Fantastik bir dünya: Neo-Chemosphere

Neo-Chemisphere çalışması, Los Angeles'taki uçan daireler ve fütüristik konutların uzay çağı vizyonunu hatırlatan Amerikalı mimar John Lautner'a bir gönderme niteliği taşıyor. Neo-Chemosphere, bu iki tasarımcının ilk ortak çalışması olan yıpranmış, kayalık bir bağlamdan ortaya çıkan gerçeküstü, monokromatik yeşil bir iç mekan serisi olan Villa Ortizet'in ardından geliyor.

İki tasarımcı, Covid-19 krizine ve iklim değişikliğine tepki olarak evlerini Marsilya Calanques'in denize bakan bir yerinde, dünya dışı fantastik bir arkeolojik sit alanında hayal ediyorlar. Pembe bir dünyanın sahnelendiği insan merkezli bir ortam tasviri gerçekleştiriyorlar. Modernizm ve bilim kurgu arasında denge kuran tasarım alanı, aynı zamanda 70'lerin ortalarında ortaya çıkan sinematografik görsel efektlerine de referans veriyor.

145 m²'lik bir alan içerisinde evin strüktürü, kayalar arasına sıkışmış beton bir dikme üzerine yerleştirilen 14 metre çapında bir sekizgen olarak planlanıyor. İç mekan ise dışarıdaki pembe ortamla kontrast oluşturmak için tamamen beyaza boyanmış. Değişken iç mekan tasarımında; yatak odası alanı, ince bir perde aracılığıyla diğer alanlardan ayrılıyor. Yaşam alanı ile hayali mekan arasında kalan bu proje, doğayla entegre bir inziva alanı oluşturarak barınma üzerine çağdaş bir yorum sunuyor. Tasarımcılar, mimari ve kullanıcı arasında metafiziksel bir ilişki kurmaya çalışıyor.

Alien, 2001: A Space Odyssey, Star Wars veya Rollerball gibi yapımlar, bu çalışmanın ana ilham kaynakları arasında yer alıyor. Bu ikonik gösterimler, gerçeküstü bir şekilde betimlenen geleceğin ilk biçimleri olarak düşünülüyor. Burası bir bakıma yalnızlığın güzelliğini, beklenmedik renkler sunan doğanın estetiğini ve denizlerin ötesinde yeni bir dünyayı düşünme imkanı sunuyor.