Otel konforunda bir hastane: Waldkliniken Ortopedi Merkezi
Almanya’nın en büyük ortopedi merkezi olan Waldkliniken Eisenberg, Matteo Thun tarafından tasarlandı. Dairesel forma sahip bu yapıda, hastayı misafir gibi hissettirme fikri, hastanenin konseptini oluşturuyor. Buna ek olarak hastane, sürdürülebilir bir yapı olmayı da hedefliyor.
Ortopedi Devlet Orman Hastanesi, İkinci Dünya Savaşı’ndan hemen sonra, savaş gazilerini sessiz bir ortamda tedavi etmek amacıyla kurulmuş. Günümüz ihtiyaçları doğrultusunda yeni bir hasta yatak bloğu inşa etmek isteyen hastane yönetimi tarafından bir yarışma başlatılmış. Düzenlenen yarışmanın sonunda İtalyan mimar Matteo Thun’un projesi seçilmiş.
Hastane ve otel arasında bir fark olmadığı düşüncesinde olan Matteo Thun, otel ve mimarinin birleşiminden doğan hospitektur (misafir) konseptini yapının tasarımıyla harmanlıyor. Matteo Thun, fiziksel alan ve insan refahı arasında olumlu bir ilişki kurduğunu dile getiriyor. Aynı zamanda kullandığı mimari uslüpla, hastaların iyileşmeye teşvik edileceğinden bahsediyor.
Sağlık personelleri ile yakın diyalog halinde olan Matteo Thun ve ekibi, hastaların gerçek ihtiyaçlarını ve personelin bina içerisinde kullanacağı rotaları en verimli şekilde tasarlamaya odaklanmış. Böylece modern bir kliniğin ihtiyaçları ile birlikte biçim, işlev ve tasarım yapıya harmanlanmış.
Waldkliniken Eisenberg binasında, yerel ahşap kullanılıyor. Dairesel formda olan yapı 128 hasta odası ve 246 yatak kapasitesine sahip. Bu odaların yalnızca 13’ü özel hastaları kapsıyor. Ortopedik operasyonlar sonrasında hastalar bu binada ağırlanıyor.
Hasta yatak odalarında, Z şeklindeki plan formu kullanılarak, iki yataklı odalarda mahremiyet sağlanıyor. Aynı zamanda ortak banyo ve veranda kullanımı, istenildiğinde iletişim kurmalarına izin verecek şekilde düşünülmüş. Yapının dairesel formu sayesinde; odalar ve içlerinde bulunan ortak veranda alanlarının tümü, yeşile bakıyor.
Alışılagelmiş hastane düzenine nazaran bu projede; odalar arasında bulunan hemşire bankoları, hasta ve yakınları tarafından görülebilir ve ulaşılabilir bir konumda bulunuyor.
Dayanıklı ve kolay temizlenebilir bir malzeme olan vinil duvar kağıtları, hasta yatak odalarına özel olarak seçilmiş. Bu ve diğer malzemeler için projenin inşası sırasında yapılan 1:1 ölçekli model alanında, malzeme seçimine yönelik uzun toplantılar yapılmış.
Hastane içerisine farklı konseptlerde restoranlar yer alıyor. "La Piazza" adlı restoran, çoğunlukla ayakta tedavi gören hastalara hizmet veriyor. Bolca gün ışığı alan ve yeşil bir avluya sahip olan bu restoran, binanın odak noktasında.
"Restaurant Matteo" adlı gurme restoran ise dışardan gelen misafirlerin ağırlaması için tasarlanmış. Hastane içerisinde yer alan bu çeşitli restoranlarla, kullanıcıların sosyalleşebilmesine de olanak sağlanıyor. Bu durum aynı zamanda onları hareket etmeye de teşvik ediyor.
Verimli, işlevsel ve kullanıcı dostu olan bu bina, üç sıfır konseptine göre tasarlanmış. Sıfır kilometre ile,yapı içerisindeki mekanların birbirine yakınlığı sayesinde, kolay bir ulaşım oluşturulmuş. Sıfır atık ile inşaat sürecinde kullanılan malzemelerin geri dönüşümü ve sıfır CO2 ile de enerji yönetimi sağlanmış.