Lavantalar arasındaki şeffaf yapı: Çin-Fransız Bilim Parkı Kilisesi

Fransa’nın Empresyonizmin doğduğu topraklar olması kilise tasarımında önemli bir ayrıntı olarak değerlendirilmiş. Kilisenin sade ve basit görünmesini isteyen tasarımcılar; inşaat sırasında kullanılan malzeme ve inşaat teknikleri ile geleneksel kilise formunu yeniden yorumlamış ve kutsal mekanın en saf halini yansıtmayı amaçlamışlar. Bu sayede kilise mor lavantalar arasındaki beyaz rengiyle ışıktan bir parça haline gelebilmiş.

Mimarların amacı da aslında tam olarak bu. Çin’de inşa ettikleri bu kilisenin Fransız mimarisini ve ruhunu temsil etmesini istiyorlar. Bu amaca yönelik olarak geleneksel teknik ve yöntemlerden uzaklaşarak ışık ve gölgenin keskin sınırlarını ortadan kaldırmaya çalışıyorlar.

Shanghai Dachuan Architects kilise tasarımı ile ilgili şunları aktarıyor:

Kiliselerin mimarisinin asırlık gelenekleri var. Ama biz bu çerçeveden çıkmak istedik. Bizim için asıl soru, kutsal saflığı maddi yapı yoluyla nasıl ifade edeceğimizdi? Sonunda harika bir fikrimiz vardı: yapıyı görsel olarak yok etmek. Çin-Fransız Bilim Parkı Kilisesi şeffaf bir kilisedir."

Kilisede hedeflenen sadelik ve saflık ile farklı iki kültürü entegre eden tasarım ekibi; geleneksel Katolik kilisesi imajı ile ışık gölge oyunlarını birleştirerek empresyonist ve modern dönemin özeliklerini kullanıyor. Bu sayede ışık süzmeleri arasında kaybolabilen şeffaf bir kilise elde ediliyor.

Karanlıkta ise ışık metaforu içten aydınlatılarak kullanılıyor. Proje mimarları tapınma mekanlarının aslında ışık ile çalıştığını ve formun ikincil özellik olduğunu vurguluyorlar.

65m²’lik bu küçük kilise farklı uzunluklardaki alüminyum çubukların çelik strüktür ile birleştirilmesiyle oluşuyor. Bu sayede taşıyıcı sistem alüminyum çubukların arasına gizlenirken çubuklar havada asılı duran elemanlar haline geliyor. Çelik ve alüminyum sitemin bütünleşmesiyle oluşan boşluklu yapısı sayesinde iç ve dış birbirine karışıyor.

Tasarım ve uygulama aşamaları arasındaki kısa zaman dilimi özellikle malzeme seçimini önemli hale getirmiş. Çelik çerçeveyi sarması için alüminyum tercih edilmesinin nedeni; yüksek kaliteli, uzun ömürlü, korozyona dayanıklı, çevre dostu bir malzeme olması ve zamandan tasarruf sağlaması.

Kısıtlı zaman ve bütçe, tasarımcıları tasarımın en başından itibaren, yaygın, basit ve zaman-bütçe tasarrufu sağlayabilecek seçeneklere yönlendirmiş. Bu nedenlerden dolayı tasarımcılar; ekolojik tasarımın öneminin arttığını vurguluyor ve ortaya çıkan tasarımda malzemelerin ritmi ile kilisenin tanrısallığı ifade edilirken ışık oyunları ile de saf ruhun temsil edildiğini belirtiyorlar. Ayrıca; mimarinin şiirsel tarafının somut bir karşılığı olan projenin tam bir sanat eseri olduğunu ifade ediyorlar.