Tartışılmaz bir ayna
Birkaç sayıdır sürdürdüğümüz "100 Yılı Anlamak İçin" listelerinin bu ayki durağı mimarî oldu. Bugüne kadar, roman, hikâye, şiir, film ve şarkı yapmıştık ama doğrusunu söylemek gerekirse göstergeleri en açık durağımız mimarî oldu. Çünkü bir zaman dilimini ve o zaman diliminde yaşayan insanları anlayabilmenin en güçlü yolu burası.
- "Bakın bu şehri ben kurdum ben büyüttüm ama sevemedim."
- Turgut Uyar
"Mimarî, donmuş bir müziktir" diyordu "Muhammed'in Şarkısı"nı yazan adam. Mahomets-Gesang'taki gibi doğru söylüyor ve haklı. Düşüncenin, ahlâkın ve imkânın fotoğrafı çünkü mimarî. Görselliği, poz vermenin önündeki tek engeli. 'Orada' ve 'duruyor' olması -mış gibi yapmanın önündeki en açık engel.
Mimarî, düşüncenin kasıtları en açık ve net formudur. Bu yüzden 'donmuş müzik' işte. Mimarî bir eser, yapanın da yaşayanın da en açık göstergesi. Aksi iddia edilemez bir nitelik beyanı. İyi insanların kötü şehirleri olur mu? Doğrudan cevaplamayalım ama "Kötü mekânda iyi insan yetişmez" diyor Doğan Hasol. Biz neysek sokağımız da o, şehrimiz de. İmkanlarımız ve imkansızlıklarımızla bu böyle.
Birkaç sayıdır sürdürdüğümüz "100 Yılı Anlamak İçin" listelerinin bu ayki durağı mimarî oldu. Bugüne kadar, roman, hikâye, şiir, film ve şarkı yapmıştık ama doğrusunu söylemek gerekirse göstergeleri en açık durağımız mimarî oldu. Çünkü bir zaman dilimini ve o zaman diliminde yaşayan insanları anlayabilmenin en güçlü yolu burası. Açık ve net. İşte klasik dönem Osmanlılarını anlamak için Süleymaniye mimarisi, işte erken cumhuriyeti anlamak için Anıtkabir mimarisi, işte bugünü anlamak için şehir heykelleri ve a'dan z'ye şehirlerimiz, evlerimiz, sokaklarımız... Anlamak, eleştirmenin ilk adımı... Niyetimiz önce anlamak.
Mimarî, sorunlar konusunda hepimizin ittifak ettiği ve yine de bu ittifaka rağmen sorunlardan kurtulamadığımız tuhaf bir saha. Eleştirmenlerimiz var evet, peki mimarlarımız var mı? Mimarlarımız da var evet, peki niyetimiz var mı? Niyetimiz de var evet, peki...
Bu sayımızdaki "100 Yılı Anlamak İçin 100 Mimarî Eser" dosyamızı Abdullah Asım Divleli, Emin Selçuk Taşar ve Sedat Akdoğmuş hazırladı. Mümkün olduğunca geniş bir harita çıkardılar. Mesele nedir, nasıl anlaşılmalıdır sorularının cevapları burada... Hocalarımıza teşekkürler. Dosya söyleşimizi Ahmet Yılmaz'la yaptık. Sorunumuz estetikten çok bürokratik belki de. Belki de tüm sorunlar Büyük Ev Abluka'ya alındıktan sonra başlamıştır. Anlamak için buradayız.
***
Macar şair Balazs Szölössy ile şiir üzerine, kültür tarihçisi Richard Tarnas ile Batı düşüncesinin kaynak tartışmaları üzerine konuştuk. Onlar da burada.
***
Politik gündemden kalktı belki ama insanlık sancısı çeken hiç kimsenin gündeminden kalkmayacak uzun bir konumuz var yine: Filistin. Acının ve kahramanlığın şehri. Çözüm nedir sorusunun on yıllarca önce Nizar Kabbani tarafından verilmiş cevabını tekrarlıyoruz. Cins posterde.