Yerel bir tasarım: Renkli Kubbeler Topluluğu

Stüdyo, gerçekleştirdikleri proje aracılığıyla Hürmüz Adası’na ziyaretçiler getirmeyi ve yerel kazancı artırmayı hedefliyor. Proje, büyük bir alanı çok sayıda küçük mekansal birimlere indirgeyerek mahalleye, geçirgen bir koloni alanı oluşturuyor.

Farklı boyutlarda kubbelerin birbirine bağlanmasıyla oluşan 15 tatil evi bünyesinde; konaklama alanları, restoranlar, kafeler, hediyelik eşya dükkanları, turistik bilgi ve resepsiyon alanları içeriyor.

Adanın doğal formlarından yola çıkarak tasarıma kendine özgü bir biçim vermek isteyen ZAV Architects, kubbeleri birbirine yakın bir şekilde düzenleyerek birliktelik duygusu oluşturmak istiyor.

Şehirden birkaç kilometre uzakta, açık bir alanda yer alan proje; mekansal bölünmeleri, farklı renk ve boyutlardaki kubbeleri ile adanın mevcut manzaralarına uyum sağlayan bir topografya oluşturuyor.

Yapım aşamasındaki tüm kubbeler; canlı bir görünüm sağlaması için kırmızı, sarı, mavi ve yeşil tonlarına boyanıyor. Bu cesur renk kullanımı ile iç mekan duvar ve mobilyaları uyumlu tonlarda tasarlanıyor.

Tasarım ekibi, proje ile ilgili şu ifadeleri kullanıyor:

"Hürmüz adasının renkli plajlarının etkisini; halkın kıyafetlerinde, evlerinin içlerinde hatta yemek tercihlerinde bile görüyorduk. Mavi, denizin rengini bile değiştiriyor. Hürmüz'de etrafımızı saran renkler, bize bu ada gibi cesur olma fikrini verdi."

Düşük teknolojili bir yöntem kullanılarak inşa edilen yapı kubbelerinin her biri, Hürmüz rıhtımından taranan toprak ve kumun, torbalara doldurulmasıyla yapılıyor. Kum torbalarının formlarıçelikle destekleniyor ve son hali çimento ile tamamlanıyor.

Projedeki inşaat yöntemi, yapıların büyük ölçüde yerel halk tarafından tamamlanabileceği şekilde kurgulanıyor. Orada yaşayan ve inşaatta çalışan insanlar; iş bittikten sonra eğitimli birer ustaya dönüşüyor ve ada içinde, başka projelerdede hala iş birliğine devam ediyor.

ZAV Architects, proje sayesinde bölgedeki turizminin artmasını ve adadaki yerel halkın kalkınmasını hedefliyor.

Son olarak stüdyo, mimarlığa bakış açılarını, şu sözlerle ifade ediyor:

"Mimarlık, dünyayı değiştirmek için bir platformdur ve misyonu, yeniliği canlı tutmaktır. Bunu yapmak için nesnelerin yerine süreçlerin tasarlanması gerekir. Çünkü süreçler, bir projeyi işin başında hayal edemeyeceğiniz yerlere taşıyabilir. Bu yüzden, sürekli olarak mimariyi konfor alanından çıkarmaya çalışıyoruz. "

Tasarım konseptini anlatan animasyon için:

Presence in Hormuz 02 by ZAV Architects from World Architecture Community on Vimeo.