Tarihi kampüsün karakterini devam ettiren yap: Magdalene College New Library

2014 yılında düzenlenen davetli tasarım yarışmasını Niall McLaughlin Architects kazandı. Yarışma kapsamında mevcutta yer alan ve 1. derece listelenmiş Pepys Library'e ek olarak donanımlı tesisler, bir arşiv tesisi ve bir resim galerisine sahip bir kütüphane isteniyor. Yeni binanın tıpkı kampüsteki diğer tarihi binalar gibi 400 yıl sorunsuz şekilde uzun yıllar ayakta kalabilmesi talep ediliyor. Niall McLaughlin Architects mütevazı formlar ve doğal malzemeler kullanan bir tasarımla istenenlere yanıt veriyor.

Yeni bina oldukça tarihi bir ortamda yer alıyor. Master's Garden'ın kapalı alanı ile Fellows' Garden'ın açık alanı arasındaki sınır duvarı boyunca uzanan yapı, Magdalene Koleji'nin ana kampüsüne son 50 yılda yapılan ilk önemli katkı oluyor. Binanın yerleşimi, üniversitenin manastır kökenlerinden gelişen bina ve meydanlarının dörtgen düzenini sürdürüyor. Tarihi dokuya olan uyumu ile proje 2022 yılında prestijli Stirling Ödülü’nü kazanıyor.

Kütüphaneye avludaki küçük bir kapı aralığından ve yaşlı bir porsuk ağacının altından erişiliyor. Bu gölgeli köşede, çimenliğin kenarında nehrin varlığı hissediliyor. Kampüsteki yeni binanın sadece malzeme ve plan şeması olarak değil peyzaj açısından da tarihle bütünleşmesi amaçlanıyor.

Izgara plan şemasında düzenlenen kütüphanede tavan pencereleri ve kitaplıklarla kaplı okuma odaları bulunuyor. Parçalı alanlar, bitişik bahçelere ve nehre bakan manzaraları çerçeveleyen bir geçit ağı ile birbirine bağlanıyor. Bu sayede peyzaj ve çevre binalar ile kesintisiz görsel ilişki ve gün ışığına erişim sağlanıyor.

Kütüphanenin girişindeki üç kat yüksekliğindeki bir giriş holü, iki kat yüksekliğinde merkezi bir okuma odasına açılıyor. Bu oda daha küçük kare alanlarla çevriliyor. Kütüphane, birbirine geçitlerle bağlanan bir ızgara plan şemasından meydana geliyor. Alanlar arası geçitler; kitaplıklar, okuma masaları ve galeriler olarak işlevlendiriliyor.

Niall McLaughlin Architects yeni kütüphanenin, birbiriyle ilişkili öğelerin mantıksal bir örgüye dayandığını belirtiyor. Izgara plan şemasını vurgulayan tuğla bacalar, bir yandan döşemeleri ve tavana kadar yükselen kitapları desteklerken aynı zamanda binayı havalandırmak için sıcak havayı yukarı taşıyor.

Bacaların arasında yer alan ışıklıklar galerilere gün ışığının ulaşmasını sağlıyor. Sıcak hava yükselirken gün ışığı aşağı, iç mekana erişim sağlıyor. Bu düzenli dizi, dar ve geniş bölgeler arası doğal bir hiyerarşi geliştiriyor. Yatayda gelişen ahşap çatıyı taşıyan tuğla dikey yapının sahip olduğu güçlü tasvir, organizasyon şemasını güçlendiriyor.

Kütüphane binasının maddeselliği ve formu, dayanıklı ve sürdürülebilir bir bina yapma talebinden türetiliyor. Bu kurgu aynı zamanda kolejin mevcut fiziki yapısına uyum sağlıyor. Kampüsteki eski binalar da taşıyıcı tuğla yapılardan, ahşap döşemelerden ve beşik eğimli çatılardan meydana geliyor. Tuğla bacalar manzarayı canlandırırken taş oyma, pencereleri vurguluyor.

Ahşap beşik çatıların iç yüzleri oluklu ahşap panellerle kaplanıyor. Oluklu panellerin desteklediği kırıklı çatı geometrisi, güneş ışığının doğrudan iç mekana nüfuz etmesini ve parlamayı engelliyor. Böylece okuma alanlarının ideal gün ışığı ile aydınlanması sağlanıyor.

Kampüsteki yapıların sahip olduğu tuğla kalitesine uygun tuğla bulmak için özel olarak çalışılıyor. Aynı zamanda, kullanılan enerjiyi en aza indirmek için yenilikçi pasif havalandırma stratejileri kullanılıyor. Modern binanın yapısında yer alan karbon sarfiyatını azaltmak için özel bir ahşap yapı tasarlanıyor.