İstanbul’da butik otel dönüşümü: Meltem Beach & Rooms

Meltem Beach & Rooms, Avrupa-İstanbul bağlantı yolu ile Marmara Denizi kıyı hattı arasındaki mesafenin daraldığı bir alanda bulunuyor. Oda birimleri parsel sınırlarına, karşılıklı ve yan yana gelecek şekilde konumlandırılıyor. Karşılıklı yerleştirilen odaların arasında oluşan geniş iç avlu, denize doğru açılıyor. Proje zamanla, odaların önüne eklemlenen çardaklar ve avluya yapılan sert zemin ile bugünkü halini alıyor.

Eskiden kamp alanı olarak kullanılan bölgenin inşaatı 1975 yılında yapılıyor. Uzun bir geçmişi olan yapı, bugünün ihtiyaçlarına ve halihazırdaki yerleşim planına göre dönüşerek kıyı siluetindeki yerini koruyor. Bundan dolayı, yenileme çalışmaları sırasında yapısal elemanları ana hatlarıyla korunan yapının; doluluk boşluk oranı ve peyzaja bağlı fonksiyonları göz önünde bulunduruluyor.

Alanın İstanbul için önemli bir tatil bölgesi olması ve İstanbul- Avrupa ulaşımını sağlayan ana aks üzerinde yer alması gibi etmenler; yapının ilk etapta günübirlik kullanılma fikrini destekliyor. Devam eden yıllarda ise yapı, kamp alanı ve motel kullanımına uygun olarak yenileniyor. Ardından, bugünün ihtiyaçları ve talepleri göz önünde bulundurularak plaj kullanımının ön plana çıkarıldığı 22 odalı butik bir otele dönüştürülüyor.

Dönüşümle birlikte ortaya çıkan fonksiyonel ihtiyaçlar doğrultusunda iç mekana; resepsiyon, lobi, toplantı odası, restoran, mutfak, teras alanı, personel odası gibi butik otel konseptine uygun yeni mekanlar ilave ediliyor.

Karşılıklı ve art arda olarak yerleşen oda birimlerinin her biri, merkezdeki iç avlu ve sirkülasyon alanına bakıyor. Odalara eklenen verandaların ayrık ve özel mekanlar oluşturabilmesi için iç avlunun merkezinde yürüme aksı ve bu akstan teraslara ulaşım sağlayan patika yolları tasarlanıyor. Aksın dışında kalan peyzaj düzenlenmesi, yürüme yollarını ön plana çıkarıyor ve denize açılan bir peyzaj koridoru oluşturuyor.

Ayrıca odalardaki teraslardan, yan oda birimlerine ve iç avluya doğrudan bağlanılabiliyor. Odalar arası oluşturulmak istenen ayrımı desteklemek için ise, yarı geçirgen bölücü duvarlar ve perdeler kullanılıyor. Geçmişte kısmen mevcut olan bölme duvarlar, kullanıcılara teras ve deniz arası görsel temasın kurulmasına imkan verecek şekilde genişletiliyor.

Yarı geçirgenliğin hem denizle görsel ilişkisi sağlaması hem de odaları birbirinden ayırmaya devam edebilmesi için duvarlar üzerinde boşluklar açılıyor. Bununla birlikte duvarlar, eğik bir açı oluşturacak şekilde tasarlanıyor.

Projenin ana konsepti olan yarı geçirgen duvarlarla; iç-dış, ışık-gölge, dolu-boş ilişkileri istenilen mekanlarda kullanılıyor ve böylelikle yapıda süreklilik sağlanıyor. Bölücü duvarların yanı sıra, verandaların önünde kullanılan perdelerle; oda ve avlu kullanımı birbirinden ayrılıyor ve kullanıcılara özel alanlar sunulmuş oluyor.

Yapının iç mekan tasarımında; plaj kullanımının öne çıktığı, sadeliğe önem verilen mekanlar oluşturuluyor. Odalarda opak cephelere banyo birimleri yerleştiriliyor ve yatak yönleri denize bakacak şekilde konumlandırılıyor. Yalın bir tasarıma sahip olan odaların iç mekanında kullanılan mobilyalar ise kullanıcıların günlük ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri sadelikte tasarlanıyor.