o sol elini bi indir, sonra konuşuruz’ diye haykırdı. O sol el havada asılı hala. Şimdi mis gibi sol romantizm dururken, Allende’nin serbest seçimde halkoyuyla iktidara gelen ilk Marksist devlet başkanı olduğunu hatırlatmak da biraz ayıp olacak ama yapacak bir şey yok azizim. Size de halk beğendiremiyoruz derler sonra adama. Bak Allende gitmiş-beğenmiş, almış oylarını hepsinin. Şili’nin milli iradesine bir 27 Mayıs günü 555K sefer sayılı Amerikan kasa bir Pinochet otobüsü çarptı ve hatta sonrasında bu otobüsü alkışlayanlar bile oldu. Hikâye size de tanıdık geldi mi? Ama Milli İrade ne kadar uzaktaysa, o kadar güzel galiba. Bu arada Sisi’yi o makama Mursi atadı diyenler, Pinochet’i Genelkurmay Başkanlığına kim atamıştır sizce?
- Meksika sınırı nereden geçiyor bilmiyorum ama Meksika milli takımının hep coşkulu bir futbol ortaya koymasından mütevellit içimde yanan o devrim ateşini bir türlü engelleyemiyorum. Zapata’yı dinliyorum gözlerim kapalı. Köylü milletin efendisidir. Efendim?