"Okusana"dan kitap önerileri!
Yaşam ve düşünce arasındaki zıtlığın sebep olduğu gelgitlerle oradan oraya savrulan Bozkırkurdu, her çağda var olan bir insan tipolojisine, aydın sıfatıyla böbürlenen, bilginin değiştiremediği ve bilginin ellerinde sadece bir nesneye dönüştüğü insan güruhuna bir reddiye niteliğinde.
Bozkırkurdu- Hermann Hesse
Sıra dışı bir adamın öyküsü olan Bozkırkurdu, otobiyografik anlatım özellikleriyle Hermann Hesse’nin diğerlerinden ayrı tutulan bir eseri.
Romanın başkahramanı Harri Haller yani “Bozkırkurdu”, fikirleriyle ilgili her alanda kibirden, zorbalıktan ve her zaman “doğruyu bildiğini” iddia etmekten sakınan; kendine özgü benliğiyle düşünsel ve ruhsal özgürlüğü yakalamış ütopik bir aydın tipi.
Yaşam ve düşünce arasındaki zıtlığın sebep olduğu gelgitlerle oradan oraya savrulan Bozkırkurdu, her çağda var olan bir insan tipolojisine, aydın sıfatıyla böbürlenen, bilginin değiştiremediği ve bilginin ellerinde sadece bir nesneye dönüştüğü insan güruhuna bir reddiye niteliğinde.
Kendine özgü benliğiyle düşünsel ve ruhsal özgürlüğü yakalamış ütopik bir aydın tipi.
Ben Buradan Okuyorum - Tim Parks
Tim Parks, Ben Buradan Okuyorum’da günümüze kadarki eleştirel okumalarından ilhamla edebiyatın amacı hakkında ezberleri yıkan bir metin ortaya koyuyor. Kitabı oluşturan otuz yedi metin “uluslararası” olarak adlandırılan romanın gelişiyle beraber, diğer “yerel” edebi üslupların görünürlüğünü nasıl yitirdiğini, piyasanın kurmacayı nasıl şekillendirdiğini, çevirmenin metne öngürelemez etkilerini, edebi eleştirideki sıkıntıları, yazarların hayatları ve eserleri arasındaki ilginç ilişkiyi ele alıyor. Parks, konu hakkındaki fikirlerimizin alanını genişleten yakın okumalarla şu sorunun peşinden bizi de sürüklüyor: “Okurlar ve yazarlar sistemin dayattığı bir kurmaca şekli hâline gelen romanın etkisinden kaçabilecek mi?”
Şiddetsiz İletişim - Marshall B. Rosenberg
Toplumsal ve kişisel sorunlarımızın başında, etkilerinden bir türlü kurtulamadığımız öfke ve şiddet içeren iletişim şekilleri geliyor. Yazar bu çalışmasında karmaşık iletişim sorunlarını, öfke ve şiddet şeklinde tezahür eden zihinsel kalıpları, anlaşmazlıkların kökeninde yatan empatisiz yaşam ve düşünme şekillerini derinlemesine irdeliyor.
Karşılaştığımız tüm olumsuz düşünce ve davranış kalıplarına rağmen kendimizi tam ifade edebilmeyi, korku, utanç veya suçluluk duygusu yerine güven ve empatiyle iletişim yöntemlerimize derinlik kazandırmayı amaçlayan ve bunun için uygulanabilir pratik yollar sunan bu çalışma, oldukça geniş bir okur kitlesine hitap ediyor.