Tarihi istasyona çağdaş yorum: Scandic Grand Central Helsinki Otel

Eliel Saarinen tarafından 1919 yılında tasarlanan Helsinki Merkez Tren İstasyonu ve İdari Binaları, Fin mimarisinin bir dönüm noktası olarak görülüyor. Ayrıca istasyon, Finlandiya’nın en çok ziyaret edilen mimari destinasyonlarından biri olarak biliniyor.

500 konaklama odası, toplantı ve ziyaret odalarıyla yapı, Finlandiya’nın en büyük otellerinden birini oluşturuyor. Projenin yer aldığı idari binalar restore ediliyor ve yeniden kullanıma uygun hale getiriliyor. Ayrıca yapıda, kuzey istasyonlarını tamamlayan çağdaş eklemeler de bulunuyor.

Futudesign’dan Mimar Aleksi Niemeläinen:“Yeni tasarımın vizyonu, mimarinin en değerli yapılarından birine özen gösterirken çağdaş bir otel deneyimi oluşturmaktı. Eliel Saarinen'in mimarisini tamamen yeni bir bakış açısıyla yorumlayarak hem eski hem de yeni unsurları proje bünyesinde buluşturuyoruz.” şeklinde ifade ediyor.

Yeni plan, orijinal istasyonun tasarımına saygıyla yaklaşıyor. Tasarım ekibi, Eliel Saarien’in girintili cephe tasarımını takip ediyor ve orijinal binanın kenarlarını açık bırakarak tren istasyonunun özgünlüğünü ve tasarım ilkelerini koruyor.

Tren istasyonunun mimarisine sadık kalan Futudesign’ın konsepti, tarihi ve çağdaş mimariyi bir araya getirerek aralarındaki belirgin sınırı yumuşatıyor.

Yapıdaki birçok tasarım detayı, Eliel Saarinen’in orijinal planlarından esinlenilerek oluşturuluyor. Bu esinlenmeler, sokak seviyesindeki ve en üst kattaki kemerli pencerelere uygulanıyor.

Tren istasyonunun cephesine uyumlu tasarlanan duvarların malzemelerinde ise, yapıya görkemli bir görünüm vermesi için beton ve kırmızı granit birlikte kullanılıyor.

Yeni yapıdaki kat yüksekliği, eski idari binasında olduğu gibi 4,5 metre inşa ediliyor. Bununla birlikte, avluya ve oteli çevreleyen Kaisaniemi parkının manzarasına hakimiyet sağlayan tabandan tavana geniş pencereler ile alan, daha da vurgulanıyor.

Eski koridorlar, merdivenler ve orijinal mobilyalar özenle restore ediliyor. Projede, çağdaş mimarinin şaşırtıcı detaylarının yanı sıra eski dönemlere ait izler de görülüyor. Restoranı, kapalı terası, avlusu ve tarihi unsurlarıyla yapı, tarihi ve mimariyi sevenler için ilgi çekici bir seyahat noktası haline geliyor.