Penaltı atılırken ateist kalmaz

​Penaltı atılırken Ateist kalmaz
​Penaltı atılırken Ateist kalmaz

Pancho, mahçup bir yüz ifadesiile istavroz çıkarır ve şöyle der:“Kusura bakma Lenin, şu andaçok ihtiyacım var.”

Yaşanmış hadiselerden yola çıkılarak yapılan “3. Devre” isimli bir Balkan filminde muhteşem bir penaltı sahnesi vardır.

Genel olarak Naziler, 2. Dünya Savaşı ve futbol klişelerinden ibaret filmin mezkur sahnesinde, sıkı bir Marksist olan kaleci Pancho, hakemin verdiği haksız bir penaltıyı kurtarmak zorundadır. Lakin penaltı atışlarındaki her kaleci kadar çaresizdir. Çaresiz anlarda sığınılacak “son limana” müracaat eder Pancho. Mahcup bir yüz ifadesiyle istavroz çıkarır ve şöyle der: “Kusura bakma Lenin, şu anda çok ihtiyacım var.”

Rakibin penaltı kazandığı an, doktorun ölümcül bir kanser türüne yakalandığınızı söylediği andır bir bakıma. Veya uçağın düşmeye başladığı an…


Rakibin penaltı kazandığı an, doktorun ölümcül bir kanser türüne yakalandığınızı söylediği andır bir bakıma. Veya uçağın düşmeye başladığı an… Ve Penaltı vermişse hakem, artık ne doktora, ne hava yastığına güvenir taraftar (yani ne de kaleciye). “Son kale” gerçek kaledir artık…

Ertesi gün hayatında hiçbir somut değişiklik olmayacağını bile bile takımının kazanması için dua eden adamın samimiyeti kimde vardır şimdilerde?
Ertesi gün hayatında hiçbir somut değişiklik olmayacağını bile bile takımının kazanması için dua eden adamın samimiyeti kimde vardır şimdilerde?

Özelde penaltı, genelde maçın tamamı böyledir aslında; hem futbolcu hem taraftar için. Hadi geldiğimiz noktada, icra edenler için bir oyun olmaktan çıkıp mesleğe dönüşmesi hasebiyle futbolcuları çıkaralım listeden. Taraftar, zamanın aşığıdır arkadaş. Ve her âşık gibi çaresiz kaldığında kafasını yukarı kaldırır. Ertesi gün hayatında hiçbir somut değişiklik olmayacağını bile bile takımının kazanması için dua eden adamın samimiyeti kimde vardır şimdilerde?

Koyun elinizi vicdanınıza da söyleyin hadi o beklentisiz samimiyeti hangi büyük dava devinde görüyorsunuz?

Yusuf Hoca (Kaplan) hasbelkader yazıyı okursa biliyorum çok kızacak ama yine de kuruyorum bu iddialı cümleyi; taraftar âşık adamdır ve Rahmetli Fethi Gemuhluoğlu’nun burs müracaatında bulunan öğrencilere sorduğu “Aşık oldun mu evladım?” sorusuna “Evet.” cevabını rahatlıkla verir. Demem o ki biz futbol müptelaları, çaresiz ve âşık adamlarız aslında. Bu yüzden merhametinizi esirgemeyin vesselam…

  • "Taraftar, zamanın aşığıdır arkadaş. Ve her âşık gibi çaresiz kaldığında kafasını yukarı kaldırır. Eretsi gün hayatında hiçbir somut değişiklik olmayacağını bile bile takımının kazanması için dua eden bir adamın samimiyeti kimder vardır şimdilerde?"