Yeni Amédée Saint-Germain Bölgesi / LAN

Bordeaux, 2030 yılına kadar Euratlantique projesiyle Avrupa düzeyinde etkili olmayı amaçlayarak, 2017'de gelen yüksek hızlı tren hattı (LGV) ile Saint-Jean istasyonu çevresinde bir iş merkezi inşa ediyor ve kentsel yenilemeyi sürdürüyor. Saint-Jean Belcier projesinin beş alanından biri olan ZAC Amédée-Saint-Germain'in eski sanayi alanının geliştirilmesini içeriyor. Sacré-Cœur bölgesi, zaman zaman 20. yüzyıl binalarıyla kesintiye uğrayan büyük konut bloklarından oluşan homojen bir kentsel formda inşa ediliyor. Proje, uzun ve dar parsellere yayılıyor, klasik sarayların bir tür pastişi olan Bordeaux "échoppes"lerinden, küçük tek katlı şehir evlerinden oluşuyor.

ZAC alanı, güneyde "taş şehir" olarak bilinen bölgenin sınırında, demiryolu faaliyetleri nedeniyle sokak seviyesinden 4,20 metre yüksekte konumlanmış bir topografik bölgede yer alıyor. Rue de Bègles ve Rue Furtado arasında uzanan bu alan, Rue Amédée-Saint-Germain ve demiryolu hattıyla bitişik olarak konumlanıyor. Arsada, kemerli cepheleriyle dikkat çeken demirhane atölyesi, tanklar ve Amédée atölyesi gibi sanayi döneminden kalan önemli yapılar bulunuyor.

Mirasın korunması kapsamında, binaların restorasyonu ve demiryolu hattına doğru görsel bağlantılar kurulması hedefleniyor. Amédée-Saint-Germain projesi, farklı kentsel yapıların bir araya geldiği bu bölgede sürekliliği sağlamak için yeni bir form geliştirerek, mevcut kentsel deneyimleri genişletmeyi ve şehre canlılık getirmeyi hedefliyor.

Projenin bu üç bölümü, tutarlı bir bütünlük oluşturmak amacıyla farklı ve özel işlevler üstleniyor. Kuzeybatı kısmı; Sacré-Cœur ile Amédée Saint-Germain arasında önemli bir geçiş alanı işlevi görüyor. Taş şehrin kentsel yapısını yeniden yorumlayarak yoğunluk ve ölçek değişiklikleri sağlarken, "échoppes" mahallesinin karakteristik unsurlarını da barındırıyor. Merkez eksen; projenin kalbini oluşturup mevcut yapının hafızasına dayanan özgün bir kimlik kazandırıyor. Hem mevcut sakinlerin hem de gelecekteki yerleşimcilerin ihtiyaçlarına yanıt vermeyi amaçlayan bir ticari alışveriş merkezi, yeşil alanlar ve kamusal alanlar tasarlanıyor. Güneydoğu bölümündeki demiryolu cepheleri ise; ziyaretçinin Bordeaux’ya dair ilk izlenimlerini oluşturuyor ve şehre bir geçiş noktası sunuyor. Bu alanda binalar, soyut bir forma dönüşerek, mimari dilin unsurlarını anıtsallık sağlayacak şekilde ölçek değiştiriyor.

Proje, mahremiyet ve açık alanlar bakımından avantajlar sunarken, çevresel ve bölgesel olumsuzlukları bulunmayan kentsel konutları, bireysel evler kadar cazip hale getirmeyi amaçlıyor. Her bina, dış mekanlarla farklı bağlantılar kurarak ve belirli yaşam tarzlarını yansıtarak çeşitli konut tipleri sunuyor. Bir park yeri platformu üzerinde düzenlenen blokların avluları, sakinlere ortak açık alanlar sunaraketkileşim ve dinlenme imkanı tanıyor.

Önerilen tasarım, caddeden ve lobilerden görülebilen, yeşilliği mineral bir ortamla birleştirenasılı bir bahçe sunuyor. Manastır düzeninde, asfalt yollar ve yeşil alanlarla çevrili park katındaki bahçe, manzara ve biyolojik çeşitliliği artırmak içinçeşitli bitki katmanları barındırıyor. Yaya yolları "cale bordelaise" tarzında düzenlenmiş olup, yeşillendirilmiş alanlar çitlerin yerine geçerek konutlarla bahçe arasında ham bir arayüz sağlıyor.

Amédée Saint-Germain bölgesi, hem görsel olarak çekici hem de çevresel açıdan duyarlı bir niteliğe sahip. Proje, yüksek performanslı yalıtım ve yenilenebilir enerji sistemleri kullanarak enerji verimliliğini artırmayı hedefleyen dikkatlice planlanmış yapı tekniklerine odaklanıyor.