Mimar Hayreddin tarafından Bosna Hersek'te inşa edilen zamansız yapı: Mostar Köprüsü
Mimar Sinan'ın öğrencisi Mimar Hayreddin tarafından Bosna Hersek'in Mostar şehrine inşa edilen Mostar Köprüsü, yapım ve onarım hikayesi ile dikkatleri üzerine çekiyor.
Birçok tarihi eser, fotoğraflarda göründüğünden daha güzeldir; işte Mostar Köprüsü de onlardan birisi. Yapı, Mimar Sinan'ın öğrencilerinden birisi olan Mimar Hayreddin tarafından 1567 yılında tasarlandı.
Kanuni Sultan Süleyman döneminde yaptırılan köprü 427 yıl boyunca insanlığa hizmet verdi. 1993’te Bosna Savaşı sırasında bir Hırvat topçu ateşiyle yıkıldı. Köprünün yıkılması ile birlikte yapımında kullanılan tekniklerin bazılarını da ortaya çıktı.
Mostar Köprüsü'nün eski hâline uygun olarak yeniden inşası çalışmaları; TİKA, UNESCO ve Dünya Bankası'nın desteğiyle gerçekleştirildi. 2001’de köprünün yeniden inşası başladığında, 1994’teki bombardıman sonrasında nehre gömülen taşların yeniden kullanılmasına karar verildi. Ne yazık ki bu taşların yalnızca yüzde 10'u bulunabildi. Yeni kullanılacak taşların, 427 yıl önceki köprü estetiğine uyabilmesi için biraz işlenmesi gerekiyor. Gerekli olan bu el işçiliğini de Türk ustalar yapıyor.
Oldukça ağır olan köprünün belirli bir açıya sahip kemerli formunun bir sebebi var. Yükün en tepesindeki taştan bir alttakine aktarılması için bu formu alıyor. Fakat bu da yeterli değil; taşları birbirine tutturacak harç da köprünün ağırlığından ve diğer hareketli yüklerden kaynaklanan baskı sonucunda taşları bir bütün olarak tutmakta yetersiz kalabilir.
Neyse ki Mimar Hayreddin'in bu probleme de çözümü var. Taşlara destek vermek için demir çubuklar kullanan mimar, her taş bloğunun merkezindeki delikten geçen demir çubuklar ile bu taşın diğer taş ile birleşimini sağlamlaştırıyor. Fakat burada başka bir problem daha ortaya çıkıyor: demirin paslanması.
Hava koşulları ve taşlar arasından sızan sularla demirin paslanmasını önlemek için bu form bir şekilde korunmak zorunda. Fakat taşın içindeki metal malzemeler sudan nasıl korunacak?
Mimar Hayreddin bu problemi de şu şekilde çözüyor: Her taş bloğunun yüzeyinden merkezindeki deliğe kadar ulaşan küçük kanallar açılıyor ve bu kanalların içine kurşun dökülüyor. Böylece kurşun demir çivilerin üzerine yapışıp koruyucu bir tabaka görevi görüyor.
Birçok problemin hala çözümsüz kaldığı modern çağda bile bütüncül tasarım anlayışını geliştirmekte zorlanıyoruz. Mimar Hayreddin ise yıllar öncesinde estetikten ödün vermeden bu tasarımı ortaya çıkarıyor.