Sosyal mesafeli, sürdürülebilir bir ofis: Ecotone
Salon Architects tarafından tasarlanan Ecotone, Yıldız Teknik Üniversitesi Yıldız Teknopark kampüsünde yer alıyor. Teknoloji geliştirme ofisi olarak kullanılan yapı, Covid-19 salgınının getirdiği problemlere; dayanıklı, sürdürülebilir ve yenilikçi bir tasarım önerisiyle yaklaşıyor.
Yarı açık ofislerden oluşan tasarım; tekstil akademisi ve öğretim bloğu arasında yer alarak çok yönlü bir çalışma ortamı sunuyor. Eğitim bölümleri, esnek ortak-çalışma alanları ve toplantı salonlarını kapsayan Ecotone; yeni teknolojilerin geliştirilmesine katkı sağlıyor. Üniversite kampüsünde bulunan hibrit alan, öğrencilere pratik çalışma ortamları sunuyor.
Baş mimar Alper Derinboğaz: "Coğrafi açıdan iki biyolojik topluluk arasında bir geçiş bölgesi olarak adlandırılan Ecotone, ismini; hem bölgenin durumundan hem de mekanların programından alıyor." şeklinde ifade ediyor.
Covid-19 salgını sırasında geliştirilen Ecotone, pandemiye dayanıklı ve sürdürebilir bir ofis ortamı öneriyor. Bireysel ve grup çalışmaları için güvenli alanlar oluşturarak, günümüz ve gelecek ofis tasarımlarına yenilikçi bir yaklaşım kazandırıyor.
Laugier’in, mimarlığın temeli olarak tanımladığı "İlkel Kulübesi’nden" esinlenilen tasarım, basit bir strüktürden oluşuyor. Yapı, temel uygulaması yapılamayan, yüksek deprem riskli ve rüzgarlı bir bölge için tasarlanıyor. Bundan dolayı lamine ahşapla kaplanmış çelik ana çerçeve ve ahşap alt çerçeveler kullanılarak kendi kendini destekleyen bir yapı tasarlanıyor.
Kavisli cam duvarlara sahip tek katlı yapının strüktürünü, zemin ve çatı bağlantılarında genişleyen kolonlar oluşturuyor. Yanal yükleri destekleyen kolonlar aynı zamanda, yağmur suyunu çatı yüzeyinden zemine aktaran içi boş borular olarak kullanılıyor. Dikitleri ve sarkıtları andıran bu ince sütunların yüksekliği, bazı mekanlarda değişiklik gösteriyor.
Plan düzenindeki boşlukların; güneşli günlerde, açık havada toplantı mekanı olarak kullanılabilmesi amaçlanıyor. Tasarım ekibi, yapıyı doğa ile bütünleştiriyor ve doğal havalandırmayı sağlıyor. Mekanik sistemlerin Covid-19 pandemisinde risk faktörü olması sebebiyle, doğal havalandırma yapıyı güvenli bir hale getiriyor.
1.830 metrekarelik ofis kompleksini oluşturan üniteler, dış mekan odaları olarak nitelendirilen ışıklık bahçeleri ile birbirine bağlanıyor. İç ve dış mekanlardaki bitki kullanımı, projeye canlılık katarak doğayı, yapıya entegre ediyor.
Sürdürülebilir bir tasarım olan yapıda, pasif jeotermal ısıtma ve soğutma sistemi kullanılıyor. Drenaj ve soğutma suyu, yenilikçi bir üretim olan ve yağmur suyu aktarımını sağlayan kolonlardan geçiyor.
- "Proje; bireysel ve grup çalışması için hijyen ve güvenli alanlara öncelik veren, daha iyi bir ofis ortamı geliştirmeyi hedefliyor." -Alper Derinboğaz
Proje | Ecotone |
Yeri | İstanbul, Türkiye |
Mimarı | Salon Architects |
Baş mimar | Alper Derinboğaz |
Tasarım ekibi | Egemen Onur Kaya, Ekin Cem Tümbek, Pınar Kömürcü, Emmy Bacharach, Berkay Yücebaş, Tolga Halil Akşahin |
Brüt inşaat alanı | 1830 m2 |
Tasarım yılı | 2020 |
Yapı malzemeleri | Çelik, ahşap, cam |