Şeker Fabrikalarımızın Doğuşu: Cumhuriyetin Şeker Hikayesi
İnsanlığın temel ihtiyaçlarından olan Şeker, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş aşamasında tüm muasır medeniyetlerde olduğu gibi endüstrileşerek üretilmiş ve fabrikaların inşasına büyük önem atfedilmiştir. Uşak, Alpullu ve Turhal şeker fabrikaları, bu iktisadi ve endüstriyel farkındalığın binaya dönüşmüş halleridir. Türk sanayi tarihinde birer dönüm noktası olan bu fabrikaların geçmişini bu yazıda birlikte inceleyeceğiz.
Uşak Şeker Fabrikası, bölge eşrafından Mollaoğlu Nuri’nin girişimlerinin büyük katkısıyla açılan Türkiye’nin ilk pancar şekeri fabrikasıdır. Soyadı Kanunu ile ‘’Şeker’’ soy ismini alan Nuri Şeker, Atatürk ile görüşmeleri yürüten, şeker fabrikasına coğrafyanın uygun olduğunu ileri süren ve dönem yöneticilerini ikna eden isimlerin başında gelmektedir. Sonraki dönemlerde Uşak Şeker Fabrikası’nın ismi Nuri Şeker Uşak Şeker Fabrikası olarak değiştirilmiştir.
Uşak Şeker Fabrikası, Uşak'ta mahalli birçok yatırımcının iştiraki ile 19.4.1923 tarihinde 600.000 TL sermaye ile kurulan '’Uşak Terakki Ziraat T.A.Ş.’' 6.11.1925 tarihinde ilk Şeker Fabrikasının temelini atmış ve fabrika 17.12.1926 tarihinde işletmeye açılmıştır.
Kuruluş çalışmalarının izlenmesi amacıyla Ankara'ya gönderilen Nuri Şeker, sonraları fabrikanın kurucusu olarak anılmaya başlamıştır. Tüm Uşaklıların katkılarıyla kurulmuş olan ve Türk Kurtuluş Savaşı sonrası dayanışmanın bir ürünü olarak ortaya çıkan fabrikanın en büyük ortağı Mehmet Hacım'dır. Sonraki dönemlerde parça parça devletleştirilen fabrika Uşak'ın en önemli kurumlarından biri olma özelliğini korumaktadır. Uşak Şeker Fabrikası. Uşak eşrafından Mehmet Hacım ve arkadaşları tarafından bir anonim şirket olarak kurulmuştur. Cumhuriyet'in kurulması ve gelişmesi döneminde önemli bir kilometre taşı olan fabrikanın kurulmasına Uşak halkı bütünüyle katkıda bulunmuştur.
Alpullu Şeker Fabrikası, Türkiye'nin Kırklareli ilinin Alpullu kasabasında bulunan, temeli 25 Aralık 1925 tarihinde atılan ve 26 Kasım 1926 tarihinde işletmeye açılan şeker fabrikasıdır. Alpullu tren istasyonunun hemen yanında bulunmaktadır. Alpullu Şeker Fabrikası Erken Cumhuriyet döneminde kurulmuş modern fabrikalardan birisi konumundadır. Alpullu Şeker Fabrikası yalnızca bir üretim tesisi değil aynı zamanda modern Türk ailesinin yaşamının kültürel kodlarını yansıtan bir alandır. Fabrika yerleşkesindeki binaların gelişimi ve çeşitliliği genç Türkiye’nin sosyal ve kültürel aktivite sunma çabasını temsil etmektedir.
Uşak Şeker Fabrikası’nın temeli atıldıktan sonra Trakya’da özel girişimcilerin ve bölge milletvekillerinin bir araya gelmesi ile “İstanbul ve Trakya Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi” kurulmuştur. Kısa süre sonra Hükümetten gerekli destek sağlanmış ve Alpullu Şeker Fabrikası’nın kuruluş detayları da belirlenmiştir.
