Siyonizm karşıtı Yahudiler
Siyonizm karşıtı Yahudilerin toplam sayıları kalabalık olsa da motivasyonlarındaki çeşitlilik onların tek çatı altında birleşmelerini engellemektedir.
Siyonizm’in Serencamı
Yahudi kutsal metinlerinde Siyon sözcüğü Kudüs’ün bir ismi olarak geçer. Binaenaleyh, Siyonizm sözlükte Kudüsçülük anlamına gelir. Yahudiler Hz. Davut ve Hz. Süleyman zamanından itibaren Kudüs’ü kendilerine başkent bilmiş, ancak şehre dini duygularla bağlanmaları süreci birkaç asır sonra MÖ. 6. yüzyılda Babil sürgünündeyken nihayete ermiştir. O tarihten itibaren Siyon’u terennüm eden Kudüs hakkında nağmeler, Yahudilerin hayal dünyasını süslemiştir. MS. 1. yüzyılda Büyük Sürgün başladıktan sonra Yahudiler aynı heyecan ve özlemle bir gün Kudüs’e tekrar dönüp burada tıpkı Süleyman zamanındaki gibi şaşaalı, egemen devlet kurmayı iple çekmiş, ancak bu uğurda attıkları adımlar hep neticesiz kalmıştır. Tarih boyunca yapılan bu girişimler, nitekim Yahudi duaları dikkate alındığında Siyonizm ülküsünün bir fikir olarak Yahudiliğin özünde baskın olduğu söylenebilir. Avrupa’da asırlardır süregelen Antisemitizmden kurtulmak isteyen Yahudi kanaat önderleri ve aydınların çabalarıyla Siyonizm 19. yüzyılın son çeyreğinde ideolojiye ve sosyal harekete dönüşmüş, dünyanın her köşesinden yapılan göç dalgaları (Aliya) sayesinde bölgede Yahudilerin demografik varlığı yoğunlaşmış, 14 Mayıs 1948’de İsrail Devleti kurulmuştur.
Siyonizm karşıtı Yahudilerin argümanları
Kurulduğu günden itibaren komşu devletlerle savaş halinde olan ve bölge halklarıyla yıldızı asla barışmayan İsrail, uluslararası hukuku hiçe sayarak topraklarını genişletmeyi bir devlet politikası olarak benimsemiş, şiddeti kendi varlığının teminatı saymış, “yok etmezsem yok edilirim” düsturuyla davranmıştır. Bu tutum, bazı Yahudileri rahatsız etmiştir. Yahudilerin tamamının Siyonist olmadığı vurgulanmalıdır. Onlardan bazıları İsrail devletinin kurulmasını Yahudi geleneğine uymayan bir sapkın devrim olduğu iddiasıyla reddederken bazıları ise İsrail’in nefsi müdafaa söylemi altında insan haklarını ihlal ettiğini gerekçesiyle eleştirmiştir. Dolayısıyla, Siyonizm’e ve İsrail devletine karşı çıkan Yahudilerin dini ve hümanist motivasyonlarla hareket ettiği ifade edilebilir. Kurumsal olarak birbiriyle bağlantılı olmamakla birlikte, kullandıkları argümanlar arasındaki benzerlik dolayısıyla Siyonizm karşıtı Yahudiler dindar cemaatler ve seküler gruplar olmak üzere iki kategoride ele alınmalıdır.
