Dolandırıcılık* (Pozitif bilimlerden biri olarak)
Bu bir varsayım değil. Gerçeğin ta kendisi A priori akıl yürütüyorum ve diyorum ki, bir dolandırıcı pis pis gülmeksizin asla bir dolandırıcı olamaz.
Kandır bakalım kandır.
…
Dolandırıcılık iyi düşünülürse bileşenleri çapsızlık, çıkar, marifet, gözü peklik, umursamazlık, özgünlük, densizlik ve pis pis gülmek olan bir bileşiktir.
Çapsızlık: Dolandırıcınız kılı kırk yarar. Küçük çapta işler yapar. İşi ayrıntılarladır, nakitle veya hamiline yazılı çekle çalışır. Büyük çapta bir spekülasyona kalkışacak olsa, derhal ayırt edici özelliklerini yitirir, “yatırımcı” dediklerimizden olur. Bu sözcük yatırımcının büyük işler yapması dışında dolandırıcı kavramının tüm nüanslarını kapsar. Bu nedenle bir dolandırıcıya in petto bir banker, bir mali operasyon’a Brobdingna bir dalavere gözüyle bakılabilir. Bu sonuncusuyla dolandırıcıyı karşılaştırmak, Homeros’u ‘Flaccus’la, mastodonu fareyle, bir kuyrukluyıldızın kuyruğunu domuzunkiyle karşılaştırmaya benzer.
Dolandırıcınız kayıtsızdır. Hiç asabi değildir. Asla öfkelenmez. Hiçbir zaman kendini heyecana kaptırmaz.
Çıkar: Dolandırıcınızın rehberi kişisel çıkarıdır. Sırf dolandırmış olmak hatırına dolandırmaktan nefret eder. Onun bir amacı vardır: Cebi -ve tabii sizin cebiniz. Her zaman garantiye oynar. Seçimi Bir Numara’dan yanadır. Siz İki Numara’ysanız, kendi işinize bakmalısınız.
Sebat: Dolandırıcınız azimlidir. Kolay kolay cesareti kırılmaz. Dünya batsa umurunda olmaz. Hedefinden asla sapmaz ve ut canis a corio nunquam absterrebitur uncto, avını bırakmaz.
Marifet: Dolandırıcınız marifetlidir. Yaratıcı bir kafaya sahiptir. Entrika çevirmek yabancısı olduğu bir şey değildir. Atmada ve atlatmakta üstüne yoktur. İskender olmasaydı Diogenes olurdu. Dolandırıcı olmasaydı patent sahibi bir fare kapanı imalatçısı olurdu veya oltayla alabalık tutardı.
Gözü peklik: Dolandırıcınız gözü pektir. Yürekli bir insandır. Dünyayı ateşe verir. Her şeyi saldırarak fetheder. Frey Harren’in hançerlerinden korkmaz. Biraz sakınımlı olsa Dick Turpin biraz daha az yağcı olsa Daniel O’Connel, kafasında birkaç yüz gram daha beyin olsa XII. Charles iyi bir dolandırıcı olabilirdi.
Umursamazlık: Dolandırıcınız kayıtsızdır. Hiç asabi değildir. Asla öfkelenmez. Hiçbir zaman kendini heyecana kaptırmaz. Kapı dışarı edilebilir, ama asla kendini kaybetmez. Serinkanlı, bir hıyar kadar serinkanlıdır, Sakindir “Lady Bury’nin gülümseyişi kadar sakin”dir. Rahattır, eski bir eldiven kadar ya da eski Baiaeli küçükhanımlar kadar rahat.
Özgünlük: Dolandırıcınız özgündür-bilinçli olarak özgündür. Fikirleri kendine aittir.
- Bir başkasının fikirlerinden yararlanmayı hor görür. Bayat bir numara onu tiksindirir. Bir cüzdanı sıradan bir dolandırcılıkla elde ettiğini keşfettiğinde, eminim onu geri verir.
Densizlik: Dolandırıcınız densizdir. Havalara girer. Yumruk yaptığı ellerini kalçalarının üzerine koyar. Ellerini pantolon ceplerine sokar. Yüzünüze karşı bıyık altından güler. Nasırınıza basar. Ekmeğinizden yer, suyunuzdan içer, sizden borç alır, ensenize tokat atar, köpeğinizi tekmeler ve karınızı öper.
Pis pis gülmek: Gerçek dolandırıcınız bütün işlerini pis pis gülerek tamamlar. Ama bunu gören tek kişi kendisidir. Günlük görevini tamamladığında -o günün işi bittiğindegeceleyin çalışma odasında tek başınayken ve sırf kendi kendine eğlenmek için pis pis güler. Evine gider kapısını kilitler. Soyunur. Mumu söndürür. Yatağa uzanır. Başını yastığa koyar.
Bütün bunlardan sonra dolandırıcınız pis pis güler. Bu bir varsayım değil. Gerçeğin ta kendisi A priori akıl yürütüyorum ve diyorum ki, bir dolandırıcı pis pis gülmeksizin asla bir dolandırıcı olamaz.