Bütün uyuyanları uyandırmak
Bizler derin bir uykudayken, uyku ekonomisi üzerinden zenginleyen şirketler aynı zamanda bizlerin rüyalarını da şekillendirmek için ar-ge çalışmaları yürütebilir.
Günümüz dünyasının en önemli konularından bir tanesi olarak son zamanlarda karşımıza sık sık uyku fenomeni geliyor. TedX sahnelerinde, çok izlenen video içeriklerinde birileri sürekli uykunun ne kadar zaruri ve modern insanın sağlıklı bir yaşam sürmesi için en önemli meselenin tam verimli bir uyku olduğunu bizlere vaaz ediyor. Elbette uyku her zaman için önemli bir fenomen olmuştur ancak son yıllarda uyku üzerine bu kadar fazlaca odaklanılması ve dijital uyku asistanlarının hiç olmadığı kadar yoğun bir şekilde hayatımıza sızması, uyku meselesini yeniden ele almayı ve bireylerin uyku verilerinin teknoloji kapitalizmi için ne kadar önemli olduğunu anlamayı zorunlu kılıyor.
Modern felsefenin odaklandığı meselelerden bir tanesi her zaman insan olsa da aslında arkada sürekli iktisadi sistemin optimum düzeyde verimli çalışabilmesinin yolları aranmıştır. Çünkü modern dönemde insan ve sistem hiçbir şekilde birbirinden ayrılamaz bir parça olmuş, insanlarda yaşanacak anomaliler hep sistemin sağlıklı işleyebilmesi yönünden ele alınmıştır. Bugün yine yoğun olarak tartışılan depresyon, yeme bozuklukları, uyku alışkanlıkları konuları da sistemin sağlıklı işleyişi önünde bir engel olarak ele alınır, restore edilmek üzere tartışılmaktadır.
Sanayi Devrimi sonrası doğadan ve doğal yaşamın ritminden koparak fabrikaların vardiya düdüklerine göre bir yaşam tarzı belirlemeye zorlanan insanın, geleneksel dönemde sorun olmayan yaşam tarzları yeni dönemde sorun teşkil etmeye ve düzeltilmesi gereken meseleler olarak öne çıkmaya başlar. Eskiden doğanın uyanışıyla birlikte uyanan insanın yeni düzende uyku ve uyanıklık saatlerine mesai tabloları karar verir. Hayatı duraksatan ve bir dinlenme vakti olarak kabul edilen akşamlarsa yerini eğlencenin başladığı ve yaşamın sürekli devam etmesi gerektiği yeni zaman dilimleri olarak yeniden şekillendirilmiştir.
İnsanın zaman algısını parçalayan endüstriyel devrim, dijital devrimle birlikte insanın hayat algısını da yok etmiş ve insanların sürekli aktif, çevrimiçi ve hayatta kalmasının zorunlu olduğu algısını insanlara dayatarak sürekli çalışan insan fenotipini yaratmıştır. Bu yaratılan fenotipte yorulan insan içinse en faydalı öneri olarak nitelikli/verimli uyku yöntemleri geliştirilmeye çalışılmıştır.
Uyku ve uyanıklık arasında değişen uyku ritüelleri
Antik çağlardan başlayarak, insanlık tarihinde uyku her zaman önemli bir yer tutmuştur. Antik Yunan ve Roma'da, uyku sadece dinlenmek için değil; zihinsel ve fiziksel sağlık için de hayati bir ihtiyaç olarak görülürdü. Tıp dünyasının öncüleri Hipokrat ve Galen uyku düzeninin sağlık üzerindeki etkilerini vurgulamışlardır. Orta Çağ ve Rönesans'ta da uyku, dinlenme ve sağlık açısından önemliydi, rüyalara da büyük anlam atfedilirdi.
Endüstri Devrimi ise uyku anlayışını kökten değiştirdi. 18. ve 19. yüzyıllarda, fabrikaların 24 saat çalışması ve zorlu iş koşulları, insanların uyku düzenlerini bozdu ve yeterli uykuyu bir lüks haline getirdi. Bu değişim, işçi sınıfının sağlığını olumsuz etkiledi ve toplumsal refah üzerinde derin etkiler yarattı.
20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren, uyku sağlığına verilen önem arttı. Uyku bozukluklarının tanımlanması ve REM uyku evresinin keşfi gibi bilimsel gelişmeler, uyku araştırmalarını ilerletti. Günümüzde yapılan araştırmalar, modern yaşam tarzının uyku üzerindeki etkilerini sayısal verilerle gözler önüne seriyor. Amerika Uyku Derneği'nin araştırması, yetişkinlerin büyük bir kısmının yeterli uyku alamadığını gösteriyor ve Dünya Sağlık Örgütü, uyku eksikliğinin çeşitli sağlık risklerini artırdığına dikkat çekmekte.
