Renk ve ışık dengesiyle iyileştiren mekan: Nexus8
Bir travmatoloji ve fizyoterapi kliniği konsepti olan Nexus8, sağlık alanına geleneksel kalıplardan uzaklaşarak yenilikçi bir anlayış getiriyor.
Tıbbi ve psikiyatrik tesislerde, temizlik ve profesyonellik atmosferi oluşturmak için beyaz ve metalik yüzeyler çokça tercih edilir. Ancak bu renk şeması bazı insanlarda, kaygı bozukluğuna ve hastane fobisinin tetiklenmesine sebebiyet verebiliyor.
Mimarlık ve tasarım stüdyosu Magicarch, daha bilinçli bir renk kullanımıyla klinik alanlarda oluşan bu önyargıları değiştiriyor. Maria José Marcos liderliğindeki İspanya merkezli firma, İber Yarımadası'nın güneydoğusundaki Murcia'da travmatoloji ve fizyoterapi kliniği Nexus8 için sıradışı bir iç mekan tasarlıyor.
Proje öncelikle hastaların ve sağlık personelinin 'bakım biçimine' odaklanıyor. İklimsel konfor için işleve göre özel atmosfer oluşturuyor. Konseptin tamamı insanların hormonal tepkilerine dayanan rehabilitasyon tekniklerine dayanıyor. Kliniğin farklı odaları, kullanıcıların bulundukları alana bağlı olarak algıladıkları; ışığın yoğunluğu, yönü ve doygunluğu ile karakterize ediliyor.
Nexus8, hastaların ve personelin ihtiyaçlarına yönelik bir sağlık hizmeti sunuyor. Proje, iyileşme sürecinde merkezi bir rol oynayan çeşitli dokulara ve entegre mobilyalara sahip renkli iç mekanlar ile donatılmış durumda.
Nexus8’in ana girişi, tesisin merkezinde yer alıyor. Bu sayede bekleme alanı ve resepsiyon ana dağıtıcı mekanlar olarak çalışıyor. Yarı saydam ve iyi havalandırılan ana alan, binanın yüksekliğinden ve ışık alma performansından yararlanıyor.
Kliniğin doğu kısmında pembe tonların hakim olduğu rehabilitasyon spor salonu yer alıyor. Melatonini artırmaya yardımcı olan pembe renk, hastaların rahatsızlıklarının azalmasını sağlıyor. Sarı filtreler ise, özellikle kuzeydeki büyük pencerelerin önünde hastanın dinlendiği veya beklediği oturma alanlarında yer alıyor.
Batı bölgesinde, mavi tonlardan oluşan tıbbi müdahale odası bulunuyor. Kortizol seviyesini artıran mavi tonlar, tıbbi müdahaleler sırasında sağlık personelinin konsantrasyonu artırıyor ve personele yardımcı oluyor.
Fizyoterapi odalarında tavan yüksekliği alçak tutuluyor ve hücresel polikarbon duvar kullanılıyor. Hasta bu alanda yarı çıplak olacağından odalarda iklimsel etkiye özellikle dikkat ediliyor.Alçak tavan ve polikarbon duvar, odaların verimli bir şekilde ısınmasını ve havalanmasını sağlıyor. Ayrıca odalar azami hassaslıktaki kontrollü ışıklarla aydınlatılıyor.
Sonuç olarak klinik, kromatik renk ve ışık dengesi üzerine tasarlanıyor. Toplumda çok fark edilmese de birey üzerinde etkisi olan; renk, atmosfer, akustik, ısı gibi görünmez faktörler projede özellikle ön planda tutuluyor. Ayrıca mekanlarda enerji tasarrufu sağlayan donanımlı cihazlar yer alıyor.
Magicarch, mekansal organizasyondaki hava konveksiyonu sayesinde, sürdürülebilir bir tasarım yaptığını ve bunu renk-ışık dengesiyle tamamladığını belirtiyor. Hava konveksiyonu, daha iyi iklim koşullarına katkıda bulunarak enerji ve ekonomi bağlamında tasarruf sağlıyor. Proje böylece ek kaynaklara ihtiyaç duymadan, sürdürülebilir bir kullanım vaat ediyor.
Renkler ve duygular birbirine yakından bağlantılı iki metafor. İnsanların bireysel renk algılarının evrensel olmadığı; kültürel geçmişe, kişisel deneyimlere bağlı olarak değişebildiği bilimsel olarak biliniyor. Buna rağmen araştırmalar, belirli renklerin belirli fizyolojik reaksiyonlarla bağlantılı olabileceğini gösteriyor. Örneğin kırmızı, kalp atış hızını artırabiliyor; mavi, rahatlamaya teşvik edebiliyor; ikisinin kombinasyonu olan mor ise, yaratıcılığı teşvik eden bir denge sağlayabiliyor.