Toprak bloklarla yenilenen asırlık kilise: St. George

Yapı, çok gelişmiş olmayan kırsal bir bölgede yer alıyor.
Yapı, çok gelişmiş olmayan kırsal bir bölgede yer alıyor.

Hindistan’ın Kerala eyaletindeki Hristiyanların ilk kilisesi olan bu yapı, MS 1615’ inşa ediliyor. Yıllar içerisinde ihmal ve bakımsızlıktan dolayı içine girilemez hale gelen kilisenin onarılmasına ve yenilenmesine karar veriliyor. Tasarımını üstlenen mimarlık ofisi Wallmakers, nübyeli kemerler oluşturmak için toprak bloklar kullanıyor. Bununla birlikte kilisenin altar kaidesi ve koridorları, uçan payandalarla destekleniyor.

Tonozlar, yapı boyunca devam ediyor.
Tonozlar, yapı boyunca devam ediyor.

Kilise, bölgedeki küçük bir topluluk için inşa ediliyor. Halkın bu kiliseye dair olan taleplerini gerçekleştirebilmek için bir ekip kuruluyor. Mimarlardan, yükleniciden, duvar ustalarından ve halktan oluşan bu ekip, bir dizi diyalogla tasarım sürecine katkıda bulunuyor.

Yapıdaki gözpencereler (oculus), ışığın içeri girmesini sağlıyor.
Yapıdaki gözpencereler (oculus), ışığın içeri girmesini sağlıyor.

Kilisenin mimarisi, tarihine uygun olarak yenileniyor. Kullanılan malzemenin yapısı gereği oluşan açıklıklar, kiliseye sıra dışı bir görünümün kazandırıyor. Kubbeler, tonozlar ve kemerler; kutsal alanı çevreleyen haçtan süzülen ışık ile büyük bir alanı çevreliyor.

Yapıdaki haç şeklindeki ışıklık, Tadao Ando’dan ilham alınarak yapılıyor.
Yapıdaki haç şeklindeki ışıklık, Tadao Ando’dan ilham alınarak yapılıyor.

Duvar ustaları, Hassan Fathy’nin ustalaştığı zincirleme çalışma yöntemini kullanarak bu yapıların restorasyonu için eğitiliyor. Tasarım ekibi, tarihi yapım tekniğini yeniden yorumlayarak ve yapının sahadaki ayak izini ön planda tutarak kiliseye titiz bir çalışma uyguluyor. Böylelikle kilisenin, çağdaş mimarinin özgün eseri olarak yenilenmesine katkı sağlanıyor.

Kilisenin planı.
Kilisenin planı.

Yapı kesiti.
Yapı kesiti.

Tasarım ekibi, maliyeti az olan ekolojik malzemelerin kullanılması gerektiğini savunuyor. Bundan dolayı kilise; çamur, toprak bloklar, sıkıştırılmış toprak ve sazlık gibi çeşitli malzemeler kullanılarak onarılıyor. Yapının bulunduğu çevrenin doğru analizi ve bölgedeki işçilerin malzemeye yatkınlığı da bu seçimleri onaylıyor.

Tonozların dış mekana açılan kısımlarında desenli ızgaralar yer alıyor.
Tonozların dış mekana açılan kısımlarında desenli ızgaralar yer alıyor.

St. George Ortodoks Kilisesi için yapı tekniklerinden CSEB, Nubi tekniği ve stabilizasyon için Katener yöntemi kullanılıyor. Bir makine yardımıyla toprağın sıkıştırılarak blok haline getirilmesi sonucu CSEB tekniğiyle üretilen tuğlalar, pişmiş tuğlalardan 4 kat daha az kirlilik oluşturuyor.

Tonozların iç mekandan görünümü.
Tonozların iç mekandan görünümü.

Bir diğer yapı tekniği olan Nubi tekniği: çok çeşitli kemerler, kubbeler ve tonozlar oluşturmak için toprak blokları ve kerpiç harcı içeren asırlık bir inşaat tekniği olarak biliniyor. 20. yüzyıl mimarlık tarihine Mısırlı Mimar Hassan Fathy tarafından kazandırılıyor. Bu tekniğin temeli, blokların toprak tutkalı ile birbirine yapışmasından ileri geliyor.

Malzeme rengi bölgeyle uyum sağlayarak doğal bir görünüm oluşturuyor.
Malzeme rengi bölgeyle uyum sağlayarak doğal bir görünüm oluşturuyor.

Kilisenin yapı tekniklerinden sonuncusu olan stabilizasyon için kullanılan katener yöntemi ise; uygulama başlamadan önce kemerin doğru şeklinin sabitleştirilmesine yardımcı oluyor. 20. yüzyılın başlarında, İspanyol Mimar Antonio Gaudi, serbestçe asılı bir zincirin aldığı şekli tanımlamayı amaçlayan bu yöntemi geliştiriyor. Yaygın olarak kullanılan bu yöntem, günümüze kadar aktarılıyor.

Proje

St. George Ortodoks Kilisesi

Yeri

Kochi, Hindistan

Mimarı

Wallmakers

Brüt inşaat alanı

221 m²

Tamamlanma yılı

2016

Yapı malzemeleri

Çamur, toprak bloklar, sıkıştırılmış toprak, sazlık