Siyonizm’in Yahudi geleneğine uymayan bir bidat olduğunu düşünen dindar Yahudilere göre İsrail devletinin kurulması ilahi iradeye aykırı, şeytani bir girişimdir. Siyonizm ve İsrail devletine muhalefetleri esasen bu iki itiraz ekseninde dönmektedir. Onlara göre Siyonizm’in kanaat önderleri Yahudi doktrinlerini Aydınlanma Çağı Avrupa’sında revaçta olan değerlere uyarlayarak bu akımı oluşturmuşlardır. Bu sırada Avrupai değerler esas kabul edilmiş, bunlara uymayan Yahudi doktrinlerden vazgeçilmiştir. Seçilmiş halk doktrini milliyetçilik, vaat edilmiş topraklar doktrini ulus devlet ile eşleştirilirken Mesih doktrini karşısında bağ kurulacak Avrupai bir değer bulunmadığı dolayısıyla gözden çıkartılmıştır. Bu dindarlar Yahudi devletinin Davut soyundan gelen ilahi kurtarıcı Mesih tarafından kurulması gerektiğini ileri sürerek İsrail devletinin meşruiyetini reddetmiş, yıkılması gerektiğini savunmuşlardır. Mesihi dönem gelinceye kadar sabırla beklemek gerektiği kanaatinde olan bu dindarlar, devletin kurulması sırasında vahiy kabul edilen Talmud’da (Ketubot 111a) geçen “Üç Yemin” düsturunun çiğnendiğini ileri sürmüşlerdir. Söz konusu düstur diasporadaki Yahudilerin arasında yaşadıkları milletlerle uyumlu olmaları ve kutsal topraklara zor kullanarak dönmemeleri şeklinde özetlenebilir.
Seküler kampa ait olan Yahudiler onu emperyalist ve kolonyalist bir ideoloji olarak nitelemiş, bu ideolojinin cisimleşmiş hâli olan İsrail devletinin işgal ve şiddet politikalarını insani değerlerle bağdaşmadığı nedeniyle eleştirmişlerdir. Onlara göre İsrail’in politikaları bölgede huzur ve istikrarı bozmakta, kalıcı barışı engellemektedir. Onlar bu politikaların sürekli düşman oluşturduğu dolayısıyla aslında Yahudi halkına zarar verdiğini, bölgenin uyumlu dokusuna dönüşerek uzun vadede tutunabilme imkânını ortadan kaldırdığını ileri sürmüşlerdir.
Siyonizm karşıtı Yahudi gruplar
Siyonizm karşıtı Yahudiler yaşam tarzı itibariyle dindar ve seküler kamp olmakla birlikte, bu iki yapı içerisindekiler de küçük gruplara ayrılmışlardır. Toplam sayıları kalabalık olsa da motivasyonlarındaki çeşitlilik onların tek çatı altında birleşmelerini engellemektedir. Bu yüzden, bir asrı aşkın süre içerisinde bir araya gelmedikleri gibi, dışarıdan bir etken olmadığı takdirde ilerleyen süreçte de bir araya gelmeleri ihtimali pek bulunmadığı için Siyonizm karşıtlığının Yahudiler arasında birleştirici bir değer olmadığı ifade edilmelidir. Ayrıca, geçen süre içerisinde Siyonizm’in ve İsrail devletinin başarıları muhaliflerinin bir kısmını susturmaya yetmiştir. İsrail’in dindarlara tanıdığı ayrıcalıklar neticesinde bazı dindar gruplar anti-siyonist çizgiden a-siyonist çizgiye evirildiği gibi bunlardan bir kısmı tamamen Siyonizm’i benimsemiştir. Nitekim seküler kamptaki grupların da yaklaşımlarının sabit olmadığı, bazı uygulamaları reddedip bazılarını kabul ettikleri söylenmelidir.
1. Dindar cemaatler
Siyonizm karşıtı dindar Yahudiler arasında birlik bulunmamaktadır. Bunlardan bazıları büyük olup uluslararası boyutta güce ve olanaklara sahipken bazıları ufak cemaatler hâlindedir. Siyah, geleneksel dini kıyafetleriyle dikkat çekerler. İsrail’de Kudüs’ün başta Mea Şearim olmak üzere şehrin kuzey semtlerinde ve Beyt Şemeş kentinde, ABD’de ise New York’un Brooklyn ve Monsey semtlerinde yoğunlaşmıştır. Çok çocuk yapmalarıyla günümüzde İsrail’de nüfus artışını ciddi etkilemektedirler. İsrail’de seçimlere katılmamakta, devlet kurumlarında görev almamakta, İsrail menşeli ürünleri boykot etmekte, devletin sağladığı imkânları kullanmamaya özen göstermektedirler. Kendilerine özgü okulları, hastaneleri, lokantaları, sinagogları vs. tüm dünyevi ve dini kuruluşlarıyla cemaat içi muhkem dayanışma bilinci oluşturmuşlardır.
