Uçurum kenarındaki kent: Bing’an Warf
Günümüzde 700 kişinin yaşadığı kentin tarihi, Ming Hanedanlığı'na (17. yy) kadar uzanıyor. Şehir, Qing Hanedanlığı döneminde (18. yy) Yunnan, Sichuan ve Guizhou arasındaki tuz ticareti yollarında, önemli bir ticaret şehri ve feribot terminali haline geliyor.
Bing'an şehrinin yapısı
Bing’an, bir yerleşim yeri inşa etmek için oldukça tehlikeli bir konumda yer alıyor. Uçurumların arasında, derin bir hendek kenarında konumlanan şehir, bu özel konumu nedeniyle güney ile batı ticari yolları arasında, stratejik bir kavşakta, kendi mimari tarzını geliştiriyor.
Nehir seviyesinden 20 metre yüksekte inşa edilen ahşap yapılar, kazık temel tekniği kullanılarak dağlık yerleşim planına oturuyor. Kentin ana planı, köyü eksen alan merkezi bir ticari aksa oturuyor ve "balık kılçığı" planına göre düzenleniyor.
Köyün tam merkezinde yer alan bu ticari cadde üzerinde, birçok tarihi bina da yer alıyor. Yıllardır bakım yapılmaması sebebiyle çökme tehlikesi barındıran bu yapılar, günümüzde mimarlık ofisleri tarafından restore ediliyor ve yeni işlevler kazandırılıyor.
Bu yapılardan bir tanesi de West-line Stüdyo tarafından restore edildi ve yapı ilerleyen günlerde, Kızıl Ordu Anıt Müze’sine ev sahipliği yapacak.
Geleneksel teknikler ile restorasyon
Bölgenin geleneksel mimari tarzını yansıtan ahşap yapılar restore edilirken zıvana tekniği kullanılıyor. Köşe birleşimlerde kullanılan bu yöntem, iki ahşabın birbirinin içine geçirilerek uygulanan bir teknik. Yapılar restore edilirken strüktürel elemanlarda çam ağacı; diğer bölümlerde ise sedir ağacı kullanılıyor. Dış cephede kullanılan ahşap paneller, eski orijinal binadan geri dönüştürülerek tekrar kullanılıyor.