Kurum: İLEM, Konuşan: Abdulkadir Macit

Abdulkadir Macit
Abdulkadir Macit

Türkiye'nin kendi imkânlarından beslenerek oluşturduğu entelektüel bilgi birikimiyle, eğitim ve ilmî konularda faaliyetlerini yürüten İLEM'İ, derneğin yönetim kurulu başkanı Abdulkadir Macit'e sorduk.

İLEM'i kim düşündü?

İLEM'i 1990'ların ortalarında bir grup üniversite gençliği düşündü. Malûm olduğu üzere Müslümanların 90'ları da içine alan son iki asırda Batı karşısında yenilgiye uğraması üzerine dünya üzerinde moderniteye dayalı yeni bir düzen kuruldu. Bu düzen, insanlığın kadim hakikatler ile kurduğu bağı koparmış; insanlığın ihtiyaç duyduğu adaleti getirmek bir yana özellikle Batı dışı toplumların işgal, sömürü ve köleleştirmeye dayalı siyasi, iktisadi ve ilmi/fikri işgalini tesis etmiştir. Bu gençler önce Mukayeseli Bilimler Çalışması'nı (MBÇ) ardından İLEM'i özelde Müslümanların genelde tüm insanlığın içine düştüğü krizle hesaplaşma ve bir yandan da bu krizi tüm boyutlarıyla çözümleyip anlama, diğer yandan da İslam düşünce geleneğinden yola çıkarak bu krize çözümler ortaya koyma ve ilmi/fikri bağımlılıktan kurtarma yönündeki ideallerini hayata geçirme çabasıyla İLEM'in yürüyüşünü başlatmıştır.

İLEM'i benzerlerinden ayıran noktaları sorsak ne dersiniz?

İfade edilen amaçlar doğrultusunda süreklilik arz eden ve kurumsallaşmış faaliyetler yürüten yapısı İLEM'i ayırt eden en önemli husustur. Zira İLEM, mezkur ilim adamlarının yetişmesi için kurulduğundan bu yana eğitim faaliyetlerini sürdüren, güncel İslami siyasi düşünce üretiminde aktif olan, her birini kendisinin çıkardığı İnsan & Toplum ve Nazariyat isimli iki hakemli dergisi olan; İLEM Yayınları ile akademik üretime güçlü katkı veren, dört çalışma merkezi ile lisansüstü düzeyde eğitim ve etkinliklerini sürdüren, lisans ve lisansüstü herkesin katılımına açık eğitim programları olan, Türkiye Lisansüstü Çalışmalar Kongresi (TLÇK) ve Uluslararası Öğrenci Kongresi (UOK) gibi ulusal ve International ILEM Summer School (IISS) ve ILEM Istanbul Talks gibi uluslararası mecralarda kongre, sempozyum ve konuşmalarla bilginin hareketliliğini ve akışkanlığını sağlamaya çalışan, İslam Düşünce Atlası (İDA, İslamcı Dergiler Projesi (İDP), İslam Siyaset Düşüncesi (İSD), İslam Ahlâk Düşüncesi (İAD) gibi önemli projeleri hayata geçirmeye çalışan 20 yıllık bir kurumdur.

Eğitim ve etkinlik biçimlerini belirlerken temel hareket noktanız ne oldu? (Düşünsel olarak da cevap verilebilir, İslam Medeniyeti, Felsefesi gibi)

Özellikle Müslüman toplumlarda entelektüel birikimin ve toplumsal düşüncenin Batılılaşma istikametinde gelişebileceği fikri ile oluşan buhranın tüm boyutlarıyla anlaşılması, özelde Türkiye'de kendi ilim ve düşünce geleneğimizden beslenme söyleminin yaygınlaşmasını ve bu yöndeki girişimlerin artmasını beraberinde getirmiştir.

Yani İLEM, özellikle son 20-30 yılda iyice güçlenen "yerlilik" düşüncesinin de bir uzantısı

Evet, öyle. Ayrıca çok disiplinli çalışmalara olan ihtiyacın artması akademideki mobilite imkânlarını da çoğalttı bu 20-30 yılda. Buna rağmen, akademide tersine bir beyin göçü de başlamıştı. Akademide yaşanan bu dönüşümlerin müspet sonuçlara ulaşabilmesi en çok sahih bir ilim anlayışını ve özgün ilmi yaklaşımları gerekli kılmaktadır. İşte tam bu noktada İLEM olarak eğitim ve etkinlik biçimlerimizi belirlerken temel hareket sebebimiz sahih bir ilim anlayışının ve özgün ilmi yaklaşımların üretilmesine katkı vermek olmuştur.

Eğitim ve etkinlik yapan bir kurum olarak yıllar geçtikçe kendinizi yeniliyor musunuz? Bu yenilenmenin niteliği hakkında bilgi alsak sizden ne dersiniz?

Sürekli. Gerek düşünme gerekse de çalışma biçimleri itibarıyla yenilenmeye büyük bir ihtimam gösteriyoruz. Yenilikçi ve açılımcı bir şekilde daha fazla hareketlilik ortaya koymayı önemsiyoruz. Bu hususta özellikle bilginin/ fikirlerin hareketliliği çok önemlidir. Bu hareketlilik kurumlara farklı tecrübeler, bilgiler ve ideolojiler ile tanışmayı, yüzleşmeyi beraberinde getirir. Hareketsizlik yerini koruma refleksi yani muhafazakarlığı beraberinde getirir...

Peki, bu muhafazakarlıktan korunmak için yaptıklarınız...

