Vagonlardan çalışma alanına dönüşüm: Remise Ofisi
JWA ve Ralf Wilkening Architect, geçmişte at arabalarının konulduğu tarihi yapı ve beraberindeki atölye binasını yeniden işlevlendirdi. Berlin’de yer alan Remise Ofisi, geçmişte zanaatkarlar tarafından kullanılan atölyeleri; tasarımcılar ve programcılar gibi çağdaş üreticilerin kullanımına sunuyor.
Remise, geçmişte at arabaları ve vagonlar gibi araçlar için bir garaj olarak kullanılıyordu. Buna ek olarak zanaatkarlar için atölye kısmı ve konaklama için kiralık apartman dairelerinin bulunduğu ek bir yapı içeriyordu.
Yapı, Berlin’in Prenzlauer Berg semtinde Immanuelkirchstraße’te yer alıyor. 2020 yılında tamamlanan proje, uzun bir süre önce inşa edilmiş olan tarihi yapıya yeni bir soluk getiriyor. Ayrıca yapı, jeolojik olarak, Barnim Platosu'nun kara morenleri üzerine oturuyor.
Mevcut Remise’in yüzde seksenlik kısmı, yüz yıldan uzun bir süre önce inşa ediliyor. 19. yüzyılın sonlarında tamamlanan tarihi bina, neredeyse tüm yapısı ve organizasyon şemasıyla sürekliliğini koruyor. Yerleşik zanaatkarlara hizmet veren atölyenin yanı sıra, yaşam alanı için programlanmış ön ve arka kısım, bu zamana kadar bozulmadan ayakta kalıyor.
Mimar Ralf Wilkening ile JWA Berlin, orijinal atölyenin toplum algısına saygı duyarak Remise'i tasarlıyor. Proje dahilinde, çoğu şey yerinde üretimle oluşturuluyor. Böylece geçmişin fonksiyonları günümüze uyarlanıyor.
Zaman içinde, eski zanaatkarların atölyeleri bırakmasına rağmen, konaklama kısmı işlemeye devam ediyor. Atölyelerin yerine; grafik tasarımcılar, programcılar, planlamacılar gibi çağdaş zanaatkarlar geliyor. Bunun üzerine tasarım ekibi; çok kullanımlı kentsel çevre fikrinin, nihayet yeniden ortaya çıktığını belirtiyor.
Yapının tarihine saygı duyan proje; aynı zamanda, jeolojik unsurları da koruyarak doğal yöntemlerden yararlanıyor. Yapının üzerine yerleştiği Barnim Platosu'nun kara morenleri sayesinde bodrum katı, olası su baskınlarından korunuyor. Böylelikle geçmişten toplanan bilgiler projeye referans oluyor.
Remise'de her biri bir kat boyunca uzanan dört ofis alanı bulunuyor. Açık planlı ofis alanları alçı levha veya cam kullanılarak ayrı ayrı bölünüyor ve çeşitlendiriliyor. Çatı terası, kullanıcıların güneşte vakit geçirmesine olanak tanıyor. Aydınlatma, geniş cam cepheden sağlanıyor.
Remise, betonarme ve ahşaptan yapılmış hibrit bir yapıya dayanıyor. Proje, her iki malzemenin de avantajlarından faydalanıyor. Duvarlar yapısal elemanlar olarak brüt betondan oluşuyor. Ayrıca tüm tavanlarda kompozit yapı tekniğinden faydalanılıyor.
Tavan konstrüksiyonu, iç mekanda açıkta bırakılıyor ve odaların özgün atmosferine önemli ölçüde katkıda bulunuyor.
Harcanan enerji, inşaat süresi ve kullanım ömrü açısından proje öne çıkıyor. JWA ve Ralf Wilkening tarafından geliştirilen proje; ahşap ile hibrit masif yapının, klasik bir masif yapıdan üstün olduğunu ortaya koyuyor.
Proje | Remise Immanuelkirchstrasse Ofisi |
Mimar | Jan Wiese Architekten, Ralf Wilkening Architekt |
Yıl | 2020 |
Alan | 655 m² |
Konum | Berlin, Almanya |
Proje direktörü | Lukas Beer |
Proje ekibi | Alisa Joseph, Pedro Hamon, Hannah Knittel, Luisa Schäfer, Annett Schneider, Christoph Seibt, Aaron Schedler, Jean-Baptiste Bernard, Matic Cerin |
Ahşap Yapı | Kai Vater Zimmerei und Holzbau GmbH & Co. KG, Lutherstadt Wittenberg |
Yapısal mühendislik | fd-ingenieure, Berlin MEP: Ingenieurbüro Dr. Specht, Berlin |
Beton işleri | Hochbau KW Wohn- und Industriebau GmbH, Königs Wusterhausen |
Photographs | Simon Menges |