Şirket kurulduktan sonra aralarında Kazım Taşkent’in de bulunduğu bir teknik heyet, Avrupa’da inceleme gezisine çıkmıştır. Bu gezi sırasında Bulgaristan, Romanya, Çekoslovakya, İtalya, Belçika, Hollanda ve Fransa’daki şeker fabrikalarında incelemelerde bulunarak edindikleri bilgilere istinaden bir şartname hazırlanmış ve firmalardan teklif istenmiştir. Gelen teklifler incelenerek Alpullu Şeker Fabrikası Alman Bukau R. Wolf firmasına sipariş edilmiştir. Alpullu Şeker Fabrikası iktisadi bir proje olması dolayısıyla tarımda modernleşmeyi de beraberinde getirmiştir. Halk modern tarımı ve pancar yetiştirmeyi bilmediği için Macaristan’dan gelen ziraat mühendisleri gözetiminde numune tarlalar oluşturularak köylüye pancarın nasıl ekileceği, toprak bakımı ve hasadı gibi hususular bu numune tarlalarda gösterilerek öğretilmiştir. Yöre halkı fabrikada çalışarak ekonomik gelirini yükseltmiştir.
Cumhuriyetimizin ilk fabrikalarından Turhal Şeker Fabrikası, 1934’den beri sadece şeker sektöründe değil, Türk sanayisinin gelişiminde öncülük etmiş, tarıma ve çiftçilere ve bölge insanına güç vermiştir. Gazi Mustafa Kemal önderliğinde 1923 yılında başlayan reformist politikaların başında tarıma dayalı sanayi kuruluşlarının kurulması yer almıştır. Tarımı ve dolayısıyla çiftçiyi kalkındırmanın amaçlandığı bu süreçte kurulan sanayi tesislerinin başında, Birinci Dünya Savaşında şekersizlikten çekilen sıkıntılar nedeniyle Şeker Fabrikaları olmuştur. Atatürk'ün 1937 yılında Pertek'teki hitabelerinde "Şeker Fabrikalarının sayısı yirmiye çıkmaz ve şekeri ekmek kadar kolay alınır hale getirmez isek gürbüz çocuklara hasret kalacağız" belirttiği ileri görüşünden de istifade ederek diğer sahalarda yapılan hamleler, Şeker Sanayiine de tatbik edilmiş ve sanayi bugünkü seviyeye ulaşmıştır.
Muammer Tuksavul, “Doğu’dan Batı’ya” adlı anı kitabında Turhal Şeker Fabrikasının kuruluş hikayesini anlatır. O dönemin çok olumsuz şartlarında bu fabrikayı 9 ay gibi çok kısa bir dönemde üretime geçirir. Toprağa ilk kazma vurulmasından şeker üretiminin gerçekleştirilmesine kadar geçen süre sadece 9 ay olmuştur. Fabrikanın kuruluşunda çalışan Alman mühendisleri yörede kalıp çalışmalarını sürdürmeye motive edebilmek için fabrika yöneticilerinin bulduğu yöntem de ilginçtir. İstanbul’daki Alman Hastanesinin Alman aşçısını Turhal’a getirmeyi başarmıştır. Bir de domuz çiftliği kurmuş, Alman mühendislere Alman aşçının elinden domuz pirzolası yedirerek onların Turhal’da kalmasını sağlamıştır.
Günlük bin ton pancar işleme kapasitesi ile kurulan fabrika, sonraki yıllarda yapılan modernizasyon çalışmaları ile günlük 7 bin 200 ton kapasiteye çıkarılmıştır. İlk yılında 56 bin ton pancar işlenen fabrikada, 2017 yılında yaklaşık 830 bin ton pancar işlenmiştir. 1944 yılında ilçe olan Turhal'ın en önemli gelir kaynağı Şeker Fabrikasıdır. Fabrikanın kampanya döneminde yaratılan istihdam şehir nüfusunun artışında önemli bir rol oynamıştır. Şeker fabrikası sadece Turhal merkezde değil çevrede de tarım faaliyetlerini geliştirmekle birlikte fabrika yan ürünü olan Küspe ve Melas sayesinde et besiciliği ve hayvancılıkta önemli oranda artış sağlamıştır.