Bunun için daha geçtiğimiz sene İhtisas çalışmalarımızda 11 farklı disiplinin temsil ettiği Çalışma Grupları'nı Toplum, Tarih, Felsefe&Bilim ve Siyaset Çalışma Merkezleri şeklinde isimlendirdiğimiz yeni bir yapılanmaya taşıdık. Bununla birlikte özellikle salgın günlerinde hızlı ve etkili bir şekilde dijital mecrayı organize ederek neredeyse tüm çalışmalarımızı İLEM TV, İLEM Podcast gibi online platformlarda sürdürdük. Bu sayede bu platformlarda çok yeni ve sınırlar aşan kitlelere çalışmalarımızı ulaştırdık.

İLEM'in öğrenci veya kurumsal bazda hedefini sorsak ne dersiniz?

İLEM'in hedefi modern bilimsel üretim geleneğinin ve onun araçsallaşmış insan, tarih ve toplum öğretilerinin açıklandığı bir zeminde dünya tarihine ve coğrafyamızın tarihine ilişkin doğru bir kavrayış oluşturmaktır. Esasen özgün ilmi yaklaşımların, düşünce ve pratik üretimin İslam'ın düşünce ve medeniyet birikimi üzerinde yeşerebileceğini düşünmektedir. Bu doğrultuda öğrenci bazında İslam'ın teklifini çalışmalarının merkezine koymuş ve ilmi geleneğimizi sürdüren ilim adamlarının yetişmesine zemin oluşturmayı; bu ilim adamlarının da söze sadakat, ilme hürmet ve aşkla hizmet şiarıyla kamu maslahatını öncelemesini, çalışkanlık ve üretkenlikte verimliliği kuşanmasını ve faydayı çoğaltacak ve paylaşacak yapıda olmasını gaye edinmektedir. Kurumsal bazda ise özelde İstanbul'un genelde ülkemizin ve İslam dünyasının bilgi üretim merkezi olmasına katkı sağlamak, buna ön ayak olmaktır.

Yurtiçi veya yurtdışı ilmi çevrelerde İLEM'in yankısı nasıl oldu?

Zaman içinde yurtiçi ve yurtdışındaki ilmi çevrelerde bilginin hareketliliğini ve akışkanlığını sağlamaya çalışan bir kurum olarak İLEM, çalışmalarının ve yapısının modellendiği, yayınlarının, projelerinin ve etkinliklerinin dikkatle takip edildiği bir hâle geldi...

Örnek vermenizi istesek bu yayın ya da projelere dair...

Bu hususta özellikle İLEM Yayınları'nı örnek verebilirim. İLEM Yayınları bünyesinde neşrettiğimiz çalışmalar, kurumun, özel olarak entelektüel kamuoyundaki tartışmalara müdahil olmak suretiyle bu tartışmaların seyrine ve ilerleyişine yön vermeyi amaçlamaktadır. Buna bağlı olarak araştırma-yayın faaliyetlerimiz İLEM tarafından öne çıkarılan konularla ilgili olarak toplumsal algılar ve yönelimleri etkileme gücüne sahiptir. Kurum bünyesinde yürütülen özellikle İslam Ahlâk Projesi, İslam Siyaset Düşüncesi, İslam Düşünce Atlası ve İslamcı Dergiler Projesi etrafında neşredilen yayınların, toplumdaki tartışmaların ve gündemlerin daha nitelikli seviyede tartışılmasına katkı sunarak etki alanını genişlettiğini görmekteyiz.

Açabilir misiniz bu etki alanını?

Sözgelimi Konya Büyükşehir Belediyesi'nin katkılarıyla hazırlanan İslam Düşünce Atlası'yla ilgili olarak akademik ölçekte olduğu kadar, toplumun hemen her kesiminin katılımıyla düzenlenen paneller, konferanslar, söyleşiler ve seminerler 2017'den bu yana ciddi bir etki alanı yaratmıştır. İslam Ahlâk Düşüncesi alanında yayımlanan eserler bu sahanın işaret ettiği ve toplumsal temelleri güçlü problemlerle ilgili teorik çözümler noktasında İLEM'de yürütülen faaliyetlere dönük toplumsal bir beklenti yaratırken, İslam Düşünce Atlası ile ilgili yapılan çalışmalar bugün karşı karşıya kaldığımız teorik ve pratik krizlerin gelenekle irtibatlı bir şekilde nasıl çözümlenebileceği hususunda önemli bir beklentiye vesile olmuştur.

Aynı şekilde yakın zamanda tamamlanan ve ileri düzey çalışmaları (örneğin Fikir ve Hareket Serisi) devam eden İslamcı Dergiler Projesi de Türkiye'nin geçen son asırda geçirdiği dönüşümler bağlamında İslamcılığın yöneleceği yeni evreler açısından geniş katılımlı bir müzakere ortamı yaratmış, yayımlanan eserlerle birlikte toplumun farklı kesimlerince yürütülen "İslamcılık" tartışmaları için yeni bir çerçeve inşa etmiştir. Bu örneklerin de gösterdiği üzere İLEM tarafından neşredilen yayınlar sadece toplumsal tasavvurlar ve yönelimleri etkilemekle kalmamış, toplumun farklı kesimlerinde "Karşı karşıya kaldığımız krizlerle ilgili olarak İslam düşünce geleneğinden hareketle bugüne ne söyleyebiliriz?" sorusunun cevabıyla alâkalı olarak İLEM çevresinde yoğunlaşan ilmi faaliyetlere dönük bir beklenti meydana getirmiştir. Şu an hazırlığı devam eden yeni serilerimizle bu beklentiyi karşılamaya çalışıyoruz. Gayret bizden, tevfik her zaman Allah'tandır.