Yenilikçi bir okul öncesi eğitim yapısı: Unity Preschool
Studio Jia tarafından, Reggio Emilia felsefesinden esinlenilerek tasarlanan Unity Preschool, Çin’in Hangzhou şehrinde yer alıyor. Geleneksel bir ofis binasının içinde yer alan anaokulu, yetersiz hizmet alan ve birden fazla küçük çocuğu olan aileler için kâr amacı gütmeyen bir hizmet veriyor.
Unity Preschool, Emilia Reggioeğitim yaklaşımından ilham alıyor. Bu eğitim modeli, 1970 yılında İtalya'daki anaokullarında yeni yaklaşımları uygulamak amacıyla geliştirilen bir okul öncesi eğitim programı olarak biliniyor. Program, çocukların bağımsız olmasını ve aynı zamanda birbirleriyle yoğun bir etkileşim içinde olmalarını destekliyor. Projenin özünde, Emilia Reggio felsefesinin mimari ve iç unsurlara entegre edilmesi yatıyor. Tasarım genel hatlarıyla esnek, açık ve çocuk merkezli alanlar içeriyor.
Anaokulu kampüsü; 8 adet derslik, kütüphaneler, meydan, okul mutfağı, sanat stüdyosu, ofis alanı, performans sahnesi, toplantı odaları, resepsiyon alanı, kafe, çatı bahçesi gibi programları kapsıyor. Okulun odak noktası ise, performans sahnesi, kütüphane ve mutfağın çevrelediği geniş meydan olarak belirtiliyor.
Projenin merkezi olarak nitelendirilen meydan, farklı yaş ve sınıflardaki çocuklar arasında sosyal entegrasyon ve iş birliğine dayalı faaliyetler için ortam hazırlıyor. Alışılmış kampüs tasarımlarının aksine, projede alanları birbirinden ayıran fiziksel duvarlara rastlanmıyor. Bu sayede öğrencilere, günlük yaşamlarını kendi ihtiyaçlarına göre yönlendirme ve düzenleme özgürlüğü tanınıyor.
Studio Jia, geleneksel konut tasarımına karşı çıkarak doğal ışığı en üst düzeye çıkarmayı hedefleyen tasarımlara odaklanıyor. Anaokulunun girişinde üç katlı, cam tavanlı, parlak sarı bir merdiven bulunuyor. Merdiven boşluğuna yerleştirilen büyük spiral kaydırak ile, cam tavandan alınan ışık katlara dağıtılıyor. Bu sayede hem katlar arasında etkileşimli bir geçiş sunuluyor hem de aydınlık ortamlara olanak sağlanıyor. Tasarımcılara göre merdiven ve kaydırakta öne çıkan parlak sarı boya, canlılığı, güneşi ve mutluluğu temsil ediyor. Zeminde ve duvarlarda kullanılan betonla tezat oluşturmak amacıyla hafif çelik malzeme kullanılıyor. Bu sayede öğrenciler, merdiven boşluğunda oluşan ışık ve gölge oyunlarına tanıklık ediyorlar.
Anaokulunun meydanında galeri tarzı bir kütüphane yer alıyor. Kütüphanede, çocukların kolaylıkla erişebilecekleri yüksekliklerde kitap rafları ve çocukların boyuna göre ayarlanmış basamaklar bulunuyor. Tasarım, çocuklara okuma yapmaları, keşfetmeleri ve öğrenmeleri için kapsamlı ve rahat bir ortam sunuyor. Okumayı daha ilgi çekici bir hale getirmek ve mekânsal deneyimi zenginleştirmek amacıyla çocuklar için gömme kitap okuma alanları, okuma platformları ve bitkilerle süslenmiş okuma köşeleri gibi farklı bölümler tasarlanıyor. Bu sayede çocuklar, ilgi alanlarına ve tercihlerine göre seçim yaparak odaklanmalarını artırabiliyor ve okumayı günlük yaşamlarına sorunsuz bir şekilde entegre edebiliyorlar.
Çocukların fiziksel ve zihinsel gelişimi açısından, doğal ışık oldukça önemli faktörlerden biri olarak biliniyor. Bu nedenle anaokulundaki tüm sınıflar, tam boy pencereler ve doğal malzemelerden meydana geliyor. Aynı zamanda koridorlardaki büyük cam pencereler, yetişkinler ve çocuklar için iki farklı yükseklikte tasarlanıyor. Bu sayede sınıfların içi ve dışı arasında görsel bağlantı sağlanıyor. Reggio Emilia felsefesi, çocukların çalışmaları ve eğitim materyallerinin iki boyutlu yüzeylerle sınırlı kalmamasını savunuyor. Bu nedenle sınıflarda duvar dolapları, ahşap alet duvarları ve ray aydınlatması kullanılıyor. Çocukların sınıf içindeki üç boyutlu alanda oynamalarına ve öğrenmelerine olanak tanınıyor.
