Tarihi dokunuşların modern yaşamla uyumu: Apartment S

Her restorasyon projesinde olduğu gibi bu proje sırasında da çeşitli zorluklarla karşı karşıya kalınıyor. En önemli zorluklardan biri, mevcut yapının fonksiyonelliğini korurken, tarihi dokusuna da sadık kalabilmek. Mimarlar ve tasarımcılar, bu dengeyi sağlamak için oldukça titiz bir çalışma gerçekleştiriyor.

Restorasyon sonucunda oluşturulan daire, oturma odası ve yatak odası olmak üzere iki bölüme ayrılıyor. Dairenin içerisinde bulunan iki devasa pencere, oturma odasına gün ışığıyla dolup taşan aydınlık bir atmosfer katıyor. Özellikle beton zeminiyle bu geniş alanın, çatı katının ruhunu yansıttığını söylemek mümkün.

Bu tarihi binanın merdiven koridorları, bir zamanlar hayvanların yük taşıdığı dönemlere dair izler barındırıyor ve dönemin ticari hayatının hareketliliğini anımsatıyor.

Masif meşe kullanılarak oluşturulan mobilyalar, dairenin içerisine sıcaklık ve doğallık katıyor. Ahşap yapı; ısınma ve havalandırma sistemleri ve bununla birlikte mutfak ekipmanları, kütüphane, çamaşır odası ve giyinme odası olmak üzere gerekli tüm teknik unsurları içeriyor. Bu mobilyaların arasında gizlenen teknik ayrıntılar, modern yaşamın gereksinimlerini de eksiksiz karşılıyor. Öte yandan pirinç armatürlerin ahşap ve betonla uyumlu bir şekilde kullanılıyor.

Yatak odasının tasarımı, rahatlık ve huzur arayışını ön planda tutuyor. Cilalı betonla gizlenen duş alanı, bu mekanın organik ve doğal yapısını vurguluyor. Aynı zamanda kaba yontulmuş ahşap kirişler, tarihi bir atmosferin izlerini taşıyor. Bir platform ile yükseltilen yatma alanı, Old Port'da sürekli hareket halinde olan teknelere kuşbakışı bir manzara sunuyor.

Marsilya Limanı'ndaki bu depo binasının restorasyon projesi, tarihi dokunuşların modern yaşamla nasıl eşsiz bir uyum içinde olabileceğini gözler önüne seriyor. Bu proje, hem tarihin korunmasına olan özeni hem de modern yaşamın getirdiği fonksiyonelliği bir araya getiriyor.