Cins, 5 yaşında
Bir derginin en büyük ödevi, kendi zamanını duymak ve çağdaşlarını izlemektir. Cins, 5 yıldır süren yolculuğunda bunu yaptı. Yazı aldığımız yahut söyleşi yaptığımız isimlerin listesi bile arayışımızı ve çabamızı gözler önüne serecektir.
Cins, 5 yaşında
İnsan ömrüyle az bir vakit. Kelebeklere bakarsak nesiller boyu süren bir macera. Bir kuş için ömrünün tamamı belki. Bir tayın sağrılı bir kısrak olması için yeterli süre. Baştan sona bir üniversitenin koridorları…
Müsaade ederseniz bu sayıyı Cins'in 5 yıllık yolculuğunun, çoğu arka plandaki öznelerine ithaf etmek isteriz. Onların gayretleri olmasa Cins de olmazdı.
"Seni seviyorum" cümlesinin her seferinde aynı heyecana yol açan görülmemiş mucizesinin ‘ "aile" adını aldığı geniş coğrafya… 5 yıl; kimine göre fazlasıyla az, kimine göre oldukça uzun bir zaman aralığı…
Cins, 5 yaşında
Elinizde tuttuğunuz bu sayıyla birlikte 61. sayıyı geride bıraktık. 5 yıldır süren coşkulu bir yolculuk bu. 5 yıl süren ve ilk sayının coşkusuyla sürmeye devam eden bir şarkı bu. Niyetimiz ve amacımız bu. Güzel olanı gerçek pahasına elde etmeye çalışmamanın adı. Gerçeği, güzele kurban etmemenin… "İyi"de doğru olanı, "doğru"da güzel olanı, "güzel"de faydalı olanı aramanın adı…
Cins, 5 yaşında
Henüz çıkmadan çeşitli eleştirilerin öznesi olmuş bir hikâye Cins. Zaman geçtikçe eleştirilerin yersiz, eleştirenlerin de yurtsuz olduğunu gördük aslında. Gündemimiz onlar değil, hiç olmadı da. Gündemimiz, o büyük "kendi"miz… Kıymetli olanın tespiti ve o kıymetin çoğaltılması. Daha fazla insanla buluşması, daha fazla kümeye kavuşması… O kıymeti, çok daha başka kürelerle buluşturmak…
Cins, 5 yaşında
Eksiklerimiz vardır belki ama hiç numara çekmedik. Hata yaptık belki ama hiç yanlış yapmadık. Hiç poz kesmedik. Hiç "miş" gibi davranmadık. Edebiyatın ve düşüncenin namusunu her şeyin üzerinde tuttuk. Titizlendik… Bir kampa ait olmadık. Bir kamp kurmadık. Kurgulanmış ve icat edilmiş hiçbir sanal gösteriye aldanmadık. Okurumuzu da aldatmadık. Adalet’in, her şeyin ve herkesin üzerinde olduğuna inanıyoruz çünkü.
Cins, 5 yaşında
Bir derginin en büyük ödevi, kendi zamanını duymak ve çağdaşlarını izlemektir. Cins, 5 yıldır süren yolculuğunda bunu yaptı. Yazı aldığımız yahut söyleşi yaptığımız isimlerin listesi bile arayışımızı ve çabamızı gözler önüne serecektir. Bu 5 yıl, birbirinden önemli 500’e yakın isimle geçti. 2 binin üzerinde ayrı kitap adıyla geçti.
- Her biri kendi alanında Türkiye’nin ve dünyanın en önemli kafalarıyla ve onların çağa dokunan cümleleriyle geçti. Çevirilerle geçti, şiirlerle geçti… İyi kitaplar gibi iyi şarkıların ve iyi filmlerin peşinde geçti. Peşinde olduğumuz ve anlamaya çalıştığımız güzelliği çoğaltmaya çalışmakla geçti.
Cins, 5 yaşında
Toplamda, her ay çıkan binlerce derginin ortak ve güzel çabasının bir parçasıdır Cins. Güneşin altında bir güzel sözü, işitmemiş olana da duyurmak için safi bir çaba.
Düşüncenin ve edebiyatın tarafında…
Yolculuğumuz sürmeye devam edecek...
İthaf
Müsaade ederseniz bu sayıyı Cins'in 5 yıllık yolculuğunun, çoğu arka plandaki öznelerine ithaf etmek isteriz. Onların gayretleri olmasa Cins de olmazdı.
Harun Tan, İbrahim Yıldız, Selman Çınar, İbrahim Ertan, Sinem Bulur, Mustafa Sami Özdemir, Seçil Angün, Arda Arel, Murat Ece, Nisanur Karakuş, Şeyda Nur Uğur, Rıdvan Tulum, Betül Durdu ve Sibel Kılıç...
Bu sayı sizin için...
Ve elbette yayın yönetmenimiz İsmail Kılıçarslan ve koordinatörümüz Furkan Çalışkan için...
Yusuf Genç için değil, çünkü zaten metni o yazdı...