Leyla, Türkçenin konuşulduğu bütün coğrafyalarda en ümmisinden en arifine herkes için aşkın somut sembolü, ‘ışk’ın gerçek istikametidir. Leyla, bir yoldur. Gerçek menzilin önünü aydınlatan bir hatırlatıcı, bir el feneri. Leyla nedir? Leyla Allah’ın sıfatlarındandır. Mecnun’sa ona ulaşmak isteyen fedakârlıktır, başkası değil.
İslamların en büyük hikâyesidir ve bir aşk etrafından örülmüştür. Bitmeyen tekrarlarla, sonu gelmez öykülerin etrafında anlatıla anlatıla bugüne gelendir. Aldatma yoktur, yalan yoktur, hile ve desise yoktur onda. İnsanlığın en büyük öğretmenlerinden biridir o aslında. Bütün cihanın yurdu dolaşılsa bir benzeri daha bulunmaz bir aşk hikâyesi, tekrarı bir daha mümkün olmaz bir hakikattir. İnsan olarak bir araya gelemeyen iki aşığın, toprak olarak bir araya gelmesidir. Leyla ile Mecnun, ayrı düşünce başlayanların hikâyesidir. İşte bu sebeple tam da Neşet Ertaş’ın dediği gibi ‘Oğlan sever de alamazsa, aşk olur’dur. Leyla ile Mecnun budur.