Post-modern bir yapı: Stuttgart Devlet Sanat Müzesi

Stirling bu yapıda, klasik 19. yüzyıl müzelerinin geleneksel tasarım unsurlarıyla modern ve tamamlayıcı endüstriyel malzemeleri harmanlıyor.

Araziyle bağlamsal olarak bütünleşen Stuttgart Devlet Sanat Müzesi, aynı zamanda döneminin sanat ve tasarım anlayışıyla da bir bağ kuruyor. Modern malzemelerle kompozisyon oluşturan Stirling, müze boyunca renkli endüstriyel çelik malzemeler kullanarak 19. yüzyıl sanat ve tasarım anlayışına saygı duyduğunu ifade ediyor. Mimar, bu renkli endüstriyel materyalleri traverten ve kumtaşı ile birleştirerek post-modern bir müze ortaya çıkarıyor.

Müzenin en dikkat çeken alanı, heykel bahçelerini birbirine bağlayan ve açık bir yürüyüş yoluna sahip olan merkezi konumdaki atriyumdur.

Dairesel atriyumun etrafında; halka açık yürüme yolu ile etkileşime giren sütunlar, geçitler, arşitravlar yer alıyor. Stirling’in gözünde halka açık yürüyüş yolu, eğimli araziye oturuyor ve yapı boyunca akan mimari bir manzaraya dönüşüyor.

Girişte fuayeye giden birinci kat terası bulunuyor. Terasın altında ise otopark yer alıyor. Merdivenle yukarı kattaki galerilere ulaşılıyor. Birinci kat terasının ortasında heykeller sergileniyor. Ayrıca bu orta avlu U şeklinde bir blok olarak tasarlanıyor.

Klasik modernizmin etkisi, cam ve beton gibi yapı malzemelerinin kullanımıyla belirgin şekilde göze çarpıyor.

Ana girişte, traverten duvarlara bağlanan mavi renkli çelik bir kafes yer alıyor. Sirkülasyon alanını belirginleştirmek için parlak pembe ve mavi çelik borular tercih ediliyor.