bazen aklıma geliyorsun, kimseyi inandıramıyorum. ateşi karıştırıp ısınmaya çalışırken arkamdaki duvara gölgen düşüyor, görmesem de biliyorum. parmağımla boşluğa saçlarını çiziyorum tel tel, saçların uzuyor ve bu görünmez resim hiç bitmiyor. delirmişim gibi bakıyor yanımdan geçenler, kendimi tutamıyorum…
korkuyorum, güzel sensin.
ciğerim mi yoksa göğsüm mü ağrıyor bilemiyorum çok zaman. şakaklarımı parsellemişsin, nabzımın atışı uyguladığın kotaya mahkum. çektiğim dumanların gittiği her yer senin. gözlerimin feri gülüşüne bağımlı. bendeki yerini soruyorsun, canıma kastediyorsun göğsümün içinde…
ağrıyorsun, güzel sensin.
gidemediğim neresi varsa sen oradasın, yol üstü duraklarda anlatılan efsanedir adın. tüm mesafeler gözümde iki misli uzar ne zaman gelmeye niyetlensem, bilirim dizlerimin dermanı boy ölçüşemez gayretimle. gitmenin de kalmanın da tarihini sen yazmışsın…
uzaksın ya, güzel sensin.
öyle güzel şeyler söyletiyorsun ki adama, hangi dilde konuşacağımı şaşırıyorum bazen. bir çocuğun gülüşünde besmele seziyorum ve ürperiyorum. adını bile bilmediğim kuşların, trenlerin yanı sıra uçmaktan helak oluşuna üzülüyorum. birbirine karışmayan denizlere farklı bir açıdan hayret edip kendimce anlıyorum. gülüyorsun dönüp tekrar bakıyorum, bu döngüden çıkamıyoruz ve ona bile razı oluyorum. şair olmadığım halde söylüyorum; sen benim dünyalığımsın...
ne diyeyim, güzel sensin.
kırışıkları görünmesin diye gülmeyi unutmuş bir coğrafyada tebessümüyle baharı uyandıransın. gözlerinde derin hülyalar değil merhamet ışıkları oynaşır. hakkında şiir yazılmamış ellerin şifa dağıtır hiç uyumadan. taş evlerin kıyısına sığınmış çocukların saçlarını tarayıp serinlik veren rüzgardır nefesin...
bilmiyorsun, güzel sensin.
bu dünya uğrunda çöle düşülenlerin dünyası. dağları delik deşik etmek için suyu bahane eden aşıklar ve ateş olup yananlardan bahsediyor kitaplar mütemadiyen. yüzyıllara sığdırılmış her sevda hikayesinde aynı kişiler başroldeymiş gibi hissediyorum bir süre sonra. itiraz etmek haddime değil ama büyük bir fark var, görüyorum. tamam diyorum dünya sizin olsun ben sığıntı kalayım. tamam diyorum bulutlar size yağsın, bana sel olsun. tamam diyorum sessiz sedasız çekileceğim, gidişimi gitmekten bile saymayacaksınız. duymuyorsun bunları, duysan ve bir anlasan...
onlar insan, güzel sensin.