Yeşilin sarmaladığı ofis: Terra Mater

07 NİSAN 2022 , PERŞEMBE 11:00

Terra Mater.

Berger+Parkkinen, bir film yapım şirketinin ofislerini yeniden düzenledi. Terra Mater, doğa filmleriyle ün kazanmış firmanın bu yönüne dikkat çekerek doğayla bütünleşen bir tasarım gerçekleştirdi. Lamine strüktürlü yapının çevresine sarmaşıkların kaplayacağı metal ikincil bir strüktür tasarlandı.

Metal strüktür yapıyı tamamen çevreliyor.

Factual Studios için tasarlanan Terra Mater, Viyana'nın yemyeşil Hietzing semtinde konumlanıyor. Mevcut ofisler tarihi bir art nouveau villa ve müştemilatında faaliyet gösteriyor. 1980'lerin sonlarında tarihi villanın yanına küçük bir bina inşa ediliyor. 2003 yılındaki güncellemede projeye villa ile diğer yapıyı birleştiren cam bir geçiş ve bahçeye bakan küp formunda bir toplantı odası ekleniyor.

Çeşitli türlerdeki sarmaşıklar strüktürün dibine ekiliyor.

Zamanla yapının tamamen yeşille sarılması hedefleniyor.

Berger+Parkkinen’in geliştirdiği proje, şirketin büyüyen ekibine ve film prodüksiyonunun ihtiyaç duyduğu geniş teknik altyapıya uyum sağlayacak alanları karşılıyor. Hem ofis yapılarının konumu hem de film yapım şirketinin doğa odaklı çalışmaları olması sebebiyle doğaya yakın bir tasarım amaçlanıyor. Doğaya yakınlık ruhu içerisinde, organizasyonun sürdürülebilirlik ve yenilikçilik talebini karşılanması planlanıyor.

Ritmik metal strüktür sarmaşıkların rahatlıkla tırmanacağı şekilde tasarlanıyor.

Alanda tasarlanan iki katlı bir pavyon; ofisleri, toplantı salonlarını, çalışan salonu, ofis yapıları için yeni bir giriş düzenlemesi ve film teknolojisinde gerekli olan sunucular için bir soğutma merkezi içeriyor. Kapsamlı teknik kurulumların entegrasyonu açısından zorluk oluştursa da yapı tamamen lamine ahşaptan inşa ediliyor.

Strüktürün sahip olduğu geniş açıklıklar sarmaşıkların arasından gün ışığının geçmesini sağlıyor.

İç mekan minimalist bir dilde tasarlanıyor.

İç mekanlarda hakim unsur olarak ahşap yapı, ahşap duvarlar ve ahşap tavanlar öne çıkıyor. Yeni ofis alanları, gerekli hizmetlere alan sağlarken aynı zamanda esnek ve bölünebilir olacak şekilde tasarlanıyor. Böylelikle olası değişikliklere adapte olması hedefleniyor.

İki ofis yapısı cam bir geçişle bağlanıyor.

Alandaki en büyük ağaca yakın konumlanan yapı, metal bir ikinci strüktürle kaplanıyor. Bu metal strüktürün zamanla sarmaşıklarla kaplanması ve yeni müdahaleyi bahçeyle bütünleştirmesi amaçlanıyor. Mevsimler değiştikçe pavyonun görünümünün de mevsimlere uyum sağlayarak renk değiştirmesi için özel bitki türleri seçiliyor. Böylece yıl boyunca kesintisiz şekilde sürecek uzun vadeli döngüsel bir görünüm sağlanıyor.

İç mekanda ahşap strüktür detayları görülüyor.

Metal strüktürün üst katında bir kedi yolu bulunuyor.

Pavyonun ahşap ana yapısı ve metal konstrüksiyonu iki bağımsız strüktür olarak işlev görüyor. Yine de her ikisinin yerleşimleri ve boyutlandırmaları ortak grid sistem üzerinde geliştiriliyor. Metal strüktür, dalların ve bitkilerin büyümesine atıfta bulunan dalgalanan bir desenden oluşuyor. Yeni pavyon cam bir geçiş ile mevcut ikinci yapıya bağlanıyor ve bahçe içerisinde şirket için bir bütünlük oluşturuluyor.