Heyder baba
Efsanevi şiir “Heyder Baba”dan dörtlüklerden oluşan bu beste, Şehriyar’ın “Heyder Baba”sına yakışır bir söyleyişle, Şehriyar’a ve uzak Türk coğrafyalarına bir içli bir selam gibi: “Selam olsun şevkatize, elize/ Menim de bir adım gelsin dilize.”
Heyder baba Aşık Maksut Koca
Maksut Koca, âşıklık mahlasıyla Feryadî… 1961 Kars-Arpaçay doğumlu ozan, âşıklık geleneğin son dönemdeki en önemli temsilcilerinden. Her âşık gibi o da önceleri usta malı eserleri sazına yoldaş etti. Daha sonra da sazının
rüzgârına sözünün rüzgârını da kattı ve âşık edebiyatının neredeyse her türünde oldukça sevilen eserler verdi. Âşığın seslendirdiği bu türkünün bestesi kendisine, sözleri ise Türk dünyasının en büyük şairlerinden Şehriyar’a ait… Efsanevi şiir “Heyder Baba”dan dörtlüklerden oluşan bu beste, Şehriyar’ın “Heyder Baba”sına yakışır bir söyleyişle, Şehriyar’a ve uzak Türk coğrafyalarına bir içli bir selam gibi: “Selam olsun şevkatize, elize/ Menim de bir adım gelsin dilize.”
- All I want - Sarah Blasko
- Sesinde kış sabahları içilen sıcak çayları, kahveleri ve dahi pencere önünde yağmuru izlemeleri saklayan Avustralyalı bir şarkıcı Sarah. Şarkıcı olmasının yanı sıra söz yazarı ve yapımcı da olan sanatçı, 1990’lardan 2002’ye kadar Sydney’de Acquiesce adlı bir grupla beraber müzik çalışmaları yaptı. 2002 yılından sonra kariyerine solo olarak devam etti. O, böyle çabasız ve yorgun bir edayla söylerken; sesi fısıltı niteliğindeyken bile ruhumuzu tüm günlük endişelerden sıyırıp kulakları tüm gürültülerden arındıracak bir güce sahip. Ağırbaşlı, sükûnet içinde ama bir o kadar da her an atını arzu ettiği enginliklere sürecek kararlılıkta bir ses… O bize “All I want”ı söylerken biz de düşünürüz belki, en çok neyi istiyor ve en çok neyi istemekten vazgeçemiyoruz…
Köprü ortası - Jacop Groening
Berlinli genç müzisyen özellikle Doğu ezgilerine yaptığı remixlerle tanınıyor. Bu remixinde de Anadolu’nun Kayıp Şarkıları adlı belgesel programında gün yüzüne çıkarılan eski bir Karadeniz türküsü “Köprü Ortası”na çok farklı bir form kazandırmış ve fantastik bir yapıt ortaya çıkarmış. Türküyü söyleyen nenelerin yanık sesleri, elektronik tınıların arasından alçalıp yükselirken müziğin melankolik havasıyla nenelerin çoşkun söyleyişi arasında bocalayıp sarhoşlaşıyoruz sanki…