Duvar resimleriyle dikkat çeken bir yapı: Soma Emir Hızır Bey Camii
Dıştan oldukça sade görünen Emir Hızır Bey Camii içerisinde bir hazine saklı. Camide duvar süslemesi olarak; sivil mimari, havuz, cami, natürmort, bitki ve gemi olmak üzere sanat galerisine benzer biçimde yoğun duvar resimleri görüyoruz. Figürsüz olarak düzenlenen resimler büyük oranda manzara niteliği taşıyor.
Hızır Bey Camii Manisa’nın Soma ilçesinde bulunuyor. Caminin son cemaat yerinde yer alan kitabesinden inşa tarihinin 1791-92 olduğunu öğreniyoruz.
Soma Hızır Bey Camii'nin kareye yakın dikdörtgen bir planı bulunuyor. Ana mekan sekiz köşenin yükselttiği kırma çatı altında bağdadi kubbeyle örtülüyor. Harimin doğu batı ve kuzey yönleri revakla çevriliyor. Caminin son cemaat yeri, doğu cepheden başlayarak batı cepheye kadar yapıyı sarıyor. Son cemaat yerine ve harime giriş sağlayan ikişer açıklığa yer veriliyor. Caminin kuzey cephesinde bağımsız, yapıyla eş zamanlı olmayan minaresi bulunuyor.
Cami duvarlarında kagir malzeme kullanılmış olup yapıda yoğun miktarda ahşap malzemeye de yer veriliyor. Doğu batı ve kuzey cephelerde camiyi saran son cemaat yeri görülüyor. Son cemaat yeri ahşapla örtülerek dışa taşkın sundurmalı gölgeliği bulunuyor. Son cemaat yerinde ahşap ayakların taşıdığı barok profilli dalgalı kemerler kullanılıyor.
Son cemaat yeri duvarları oldukça yoğun biçimde kalem işi süslemelerle kaplanıyor. Harime giriş, kuzey cephe ortasında dikdörtgen kesitli ahşap giriş açıklığıyla sağlanıyor. Açıklığın hemen üzerinde dışa çıkıntılı balkona benzer biçimde mükebbire yer alıyor. Mükebbire, müezzinin tarafından son cemaat yeri veya avluda namaz kılan cemaate imamın tekbirlerini ilettiği balkona benzer dışa çıkıntılı bölüme deniyor. Mükebbireler özellikle batılılaşma dönemi Osmanlısında büyük boyutlu camilerinde rastlıyoruz. Soma Hızır Bey Camii’nde yer alan mükebbirenin alt dolgusunda armut, nar, elma gibi meyveler ve kıvrımlı bitkisel motiflerlerin sandıktan çıkar biçimde işlendiği görülüyor. Aynı zamanda mükebbirede yer yer barok etkili kıvrımlı bitkisel süslemelerde bulunuyor.
Giriş açıklığının doğusunda yer alan pencerenin alınlığında Medine tasviri ve benzer şekilde girişin batısındaki pencere alınlığında da Mekke tasvirini görüyoruz. İki manzara resmi kalem işi süslemeli dalgalı kemerle çerçeveleniyor. Bu duvar resimleri sıva yaşken yapılarak fresko tekniği uygulanıyor. Tasvirlerin ufuk çizginin bulunması, merkezi noktada Kabe’nin yer verilmesi, bölgenin coğrafi koşullarına uygun biçimde bitkisiz resmedilmesi, sıra sıra evleriyle gerçekçi olması için özen gösterildiğini fark ediyoruz.
Son cemaat yeri kuzey duvarına yerleştirilen iki mihrabiyenin iç yüzeyinde ve alınlığında dikkat çekici süslemeler görülüyor. Mihrabiyelerin alınlık bölümlerinde kartüş içerisinde verilmiş inşa kitabesi yer alıyor. Batı mihrabiyenin iç bükey kısmında istirdye motifi ve alt bölümde ise çift minareli kubbeli cami tasviri buluyor. İç bükey alana yapılan resimlerin daha meşakkatli olması bakımından bu süsleme dikkat çekiyor.
Son cemaat yerindeki pencere alınlıklarında barok etkili dalgalı hatlarda duvar süslemelerine yer verildiği görülüyor. Son cemaat yerinin batı cephesinde kadınlar mahfiline çıkmayı sağlayan merdiven bulunuyor. Ahşap girişin üzerindeki kadınlar mahfiline girişi balkona benzer biçimde dışa çıkıntılıdır. