Mihrap ve minberde ince işçilik: Aydınoğlu Mehmed Bey Camii
AydınoğluMehmet Bey Camii, Aydınoğlu Beyliği’ninen erken tarihli yapılarından biri. Güneydoğucephesinde bir aslan heykelininyer aldığı cami,turkuaz ve mor çinilerle süslümibrabıyla dadikkatçekici bir tasarıma sahip. Ayrıca iç mekanda yer alan ve hiççivi kullanmadan tasarlanan minber, kündekari tekniğininuygulandığı sayılı örneklerden. Ahşapoyma ve kabartmalarla süslenen buminberinkapıları1993 yılında Londra’ya kaçırıldı.
İzmir’in Ödemiş ilçesinin mahallesi olan Birgi, Bozdağ eteklerinde bulunuyor. Birgi bölgesi; Firg, Lidya, Pers, Bergama Krallığı, Roma, Bizans, Selçuklular, Menteşe Beyliği, Aydınoğlu Beyliği ve Osmanlı olmak üzere pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış. Aydınoğlu Mehmet Bey, 1308 yılında Birgi’yi topraklarına katarak beyliğin merkezi haline getirdi.
Mehmet Bey tarafından 1312-13 yılında Aydınoğlu Mehmet Bey Camii, bir diğer adıyla da Birgi Ulu Camii inşa edildi. Camiyle birlikte aynı tarihlerde inşa edilen medrese ise günümüze ulaşamadı.1334 tarihinde Mehmet Bey’in ölümü üzerine caminin avlusuna, batı yakasına oldukça yakın bir mesafede, kare planlı bir türbe ekleniyor. Türbede; Mehmet Bey’in oğulları İsa Bey, Gazi Umur Bey ve Bahadır Bey’in sandukaları bulunuyor. Cami, medrese ve türbeleriyle külliye düzenlemesini andırıyor.
Eğimli bir arazi üzerine inşa edilen Aydınoğlu Mehmet Bey Camii, kare planlı ve mihraba dik beş sahınlı olarak düzenleniyor. Sahınların üzeri ise ahşap malzemelerle eğimli bir çatı oluşturacak şekilde kurgulanıyor. Camide moloz taş, kesme taş, mermer ve tuğla olmak üzere pek çok farklı malzeme bir arada kullanılıyor.
Minare, caminin güney batı köşesine inşa ediliyor. Minare gövdesinde sırsız ve sırlı firuze renkli tuğlalar kullanılarak zikzak ve baklava motifi uygulanıyor.
Caminin güneydoğu köşesinde devşirme aslan heykeli yer alıyor. Devşirme, daha önce farklı bir yerde kullanılan öğenin yeni bir yapıya ekenmesine deniyor. Özellikle Sekçuklu döneminde sıklıkla rastladığımız figürlü süslemenin Beylikler döneminde de görülmesi bu geleneğin kısmen devam ettiğini gösteriyor. Ancak Osmanlı döneminde ise figürlü süslemenin kullanımını hemen hemen hiç görülmüyor.
Caminin kuzey ve doğu cephede olmak üzere iki taçkapısı buluyor. Birkaç basamakla ulaşılan doğu taçkapısında madalyon ve gülbezeklerle sade bir süsleme düzeni görülüyor. Kemerin hemen üzerinde inşa kitabesi bulunuyor. Kitabenin üzerinde kabartmalı çerveve içerisinde iki satırlık Tövbe suresi 18. Ayet yazılı: “Allah’ın mescidlerini ancak Allah’a ve âhiret gününe inanan, namazını kılan, zekâtını veren ve yalnız Allah’tan korkup çekinen kimseler imar edebilirler. İşte bunların doğru yolu bulanlardan olmaları umulur.”
Kuzey taçkapı, doğu taçkapısına benzer kopmozisyonda olup basamaklarla ulaşılıyor. Mermer kaplanan taçkapı sade bir düzenlemeye sahip. Sivri kemerli açıklığa; zıvana geçmeli taşlar, gülbezekler ve madalyonlarla hareketlilik sağlanıyor. Kemerin orta noktasındaki taşta ise hayat ağacı motifi yer alıyor. Kemerinin üzerinde caminin Aydınoğlu Mehmet Bey tarafından 712 yılında yapıldığına dair iki satırlık inşa kitabesi bulunuyor. Son olarak üç yönden kapıyı çevreleyen yeşil üzerine sarı altın yaldızlı yazı bordürüyle süsleniyor. Kuzey ve doğu taçkapısı üzerinde bulunan ahşap sundurma, yapıyla eş zamanlı olmayıp sonradan ekleniyor.
Yapı eğimli bir araziye bulunuyor ve kuzey giriş açıklığından girildiğinde onbir basamak aşağı inilerek ancak harim zeminine ulaşılıyor. Caminin eğimli bir araziye konumlanmasından ötürü cephelerde bulunan pencerelerde de kot farkı bulunuyor. Harimde dikey sahınları ayıran on beş sütun yer alıyor. Harim tasarımı Selçuklu dönemi mimari düzenmesine benzer biçimde uygulanıyor.
Güney duvarın ortasında mihrap yer alıyor. Mihrap önü kubbe kemerinin kuzeye bakan yüzünde firuze ve patlıcan moru renklerde birbirine geçmeli çini süsleme ve sülüs yazı bordürü görülüyor. (Haşr suresi 22-24)
Haribe girildiğinde çini kaplamalı mihrap oldukça göze çarpıyor. Mihrap turkuaz ve koyu mor renkte olup Allah’ın Beka sıfatını anımsatan sonsuza dek devam eden çok kollu yıldız ve geometrik formlar bulunuyor. Mihrabın zemini turkuaz renkte olup üzerindeki motifler patlıcan moru olduğundan iç içe rumiler, beş ve sekiz kollu yıldızlarların ön plana çıktığı bir düzenleme görülüyor.
Mihrabın üzerinde bulunan kitabede Ali İmran suresi 39. ayet bulunuyor. Ayetin meali: “Zekeriyya mabedde durmuş namaz kılarken, melekler ona şöyle seslendiler: "Allah sana, kendi katından bir sözün gerçekleştiğini doğrulayacak, efendi, iffetli, dürüst ve erdemli bir peygamber olacak olan Yahya'yı müjdeliyor.". Kitabe çevresinde ve mihrap önü kubbesinde yer alan alçı kabartma çiçek, yaprak ve üzüm gibi barok özellikteki süslemlerin sonraki yıllarda yapıya eklendiği düşünülüyor.
Aydınoğlu Mehmed Bey Camii’nin ahşap kündekari tekniği ile yapılan bir minberi bulunuyor. Kündekari, ahşap parçaların yapıştırılmadan veya çivi kullanmadan zıvanalara geçirilmesi tekniğine deniyor. Oldukça emek gerektiren kündekari tekniğiyle yapılan Birgi Ulu Camii minberi, yaklaşık on yıl sonunda tamamlanıyor. Minber rumi, palmet, sekiz, altı, ve on kollu yıldızların kabartılması ve sonsuzluk kompozisyonu içeriyor. Geometrik formlarla sonsuzluk düzenindeki tasarımların İslam dinindeki tevhid inancına dikkat çekiyor. Aynı zamanda minberde hadis içerikli yazı bordürleride yer veriliyor. Kündekari takniğine sahip minber ustası Muzafferü’d-Dün Bin Abdü’l-Vahid bin Süleyman’dır. Orijinalinde boyalı olmayan minberin son yıllarda bir bölümü altın yaldızla boyanıyor.
Oldukça değerli süslemelere sahip minberin 1993 yılında kapısı çalınıyor. Minber kapısı 2 yıl sonra 1995 yılında İngiltre Londra’da bulunuyor. Kapı tekrar camiye getirilerek yerinde muhafaza ediliyor. Çalınan minber kapıları üzerinde şu hadisler yazılı; “Allah mescidlerine devam edenleri sever” ve “Amellerin en güzeli açları doyurmaktır.”
Aydınoğlu Mehmed Bey Camii’nin ahşap minberinin yanı sıra pencere kapaklarıda da ince işçilik gerektiren ahşap oyma kompozisyonları oluşturuluyor. Sekiz pencerede bulunan kapaklarda hadislere, oymalı bitkisel ve geometrik süsleme tasarımlarına yer veriliyor.
Birgi, son zamanlarda haftasonları yoğunluğun artmasıyla halkın önemli bir uğrak noktası oldu. Sizin de yolunuz düşerse Birgiyi gezip, Aydınoğlu Mehmed Bey Camii’ni ziyaret etmenizi tavsiye ederim.