Roger Waters

Peki ben tüm bunlara rağmen İsrail’in Batı Şeria ve Gazze’deki politikalarına saldırmaya devam edecek miyim? Evet öleceğim güne kadar saldırmaya devam edeceğim. Ta ki bu haksız tavırlarını değiştirerek Filistin halkına insan haklarının gerektirdiği tüm hakları tanıyana kadar. Bunu mümkün kılmak elbette ki zor değil!

Benim bu mücadelem 2006 yılında Filistin’e gidip apartheidi (ırksal ayrımcılığı savunan sistem) uygulamalı bir şekilde gördüğümde başladı. Filistin sokaklarının güzelliğini anlatamam size fakat bu toprakların güzelliği sadece Yahudiler için. Size bu saçma geliyor değil mi? Hatta abarttığımı düşünüyorsunuz belki de… İnanın abartmıyorum; Yahudi değilseniz o yoldan, o sokaktan geçemezsiniz. Nöbetçi askerler geçmek zorunda olduğunuz her yerde konuşlanmış vaziyette. Kendileri dışında herkese aşağılayarak bakıyorlar. Sonra düşündüm, bana bile böyle davranıyorlarsa, Filistinlilere nasıl davranıyorlardır, diye. Hayal edebiliyor musunuz? Ben bu askerlerin Filistinlilere karşı tavırlarına şahit oldum. Sadece bu da değil; Filistinlileri öldürüyorlar, hem de ulu orta. Herhangi bir sebeple onları vurabiliyorlar ve dünyanın gözü önünde bombalayıp öldürebiliyorlar.

Ben de bu zulmü dünyaya duyurmak için elimden gelen her şeyi yapıyorum ve yapmaya da devam edeceğim. Belki böylece İngiltere ve Amerika’daki insanların gözü ırkçı İsrail devletinin bu apaçık kötülüklerine karşı açılır.

Kudüs’te kendi sokağına çıkmak isteyen bütün Filistinlileri dövüp ‘Arapları öldürün!’ diye bağırıyorlar. Kimse de çıkıp bu cümleleri kurmamaları gerektiğini, bunun nefret suçu olduğunu, bunun kötülük ve zulüm olduğunu söylemiyor.

Ama ben açıkça söylüyorum: bu bir nefret suçu, bu kötülük, bu zulüm! Polis orada Filistinlilerin canına kıyıyor ve tüm dünya buna göz yumuyor.

Ama ben İsrail faşizmine karşı Filistin halkını hep savunacağım. Bu üniformalı eşkıyaların yaptıklarını, Filistinlileri öldüresiye tekmelemelerini ve daha da ötesi, onları katletmelerini her fırsatta dile getireceğim.”