Karlı bir gece vakti bir dostu uyandırmak ya da uykularımızdan yükselen yeni ekonomi
İki yüz yıl önce, insanlar geceleri uykuya dalmakta zorlanıyor ya da sekiz saatten az uyuyor olsalar bile, bu durumu bir problem olarak görmezlerdi. O dönemlerde insanların hayatı, bugünkü gibi sürekli verimli, üretken ve enerjik olma baskısını içermiyordu. Ancak günümüzde durum farklı; uyku, sürekli verimli ve enerjik olmamız gerektiğini söyleyen modern hayatın baskısında önemli bir faktör haline gelmiştir.
Son yıllarda, uyku kalitesini ölçen ve uyku düzeni konusunda koçluk yapan akıllı bantlar, saatler ve uyku koçları, hayatımıza girdi. Bu teknolojiler, uyku kalitemizi artırmaya yardımcı olmakla birlikte, aynı zamanda uyku üzerindeki kontrolümüzü artırarak bize baskı da yapmaktadır. Mobil iletişim teknolojilerinde faaliyet gösteren şirketler bu yardımcı sistemlere yatırım yaparak insanların uyku verilerini toplamaktadır.
Uyku, artık sadece sağlık için değil, aynı zamanda ekonomi için de önemli bir alan haline gelmiştir. Uyku verisi toplayan şirketler ve uyku teknolojileri, büyük bir ekonomik pazar oluşturmuştur. ABD'de 2019 yılında uyku ekonomisinin değeri yaklaşık 79 milyar ABD doları iken, bu rakamın 2024'e kadar 95 milyar ABD dolarına ulaşması bekleniyor. Küresel ölçekte ise, 2019'da 432 milyar ABD doları olan uyku ekonomisinin, 2031 yılına kadar 102.07 milyar ABD dolarına çıkması öngörülüyor.
Günümüzde uyku, teknoloji şirketleri için büyük bir yatırım fırsatı sunuyor. Bizler rüyalarımızı merak ederken, bu şirketler uykudan elde edilen verilerle ekonomik kazançlarını artırmayı hedefliyor. Uyku konusu, bu perspektiften bakıldığında, sadece dinlenmekten çok daha fazlasını ifade ediyor.
Devletlerin bilmediği şirketlerin ezberlediği rüyalarımız
Freud, rüyaları bilinçaltının mesajları olarak değerlendirir ve rüyaların analizinin, insan psikolojisinin daha derin katmanlarını anlamada kilit bir rol oynadığını savunur. Akıllı uyku yardımcılarımız da bizlerin rüya döngülerinde vücudumuzun tepkilerini analiz ederek, gece nasıl bir uyku uyuduğumuzun verilerinin görselleştirmesini gerçekleştirir. Yani bir yanıyla bizlerin bastırdığı duygu ve düşüncelerin açığa çıktığı uyku döngülerimizde hatırlamadıklarımızın bile bilgisine sahiptir teknoloji kapitalizmi şirketleri.
Bugün devletlerde bireylere dair bilgiler ve veriler elbette vardır ama teknoloji kapitalizmi şirketleri devletlerin elde edemediği verilere de sahiptir. Bugün özellikle “post-truth” çağının sosyal ağlar üzerinden yükseldiğine inanıyor olsak da aslında diğer verilerin toplum mühendisliği çalışmalarında daha fazla ağırlık kazanmaya başlıyor demek yanlış olmaz. Çünkü bireyler sosyal ağlarda gerçekleştirdikleri davranışlarına yön verebiliyor olsalar da uyku gibi tamamen kendine has alanların bastırılması mümkün değildir ve bu bastırılamayan alan her zaman daha sağlıklı içgörüleri olağan kılacak altın değerinde verileri içerisinde saklamaktadır.
Uyku verileri, özellikle toplumun genel sağlık durumu, yaşam kalitesi ve halkın stres seviyeleri hakkında önemli bilgiler sağlar şirketlere. Bu bilgilerin doğru yorumlanmasıysa yaşanan gündelik olayların toplumun bilinçaltında ne tür tepkilere sebep olduğunu analiz edilebilir kılar. Sosyal ağlardan bir meseleye öfke, üzüntü, sevinç duyduğunu iddia eden bir toplumun gerçekteki duygusu nedirin cevabını uyku verilerimiz aracılığıyla sağlar şirketler. Bu da şirketlerin devletlerden önce toplumların zihinlerine sızmasına, bir takım olaylar yaşanmadan önce yaşanabileceklerini öngörmesine ve toplumun yönlendirilmesine olanak sağlar.
Bizler derin bir uykudayken, uyku ekonomisi üzerinden zenginleyen şirketler aynı zamanda bizlerin rüyalarını da şekillendirmek için ar-ge çalışmaları yürütebilir. Uyku verilerinin toplanması ve teknoloji kapitalizminin hayatın her kılcalına sızan gücü karşısında uyanık kalmak herkesin faydasına olacaktır.