1 dakikalık saygı duruşu
Tabakanın kapağını kaldırdığında dedesinin karyolasının altında bulduğu büyük bir torbanın içindeki tütünle aynı renk olan çelikhan tütününün o kesif kokusuyla başı döndü.
Tütün tabakasını çıkarmak için el çantasına uzandı, birden babasının minibüsçü olduğu zamanlarda eve getirdiği ve içinde devletin en önemli evrakları varmış gibi sakladığı faturaların, ruhsatın ve birkaç resmi evrakın bulunduğu siyah çantayı hatırladı. Rahmetli onu çocukların ulaşamayacağı yerlerde muhafaza etmekte hayli mahirdi.
Tabakanın kapağını kaldırdığında dedesinin karyolasının altında bulduğu büyük bir torbanın içindeki tütünle aynı renk olan çelikhan tütününün o kesif kokusuyla başı döndü. Dedesi acaba tütünü nereden alırdı, bunu hiç öğrenemeyecekti. Demek bırakmasına yakın zamanlardı ki hala evde bulunuyordu tütün.
Çarşaf paketinden bir yaprak çekip sarmaya hazırlanıyordu ki, daha küçücük bir çocukken yerde gördüğü ve nenesinden öğrendiği üzre öpüp yüksek bir yere kaldırdığı, üstünde Arapça yazılar olan sigara kağıdı paketini hatırladı. Kim bilir kaç çocuğun başına gelmişti bu olay, gülümsedi.
Kağıdın ucunu ıslatıp yapıştırdı en son, işaret parmağıyla ıslak yerin üzerinden geçip nemini azalttı kısmen. Muhtar çakmağını çıkardı.
Kağıdı sol işaret ve orta parmaklarının arasına itinayla yerleştirip beyaz filtreyi sağ başa koydu, içtiği ilk kömür filtreli sigaranın filtresini parçalayıp içindeki kömüre benzer siyah tanecikleri görünce sebebini biliyor olmayı istediği günü hatırladı; terastaydı ve ilk kez birisine sevdiğini söylemesine yarım saat vardı.
Tütünden bir küçük tutam alıp filtreye hizalayarak özenle çarşafa yerleştirmeye başladı, büfede çalıştığı sene yandaki kahvede garsonluk yapan Diyarbakırlı garsonun tek eliyle sarıp uzattığı sigara geldi aklına. İkisi de o sıra 19 yaşındaydı ama müthiş bir tecrübe farkı vardı aralarında, çok özenmişti.
Nihayet iki elinin baş, işaret ve orta parmaklarını kullanarak kağıdı ve içindeki tütünü yuvarlarken, tütün tarlalarıyla ilgili yakın zamana kadar çok şey bilmediğini fark edip arkadaşına sorduğu günü hatırladı.
- Çok tafsilatlı bilgi vermişti Adıyamanlı arkadaşı ama en çok kaliteli su kullanılması gerektiği kalmıştı aklında. Pirinç gibi bir şey demişti içinden.
Kağıdın ucunu ıslatıp yapıştırdı en son, işaret parmağıyla ıslak yerin üzerinden geçip nemini azalttı kısmen. Muhtar çakmağını çıkardı, bir zamanlar mutfakta ocağı yakmak için bulundurulan çakmak geldi aklına. Buna benziyordu ama aslında şimdiye dek gördüğü hiçbir çakmağa benzemiyordu, eskiden çakmaklar çok güzeldi galiba diye düşündü.
Sardığı sigarayı babası gibi ağzının sağ tarafına yakın yerleştirip benzin kokulu alevi ucundan sarkan tütüne yaklaştırdı, ilk nefesle ilgili daha 16 yaşındayken vardığı kanıya tekrar ikna oldu ve derince çekti içine.
Tüm bunlar 1 dakika 39 sene içinde oldu ve oturup bu yazıyı yazdı sonra.