Her sınıfta, çocukların uyumasına ve oynamasına olanak sağlayacak doğal ahşap unsurlardan meydana gelen bir platform bulunuyor. Platformun alt kısmında her çocuğun kendine ait bir yatak çekmecesi ve yatak takımlarını saklamak için bir dolap yer alıyor. Uyku süreci boyunca öğretmenler çocuklara kendi yataklarını yapmaları ve yatak takımlarını toplamaları için rehberlik ediyor. Bu sayede çocuklar yataklarını toplamayı öğrenerek öz bakım ve yaşam becerilerini geliştirmiş oluyorlar. Uyku alanı olarak kullanılan platform aynı zamanda çocukların rol yapma ve tiyatro becerilerini geliştirmeleri için sahne işlevi görüyor.
Anaokulunun zemin katında, çocukların doğal ortamda oynamalarına ve keşfetmelerine olanak tanıyan bir bahçe bulunuyor. Bu açık alanda küçük bir su öğesi, ağaç evler, doğal çimler ve tepelik bir orman arazisi yer alıyor. Çocuklar, farklı yüksekliklerde tasarlanmış olan oyun alanlarında koşup oynamakta özgür bırakılıyor. Bu sayede kas güçlerini ve fiziksel yeteneklerini geliştirme şansı buluyorlar. Tasarım ofisi, çocukların hayal güçlerini kullanmalarına izin vererek, belirli kalıplara ve kısıtlamalara dayalı olmayan bir bahçe tasarlıyor.
Anaokulunun çatısında yer alan bahçe alanı, çocukların beş duyusunun gelişimini teşvik etmek amacıyla tasarlanıyor. Çatı bahçesinde, öğrencilerin dokunması, koklaması, toplaması ve gözlemlemesi için çeşitli otlar, çiçekler ve çalılar kullanılıyor. Ayrıca her sınıfın kendine ait bir sebze bahçesi bulunuyor. Bu alanda çocuklar, öğretmenleriyle beraber çeşitli sebze ve meyve ekerek büyütüyorlar. Tohum ekimi, sulama, gübreleme ve hasat gibi tüm aşamalarda yer alan öğrenciler, bu sayede tarım konusunda bilgi ediniyorlar. Yaz aylarında daha rahat bir deneyim sağlamak amacıyla soğutma sistemi ve etkinlik alanlarının üzerinde gölgelikler kullanılıyor.
Unity Preschool mutfağı, diğer anaokullarından farklı olarak sadece yemeklerin hazırlandığı bir yer olmaktan ziyade eğitimin bir parçası olarak hizmet veriyor. Öğrencilerin tüm yemek hazırlama sürecine tanıklık etmelerine olarak tanımak amacıyla tüm duvar cam olarak tasarlanıyor. Bu sayede çocuklar yemekte kullanılan malzemeleri ve yemekten sonraki akışı daha kolay algılayabiliyor ve bu sürece aktif olarak katılım sağlıyorlar.
Anaokulunda ebeveynler için tasarlanan alanlara da yer veriliyor. Öğrencilerin aileleri, haftaiçi her gün birinci katta bulunan kafede vakit geçirebiliyor. Ayrıca ikinci katta öğretmenler ve ebeveynler arasındaki iletişime izin veren özel alanlar bulunuyor. Bu sayede ebeveynler, çocukları ile ilgili her konuda okulla daha rahat bir iletişim kuruyor.
Sınıfları birbirine bağlayan koridorlar, rahat hareket edilebilen, geniş ve canlı kamusal alanlar olarak tasarlanıyor. Böylece koridorlar, çocukların sosyalleştikleri, fiziksel aktivitede bulundukları ve öğrendikleri alanlara dönüşüyor. Bu alanları eğlenceli bir hale dönüştürmek içinse orijinal yapının kolonları kullanılarak çocuklara bir saklambaç ortamı sağlanıyor. Ayrıca, ilk katta bulunan kütüphanenin bazı kısımları da koridorlara dahil edilerek okuma köşeleri tasarlanıyor. Bazı koridorlara eklenen tırmanma direkleri de koridorlara hareket katıyor.
Tasarım ofisi tarafından oluşturulan tırmanma yapısı, anaokulunun tamamına yayılarak çocukların farklı kotlarda serbestçe hareket etmelerine olanak sağlıyor. Üç kattan meydana gelen yapı, fiziksel koordinasyonu ve zindeliği teşvik ediyor. Ayrıca, farklı yaş gruplarındaki çocukların etkileşimine ve sosyalleşmelerine ortam hazırlıyor. İkinci kattaki çocuklar, tırmanma yapısı sayesinde birinci kattakilerle doğrudan iletişime girebiliyor ve üçüncü kattaki çatı bahçesinde bulunan çocuklar alt katlarda tırmanan arkadaşlarını izleyebiliyor. Böylece çocukların mekânsal etkileşim konusundaki farkındalıkları artırılmış oluyor.
Anaokulunun ikinci katında bir sanat stüdyosu bulunuyor. Duvara gömülü büyük cam vitrinde çeşitli malzemeler sergileniyor. Stüdyonun ortasında bulunan geniş alan, öğrencilerin özgürce hareket etmelerine ve farklı malzemelerle uğraşmalarına olanak tanıyor.
Proje ile ilgili videoya linkten ulaşabilirsiniz.
Proje | Unity Preschool |
Mimar | Studio Jia |
Alan | 2900 m² |
Yıl | 2023 |
Yer | Hangzhou, Çin |