Fethiye’nin simgesi haline gelmiş Amintas Ören Yeri
Fethiye'nin simgesi haline gelen Amintas Kaya Mezarları, Likya Uygarlığı’nın en değerli kültürel miraslarından biri olarak öne çıkıyor. Bu anıtsal mezarlar, M.Ö. 4. yüzyıla tarihleniyor ve kayalara oyulmuş tapınak biçimindeki yapılarıyla dönemin mimari ustalığını gözler önüne seriyor. Sarp yamaçlara inşa edilmiş bu etkileyici yapılar, sadece bölgenin tarihi zenginliğini yansıtmakla kalmıyor, aynı zamanda Likya dönemine ait sosyal ve kültürel yaşam hakkında da önemli ipuçları sunuyor. Amintas Mezarı'nın ihtişamı, bölgenin geçmişine tanıklık eden en güçlü simgelerden biri olarak ziyaretçileri kendine çekiyor.
Dünyanın pek çok yerinde bulunan ve hem turistler hem de arkeolojik çalışmalar açısından büyük önem taşıyan mezar kalıntıları, önemli bir turizm potansiyeline sahip. Özellikle “kral mezarları” olarak adlandırılan ve yapıldığı döneme dair birçok bilgi sunan bu kalıntılar, tarihi açıdan da büyük değer taşıyor. Bugünkü yazımıza konu olan Amintas Ören Yeri, bu özellikleriyle Telmessos antik kentine ait bilgiler sunuyor olmasının yanı sıra tarihi önemiyle dekültür turizmi açısından öne çıkıyor. Fethiye'nin sembolü haline gelmiş kayaya oyulmuş kral mezarları, şehir merkezinden görülebiliyor. Bu mezarların en büyüğü ise Amintas'a ait olan mezar olarak öne çıkıyor. Şehir merkezi yakınındaki AmintasÖren Yeri’nde MÖ 4. yüzyıla ait Likya döneminden kalma, dik kayalık bir yamaçta kayalara oyulmuş, üçü tapınak tarzında, diğerleri ise sivil mimariyi yansıtan birçok kaya mezarı bulunuyor ancak kuzeye bakan ve aşağıdaki ovadan rahatlıkla görülebilen en ünlüsü, Hermapias'ın oğlu Amintas'a ait olan mezar olarak biliniyor.
Amintas kaya mezarları, şehre hâkim bir tepede konumlanıyor. Dönemin şartları göz önüne alındığında, böylesine sarp tepelere yapılan bu mimari eser insanlarda hayranlık uyandırıyor. Aynı zamanda bu eserleri ziyaret edenler, doğa yürüyüşü, fotoğrafçılık ve manzara seyri gibi birçok farklı etkinliği de gerçekleştiriyorlar.
Amintas’a ulaşmak için yaklaşık yüz adet düzgün basamak tırmanılıyor. Buradan Fethiye şehir merkezi ve deniz manzarası etkileyici bir şekilde görünüyor. Bu mezarlar, statüsü yüksek kişiler için yapılmış olup, oyulması ve işlenmesikolay kayalardan oluşturuluyor. Bu mezarlar, doğal kayalara oyularak yapılıyor. Mezarların en etkileyici ve görkemlisi olan Amintas, aşağıdaki düzlükten rahatlıkla görülebiliyor ve yaklaştıkça büyüklüğü daha da etkileyici hale geliyor ve ziyaretçilerde hayranlık hissi uyandırıyor. Sol taraftaki sütunun ortasında, M.Ö. 4. yüzyılalfabesiyle“herpamiasoğlu amintas” yazıyor ancak bu kişinin kimliği tam olarak bilinmiyor. İlçede ziyaret edilmeye değer birçok lahit mezar bulunuyor. Bunlar arasında en önemlisi Likya dönemine ait olan kaya mezarı, özellikle Amintas, öne çıkıyor. İki katlı olan bu mezarın ön yüzünde, ahşap kirişleri andıran dörtgen oymalar ve gotik tarzda kemerli bir kapak yer alıyor.
Tapınak tipi mezarlardan biri olan ve halk arasında “Kral Mezarı” olarak bilinen ve ören yerine ismini veren Hermapias Oğlu Amintas'ın Mezarının, diğer mezarlara kıyasla nispeten daha iyi durumda olduğu görülüyor. Doğu ante duvarınınortasında yer alan 'Hermapias Oğlu Amintas' yazısı nedeniyle Amintas Mezarı olarak adlandırılan bu mezar, M.Ö. 4. yüzyıla tarihleniyor ve anteler arasındaki iki sütunun bulunduğu tapınak tipi olan in antis planına sahip bir yapının kayaya yansıtılmış halini oluşturuyor. Mezara ulaşmak için bir patika inşa ediliyor, ardından uzun bir merdiven ve basamaklı bir krepidoma ile tamamlanıyor. İyon sütunları, kalker kayadan yontulmuş olup hemen dikkat çekiyor. Sütunların iki yanında, mezar odasının doğuda sol, batıda sağ olmak üzere ön duvarları bulunuyor. Her duvarın üst kısmında üç adet amblem bulunuyor. Batıdakiön duvardaki amblemler ise ana kayadan sızan yeraltı suları nedeniyle aşınıyor. İyon tarzı sütunların üzerinde, iki basamaklı bir arşitrav (sütunların üzerindeki yatay kiriş) ve onun üstünde geisipodes (yatay çıkıntı süslemeleri) yer alıyor. Pedimentlerde (üçgen alınlık) ayrıca akrolitler bulunuyor, bunlardan biri tamamen yok olmuş, diğer ikisi ise kısmen zarar görmüş durumda bulunuyor.
Mezarın cephesi, epigrafik teknikler kullanılarak kayaya oyuluyor. Amintas Kaya Mezarı ve doğusunda yer alan, aynı dik yamaç üzerindeki diğer mezarlar, Likya Bölgesi'nin metal ve ahşap işçiliği hakkında en iyi fikir veren örnekler arasında bulunuyor. Mezar odasına giriş bölümünde, dört ana panele ayrılmış bir kapıtasviri yer alıyor. Odanın içinde ise düz ve kaba bir şekilde işlenmiş tavan ile üç adet kline (antik dönemlerde ölülerin yatırıldığı, yatak benzeri taş platformlar) bulunuyor. Telmessos Antik Kenti, Likya Uygarlığı’nın en önemli şehirlerinden biri olarak tarihi zenginliği ve mimarisiyle dikkat çekiyor. 18. ve 19. yüzyıllarda birçok seyyah, Telmessos Antik Kenti’ni ve Amintas da dahil olmak üzere kaya mezarlarını ziyaret ederek bölgenin zengin tarihini keşfediyor. Fransız arkeolog ve gezgin Charles Texier, 1850'lerdeTelmessos'u ziyaret ediyor ve bu kaya mezarlarına ait çizimler yapıyor. Pek çok antik kenti keşfetmiş bir arkeolog olarak tanınan Texier, Amintas Kaya Mezarı'nda yaptığı incelemeleri kanıtlamak amacıyla lahitin sol üst köşesine ismini yazıyor.