Etkileşimin daim olduğu bir eğitim merkezi: Shantou Üniversitesi Sağlık Fakültesi (SUMC)

Üniversitenin orijinal binası şehrin tarihi ve yoğun sirkülasyonlu bir bölgesinde yer alıyor. Bu sebeple bulunduğu bölgede, gelişme ve büyüme imkanı bulunmayan üniversite için yeni bir bina tasarlanıyor. Kent merkezinden 12 km uzaklıkta bulunan yeni yapı, tıp fakültesinin ana merkezi olarak hizmet veriyor.

1980’lerde kurulan Shantou Üniversitesi’nin yeni kampüsü, üç tarafı yeşil tepelerle çevrili bir vadiye yerleştiriliyor. Son olarak Herzog de Meuron tarafından tasarlanan bina, kampüs içerisinde kullanılan ana aksa dikey yönde yerleştiriliyor. Kuzey yönünü arkasına alan bina, avlunun rüzgar koridoru olmasını engelliyor. Böylece binanın kısa cepheleri de, doğu ve batıya çevrilerek güneş ışınlarından fayda sağlıyor.

Yapıya giriş, ana kampüs kapısına bakan doğu tarafında bulunan büyük bir merdivenle sağlanıyor. Bu merdivenle okulun öğretmenleri, öğrencileri ve ziyaretçileri, üçüncü katta yer alan ve yapının odak noktası olan avluya ulaşıyor. Aynı zamanda avluya ulaştıklarında onları yapının batısında bulunan yeşil manzara karşılıyor.

İçerisinde sınıflar, laboratuvarlar, klinik beceri ve eğitim merkezleri, ofisler gibi birçok birimi barındıran yapıda bu alanlar, benzerlik ve farklılıklara göre yerleştiriliyor. Tüm birimler, çekirdekteki dairesel kesitli büyük avluya açılıyor. Bu avlu 100 metre uzunluğunda olup yapının kuzey ve güney cephelerini kapatacak şekilde tasarlanıyor.

Mimarın "podyum" olarak adlandırdığı devasa avlu içerisinde, birçok etkinlik düzenlenebiliyor. Yeterli güneş ışığını alabilen avlu aynı zamanda rüzgardan ve yağmurdan korunan bir alan oluşturuyor. Böylece yarı açık alanda yapılan etkinlikler kesintisiz bir şekilde devam edebiliyor.

100 metre uzunluğunda kesintisiz devam eden kuzey ve güney cepheleri, kampüsün yakınlarında bulunan havalimanının ve otoyolun gürültüsünü engelliyor. Yapıda kullanılan beyaz cephe kaplaması ve güneşlikler sayesinde, pasif güneş enerjisinden faydalanılıyor.

Şaşırtmalı yerleştirilen döşeme plakaları, her katta açık balkonları oluşturuyor. Aynı zamanda bu döşemeler; merdivenler ve koridorlar gibi kamusal alanların doğal ışıkla aydınlanmasını ve doğal yolla havalandırılmasını sağlıyor. Her katta kullanılan yatay pencereler, yapının içerisinde bulunduğu vadinin,panoramik bir şekilde görülmesi için tasarlanıyor.

Yaklaşık 2600 öğrenciyi barındıran fakülte binasında, disiplinler arası eğitimin teşvik edilmesine önem veriliyor. Halka açık olan podyum haricinde, binanın kuzey ve güney cephelerine yerleştirilen üç teras, ortak kullanıma uygun tasarlanıyor. Kullanıcıların birbiriyle etkileşime geçebilecekleri bu mekanlar, kampüsün zemininde bulunan yeşil tropikal alana açılıyor.

Podyumun hemen altında,300 kişilik bir konferans salonu ve üç adet oditoryum yer alıyor. Bu alanlara binanın içinden ve dışından erişim sağlanabiliyor. Binanın güney tarafındaki iklim kontrollü araştırma laboratuvarları, otoyoldan gelen gürültüyü engellemek için konumlandırılıyor. Küçük ölçekli sınıflar için ise daha sessiz bir ortam olabilmesi için kuzey kısmı tercih ediliyor.