Fink, at topu yapay zekâlı teknik direktöre!

Fink, at topu yapay zekâlı teknik direktöre.
Fink, at topu yapay zekâlı teknik direktöre.

Çok yakın bir arkadaşım üç yıl kadar Norveç’te yaşamıştı. Norveç’e yerleşir yerleşmez bana hangi futbol takımlarını takip etmem gerektiğini sormuştu. Viking, gerek tribünü gerekse kulüp kültürü ile ateşli bir takımdı ama ikinci bir takım daha keşfetmem gerekiyordu. Google’a translate yardımıyla çeşitli anahtar kelimeler yazınca karşıma o takım çıkmıştı: Hamkam.

Kaderin cilvesi diyelim. Adeta tenekeden yapılan bir yapay zekâ robotu ile karşıma çıkan Hamkam geçen haftalarda, “tüm” teknik direktörlük yetkisini yapay zekâya veren ilk futbol takımı oldu:

“2000 yılından bu yana büyük bir turnuvaya katılmaya hak kazanamayan Hamkam, belirli bir süre için yapay zekâlı teknik direktörle çalışmaya karar verdi. Yapay zekâ, gerçek zamanlı veri yorumlama özelliğiyle bütün taktik ve personel kararlarına karar vermek üzere Hamkam’ın tüm sorumluluğunu üstlendi.

Yapay zekâlı teknik direktörün ilk görevi, ligindeki büyük bir maç oldu. Tribünler, 6-1’lik mağlubiyetle yapay zekâlı teknik direktörden beklentilerini tamamen yitirdi. 4-5-1 dizilişiyle başlayıp 1-0 öne geçtikten sonra, yeni teknik direktörün kullandığı taktiklerle işler hızla bozuldu. Ağır bir yenilgiye ilerlerken kalecinin taç atışı yapması ve 1-0-9 dizilişi, taraftarın görmek istediği şeyler değildi.”

Tabii Tabii onlar da gelsin

Doğu Demirkol’a çok farklı bir ehliyet vermiş durumda.
Doğu Demirkol’a çok farklı bir ehliyet vermiş durumda.

İnternette patlayan ilk videosu, kariyeri ve yaptığı açıklamalarla yeni nesil stand up komedyenleri arasında çok farklı bir yere gelen Doğu Demirkol’un dizisi “Doğu”nun üçüncü sezonu çıktı. Ülkenin yüzyıldır içinde sürüklendiği Doğu-Batı meselesinin stand up şubesi olan “Doğu” Demirkol, dizisinde de bu konuları ince ince işliyor. Çoğumuzun annesine benzer bir karakter olan anne ile olan sert diyaloglar, eczane sekansı ve oyuncaklarına sahabe isimleri vererek dövüştüren akraba çocuk sahnelerine ek olarak bu sezon da tesettürlü bir kızla yapılan flört bölümü dikkat çekti. Şahsen benim de günlük hayatta gördüğüm bu dört olayı Doğu yerine başka bir stand upçı yapsa ne olurdu bilemiyorum. Türkiye, Doğu Demirkol’a çok farklı bir ehliyet vermiş durumda.

Bu gördüğünüz roman âleminde fink atan hiçbir şey yok

Geçenlerde aklıma geldi ve “Gölge Oyunu” filmini bir daha izledim. Sanki 80’li yılların sonunda Türkçe yazılmış nitelik bir romanın uyarlaması gibi geldi bana bu film. Sonra bu sene içinde okuduğum yerli romanlara baktım. İçlerinden sadece bir tanesi sinemaya uyarlanmaya müsaitti ve bunu kötü bir yerden söylemiyorum. Kötü yerden söylemek istediğim şey şu: “Günümüzde Türkçe yazılan romanların çoğu bırakın okumayı, izlenebilir nitelikte bile değil.”

 Sanki 80’li yılların sonunda Türkçe yazılmış nitelik bir romanın uyarlaması gibi geldi bana bu film.
Sanki 80’li yılların sonunda Türkçe yazılmış nitelik bir romanın uyarlaması gibi geldi bana bu film.

If you want me, tell me, tell me

Alternatif filmleri sevenler için kurulmuş “oluşumlar” beni artık çileden çıkarıyor. Yarım yamalak İngilizcem ile çok iyi olduğunu fark ettiğim filmlerin hiçbiri ülkemize hatta internet platformlarındaki “oluşum”lara bile gelmiyor. Ferhan Şensoy’un bir kitabı vardı hatırlar mısınız? İngilizce Bilmeden Hepinizi I Love You.

Yorumunuzu yazın, tartışmaya katılın!

YORUMLAR
Sırala :

Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım