Bu sorunun üstesinden gelemiyorum, sorun da etmiyorum

Göl ise dağa maya çalmış. Ya tutarsa tepeler, suyun elini?
Göl ise dağa maya çalmış. Ya tutarsa tepeler, suyun elini?

İnsanı insandan ayıran farkı arıyorum. İnsanı diğer bütün canlılardan ayıran düşünmesiydi. Öyle miydi? Sadece düşünmesi mi? Ya hissi? Diğer canlıların yanında cansızlaştığı insanı ve insandan farkı arıyorum.

Dağlar arasından geçiyorum. Geri dönüyor gibiyim. Tadını unuttuğum taamlarla asırlar sonra karşılaşmış gibiyim…

Diğer canlıların yanında cansızlaştığı insanı ve insandan farkı arıyorum. Sorularla boğuşuyorum. Dağın yakınında, gölün kıyısında gidemezken. Yol alıyorum fakat gidemiyorum.

Üzerime üzerime gelen hatıralara karşı dikkatli olmalıyım. Aksi takdirde hatırımdaki akislere karşı yeni bir savunma sistemi oluşturmam gerekir. Ki güncel sürüm noktasında sorunluyum. Resmen sürümsüzlükten sürünüyorum. Güncellemek iyi bir şey olsa gerek. Güncelleyemeyenlerin perişan hâline bakarsak…

İnsan, kendi güncellemesinin yazılımcısı. Zalım dayısı antivirüs programlarının. İnsan, güncellemesine gücenmişlerin ağası…

Ben de mi? Ne farkım olabilir ki? İnsanı insandan ayıran ne olabilir? İnsanı insandan ayıran fakat insanı insanlıktan uzaklaştırmayan ne olabilir? Evet, sorumuz bu olsa gerek…

İnsanı insandan ayıran fakat insanlıktan uzaklaştırmayan ne olabilir?

Cinsiyet? Milliyet? Keyfiyet? Zürriyet? Hürriyet? Emniyet? Niyet? Sadece niyet? Mütekabiliyet? Mükellefiyet? Cumhuriyet? Mecburiyet? İnsaniyet? İzafiyet? Hususiyet? Resmiyet? Meşruiyet? Memuriyet? Asabiyet? Suiniyet? Kraliyet? Ubudiyet? Enâniyet? Kabiliyet? Cibilliyet? Umumiyet? Aidiyet? Hüviyet? Haysiyet? Meziyet? Ünsiyet? Vasiyet? Vaziyet? Afiyet? Eziyet? Kuvvet? İffet? Nefret? Fetret? Külfet? Kudret? Zahmet? Diyet? Olabilir mi diyet? Peki ya cemiyet? Faaliyet? Mahkumiyet? Mağduriyet? Edebiyatı mı? Samimiyet? Samimiyet? Samimiyet?

Ne olabilir?

Şimdi göl kenarından geçiyorum. Geri dönüyor gibiyim. Dönüp gidiyor gibiyim. Dağlar göle gözdağı vermiş.

İnsan, kendi güncellemesinin yazılımcısı. Zalım dayısı antivirüs programlarının. İnsan, güncellemesine gücenmişlerin ağası…
İnsan, kendi güncellemesinin yazılımcısı. Zalım dayısı antivirüs programlarının. İnsan, güncellemesine gücenmişlerin ağası…

Göl ise dağa maya çalmış. Ya tutarsa tepeler, suyun elini? Ya yutarsa bulutlar, kendi suyunu? Ya uyursa uykumuz, gözleri açık? Kim bilir insanın yeni huyunu?

İnsanı insandan ayıran farkı arıyorum. İnsanı diğer bütün canlılardan ayıran düşünmesiydi. Öyle miydi? Sadece düşünmesi mi? Ya hissi?

Diğer canlıların yanında cansızlaştığı insanı ve insandan farkı arıyorum. Sorularla boğuşuyorum. Dağın yakınında, gölün kıyısında gidemezken. Yol alıyorum fakat gidemiyorum. Gidebilenlerin izine varamıyorum. Her daim gittiği hâlde bize kalabilenlerin ferasetini, nezaketini, nedametini, merhametini, erdemini arıyorum. Bulmak gerekir mi, bilemiyorum. Sonu olan bir şeyin hakikatle bağının olmadığını zannediyorum.

  • Bilemiyorum. Hissediyorum. Seziyorum. Öğreniyorum belki. Öğretiyor hayat. Birbirine benzemeyenlerin aynı yolu gitmek zorunda olması mantıksız geliyor. Yol bir tane olmamalı. Yol bir olmalı ama bir tane olmamalı. Hedef bir olabilir. Duygu benzeyebilir. Korku ortaktır. Ortak, korkaktır.

Yol arkadaşları yolda bırakabilir. Olabilir. Her şey olabilir. Başına gelmeyen var mı? Aşına güvenmeyen var mı? Hepsi mümkün fakat yol bir olmamalı. Bunca insan varken dünyada, bunca dağ, bunca göl, deniz, bozkır, asfalt, bulut ve insan sayısından fazla umut varsa, yol nasıl tek olabilir? Dosdoğru olmamak? Sırat-ı müstakimde kalmak?

Evet. İnsan miktarınca farklı yoldan giderek sırat-ı müstakimde kalınabilir.

İnsan sayısınca renkte yollardan giderek dosdoğru gidilebilir.

O halde fark ne? İnsanı insandan ayıran fark ne? Milyarlarca yıllık gezegen tecrübesi ve binlerce yıllık insanlık birikimini düşün. Bugüne değin yerkürede adımlamış her insanın yolu bir diğerinden farklıydı. Parmağındaki izi düşündün mi hiç? Hiç kimseninki birbirine nasıl benzemez? Binlerce insanı tanıdın hayatında. Hiçbirinin bir diğeriyle aynı olmamasını neye yoracağız? Ya senin tanımadığın, görmediğin milyarlarca insanın da birbirine benzememesi?

“Yaratıcı’nın kudretinin tecellisi” deyip geçme kolaycılığına düşmeyeceksin, değil mi? Yaratıcı’ya kolay elbet ama sana değil. Sormalısın… İnsanı insandan ayıran ne? İnsan sayısı kadar yol nerede?