Mimarlar tarafından tasarımcılar için tasarlandı: London Design District

Knight Dragon tarafından geliştirilen London Design District, Londra'daki Greenwich Yarımadası'nda, Rogers Stirk Harbour + Partners tarafından tasarlanan Millenium Dome'un yakınında yer alıyor. Küçük işletmelere yönelik proje, farklı özelliklere sahip 1800 çalışma alanı içeriyor.

SelgasCano, 6a Architects, Adam Khan Architects, Architecture 00, HNNA, Barozzi Veiga, David Kohn Architects ve Mole Architects’in her biri ikişer bina tasarlıyor. Bölgedeki bina çeşitliliğini artırmak için stüdyolara diğer tasarımların nasıl olduğunun bilgisi verilmiyor. Ortaya özgün tasarımlara sahip 16 binadan oluşan ilgi çekici bir bölge çıkıyor.

London Design District, hizmet etmeyi amaçladığı çeşitli kreatif toplulukları yansıtacak ve ilham verecek yenilikçi bir alan sunuyor. Eklektik yaklaşım bir yandan mimari çatışmalar ve zıtlıklar oluştururken diğer yandan dinamik, ilgi çekici ve heyecan verici bir şehir parçası haline geliyor.

HNNA tarafından vaziyet planı tasarlanıyor. Binaların on iki tanesi sitenin çevresine yerleşirken alanın merkezinde dört binanın çevrelediği kamusal bir meydan bulunuyor. Binaların bir bütün olarak Londra’nın genel şehir dokusunu sürdürmesi hedefleniyor. Ziyaretçilerin keşfetme, köşelerin arkasına bakma ve avlularda oyalanma dürtüsünü hissetmeleri hedefleniyor.

Barozzi Veiga - A1, D4

Barozzi Veiga binaları ikiz olarak tasarlıyor. Cilalı alüminyum cepheler, gün boyunca hareket eden ve her mevsim farklı görünen güneşi yansıtıyor. Binalar çevresindeki sokakları ve avluların manzarasını tekrarlıyor. Her iki bina da fotoğrafçılar, sanatçılar ve heykeltıraşlar düşünülerek tasarlanıyor. Bu grupların hayal güçlerini serbest bırakacak ferahlıkta geniş iç mekanlar oluşturuluyor. Düz hatlara sahip binalar, büyük pencereleri, dış merdivenleri ve yüksek tavanları ile dikkat çekiyor.

6a Architects - A2, B2

6a Architects, binaları tüm benzerlik ve karşıtlıkları ile birebir benzer tasarlıyor. Mimarlar Amerikalı sanatçı Richard Artschwager'ın Formica heykellerinden ilham alıyor. Zemin katları oldukça geniş bina hacimleri, tek taraflarından daralarak yükseliyor. Alt katlarda depo benzeri geniş salonlar oluşurken üst katlarda uzun ve dar stüdyo alanları yer alıyor. Büyük elmas pencereler, binanın cephesine alacalı bir desen ile hareket katıyor.

Adam Khan Architects - A3, B3

Adam Khan Architects’in ham görünümlü tasarımları, Greenwich Yarımadası'ndaki yapı dokusunu yansıtıyor. A3, bölgenin merkezinde bir beton monolit olarak heykelsi bir görünüm sergiliyor. B3 ise Op Art'tan ilham alan bir cephe tasarımı ile göz kamaştırıyor. Her iki bina da stüdyo alanları sağlıyor.

David Kohn Architects - A4, B4

A4 ve B4 binaları, parlayan bir çift minyatür saray gibi görünüyor. Her iki yapıda ağır kırmızı kagir temeller üzerinde ızgara desenli yeşil camlı cepheler yükseliyor. A4 üzerindeki klasik ışıklı çatı tabelası, insanları Design District’e çekiyor. Mimari tasarım klasik dönemlerden esinlenmesinin yanında diğer dönemlere ve fikirlere gönderme yapıyor. Yoğun bir şekilde süslenmiş Venedik tüccar sarayları ile Robert Venturi ve Denise Scott-Brown’ın tasarladığı Amerikan Midwest'in yol kenarı mimarisi harmanlanıyor.

SelgasCano - B1, C4

SelgasCano, şeffaf ve yarı saydam malzemeler kullanarak iki hafif görünümlü bina tasarlıyor. Yemek alanı olarak kullanılan C4, tırtıl şeklindeki metal yapısıyla geceleri parlayarak tüm bölgenin odak noktası haline geliyor. Binanın içinde yükselen ağaçlar üst kata gölge sağlıyor. B1’de benzer bir doğa ilişkisi kuruluyor. Çalışma alanları içeren binadaki kış bahçesi, kiracıların yeşillikler arasında çalışmasına olanak tanıyor.

Architecture 00 - C1, D1

Architecture 00, her iki binada oluşturduğu iç ve dış mekan ilişkisi ile çalışanların hayal gücünü ortaya çıkarmayı amaçlıyor. Çatı, farklı sporlar için bir kort olarak tasarlanıyor, ayrıca bir etkinlik alanı olarak da kullanılıyor. Teraslar dinlenme yerleri veya açık çalışma alanları olarak geliştiriliyor. İç mekanlar, kullanıcıların değişen ihtiyaçlarına uygun olması için esnek şekilde planlanıyor.

Mole Architects - C2, D2

Mole Architects, iki farklı karaktere sahip bir bina tasarlıyor. D2, gaz alevi gibi yeşilin farklı tonlarını sunan cephesiyle dikkat çekerken C2 ise ziggurat misali üst üste binen hacimlerden oluşuyor. Her iki bina metal paneller ile kaplanıyor. Ahşap strüktür ile inşa edilen binalar, yenilenebilir düşük karbon özellikleri ile öne çıkıyor. C2, yiyecek ve içecek sektöründe çalışanlar için bir test mutfağı ve stüdyolar içeriyor, D2 ise stüdyo ile bir ofis alanı sunuyor.

HNNA - C3, D3

HNNA’nın tasarımları temiz görünümlü beyaz cepheleri ve geniş açıklıklarıyla dikkat çekiyor. C3’ün dalgalı hacmi, iç mekanlarda asimetrik boşluklar oluşturuyor. Dalgalı cephesindeki pencereler, Design District ve çevredeki parkın birçok farklı manzarasını sunuyor. En üst kat çalışanların açık havada vakit geçirmesi için geliştiriliyor.