- Uzaklarda bir şehir… Türkçe konuşuyor, Fransızca öpüşüyor, İngilizce sevişiyor. İtalya’dan akorsuz kanunlar çalıyor. Sarılmış yüksek hukukuna Musolini’nin dökülmüş bağırsakları. Değiştirmek isteyenlere karşı sallanıyor idam urganı.
Babil’in asma bahçesi Şanzelize meydanı; Anıttepe’ye nazır Bahçelievler karhanesi.
Ansızın gelen sessizlik uğultuyu deliyor. Sıkıldığımı fark ediyor ve hevesi topuklarında ezerek soruyor: ‘Başka nereye gitmek istersin?’
‘En yakın senden uzağa’ cevabını veriyorum. Tüm gençliğiyle gülüyor ve ‘kaybolursun’ diyor. ‘Öyleyse birer kahve daha içelim.’