İnsan - bilgisayar etkileşimi nedir?
İnsan-bilgisayar etkileşimi (HCI), bilgisayar teknolojisinin tasarımına ve özellikle kullanıcılar ve bilgisayarlar arasındaki etkileşime odaklanan çok disiplinli çalışma alanlarından oluşuyor. Bu sistem bilgisayar arayüzlerinin kullanılabilirliğini artırarak insan bilgisayar etkileşimini geliştirmeyi hedefliyor. Kullanılabilirlik ise sosyal ve kültürel değerlere göre değişen bağlantılar zincirinden oluşuyor. Bu sebeple bu etkileşimde kullanıcı hareketleri mercek altına alınarak farklı perspektiflerden inceleniyor.
İnsan bilgisayar etkileşimi terimi ilk kez 1983 yılında yayımlanan The Psychology of Human Computer Interaction adını taşıyan kitapta Stuart K. Card tarafından kullanılıyor. HCI başlangıçta bilgisayarlar ile ilgiliyken süreç boyunca neredeyse tüm bilgi teknolojisi tasarım biçimlerini kapsayacak şekilde genişliyor.
Tıpkı Apple Macintosh, IBM PC 5150 ve Commodore 64 gibi makinelerin toplumda değişen sayılarda evlerde ve ofislerde kullanılmaya başlaması gibi, HCI 1980'lerde kişisel bilgisayarların üretilip kullanılması ile ortaya çıkıyor. İlk zamanlarda kelime işlemcileri, oyun birimleri ve hesaplama gibi genel kullanımlar için tüketicilere gelişmiş elektronik sistem hizmetleri sunuyor. Zamanla bilgisayarların artık yalnızca uzmanlar tarafından kullanılan oda boyutunda, pahalı araçlar olmaktan çıkması ve herkes için erişilebilir bir hal alması ile insan-bilgisayar etkileşimi yüksek oranda artarak günümüze kadar geliyor.
Birçok uzman HCI’yı, bilgisayar ve kullanıcı arasındaki etkileşimin insandan insana, açık uçlu bir diyaloga benzemesi gerektiği fikrini yaygınlaştırmanın önemli bir aracı olarak görüyor. İnsan bilgisayar etkileşimi tasarımcıları genellikle arayüzleri tasarlıyor. Araştırmacıları ise genellikle yeni tasarım metodolojileri, farklı cihazlar deneme, etkileşim paradigmalarını keşfetme, etkileşim üzerine model ve teoriler üretme gibi çalışmalar gerçekleştiriyor. Apple’ın konuşan akıllı asistanı Siri ve Google’ın artırılmış gerçeklik projesi Glass, insan bilgisayar etkileşimi deneyiminin günlük hayatta uygulanabildiği en başarılı örneklerini oluşturuyor. HCI, teknolojinin hayatımızda her alana daha fazla girmesi ile akıllı ev aletlerimizi bile artık bir arayüz içine sığdırıyor.
John M. Carroll HCI’nın gelişimi için; “…Artık HCI'yı bilgisayar biliminin bir uzmanlık alanı olarak görmek mantıklı değil. HCI, bilgisayar biliminin kendisinden daha geniş ve çeşitli hale geldi. HCI, bireysel ve genel kullanıcı davranışının ilk odak noktasından, sosyal ve kurumsal bilgi işlem sistemine kadar, yaşlılar, bilişsel/fiziksel engelliler ve tüm insanlar için erişilebilirliği mümkün olan en geniş insan deneyimleri ve etkinlikleri yelpazesini içerecek şekilde genişledi. Masaüstü ofis uygulamalarından başlayarak oyunlar, öğrenme ve eğitim, ticaret, sağlık ve tıbbi uygulamalar, acil durum planlama ve müdahale ile iş birliğini ve topluluğu destekleyecek sistemleri içerecek şekilde genişledi. İlk grafik kullanıcı arayüzlerinden, sayısız etkileşim tekniği ve cihazı, çok modlu etkileşimler, model tabanlı kullanıcı arayüzü belirtimi için araç desteklerini kapsayacak şekilde geniş bir yelpaze oluşturdu.’ diyor.