Bu cemaatler içerisinde en çok bilineni Neturey Karta’dır -Şehrin Muhafızları-. Mensupları esasen Doğu Avrupa kökenli (Aşkenazim) olup Amram Blau ve Aharon Katzenelbogen isimli hahamlar öncülüğünde 1938’de Kudüs’te kurulmuştur. İran, Hizbullah, Hamas, el-Fetih ile yakın ilişkileri nedeniyle bazen diğer anti-Siyonist gruplarca eleştirilmektedir. İsrail devletini “sapkınlığın yuvası” şeklinde niteleyen bu cemaat dünyada İsrail karşıtı protestolarda aktif katılımları ve İsrail bayrağını yakmalarıyla, Filistin’e destekleriyle bilinir. Günümüzde cemaatin liderleri Yisrael David Weiss ve David Feldman isimli hahamlardır.
Takvalılar Meclisi anlamında Eda Haredit isimli diğer cemaat Yosef Chaim Sonnenfeld ve Yitzhak Yerucham Diskin isimli hahamlar tarafından 1921’de Kudüs’te kurulmuştur. Bu cemaat Satmar, Şomrey Emunim, Toldos Aharon, Toldos Avroham Yitzhok, Mişkenos ha-Roim, Duşinski, Spinka, Sanz-Tshokave, Neturey Karta’nın daha ılımlı kolu olan Peruşim gibi irili ufaklı pek çok Haredi grubun temsil olunduğu çatı kuruluştur. Tabanı en kalabalık olması dolayısıyla Satmar grubu bu cemaatin liderliğini yapmaktadır. Neturey Karta’ya kıyasla daha ılımlı yaklaşımlarıyla öne çıkmaktadır ve sert tutumu nedeniyle yer yer onu eleştiriyorlar. Ünlü Unortodox dizisi Satmar grubunun yaşantısından esinlenmiştir.
Bunlar dışında, sonradan dine dönen seküler kişilerden ve eski askeriye mensuplarından oluşan Lev Tahor (Temiz Kalp) isimli ufak bir cemaat adli vakalarla küresel çapta gündem olmasıyla öne çıkmıştır. Shlomo Erez Helbrans tarafından 1988’de Kudüs’te kurulan cemaatin günümüzdeki lideri Nahman Helbrans’tır.
2. Seküler gruplar
İsrail’in baskısına ve militarizmine karşı çıkan pek çok seküler Yahudi mevcuttur. Temel yaklaşımları hümanist değerlere dayanan bu gruplar İsrail’in bombalarıyla sadece insanların değil bölgenin binyıllık kültürünün, doğasının da hedef alındığını savunur ve bu yüzden Yahudilerin hak ettikleri şerefli ve saygın imajlarının bozulduğunu ileri sürerler. Dindar kampa kıyasla eğitimli ve ortak çalışmaya yatkın olmaları dolayısıyla kolay örgütlenebilip seslerini daha fazla duyurabilseler de, onlardan farklı olarak bir lidere gönül bağıyla bağlı olmamaları nedeniyle ömürleri onlar kadar uzun sürmemektedir. Kuruluşlarında esasen ABD ve Avrupa merkezli olsalar da diğer ülkelerde de şubeleşme gibi yollarla varlık gösteriyorlar.
Siyonizm karşıtı seküler Yahudilerden oluşan pek çok dernek mevcuttur. Mobilizasyonu yüksek olduğu için bunlar zaman içerisinde ya kendiliğinden fesholmakta, ya da birleşerek veya parçalanarak farklı isimler altında varlığına devam etmektedir. Günümüzde Siyonizm karşıtı seküler Yahudi kitlenin sesi olan International Jewish Anti Zionist Network, Jewish Voice for Peace, Independent Jewish Voices, If Not Now, Jews for Justice for Palestinians, Independent Australian Jewish Voices gibi birkaç derneğin ismi zikredilebilir.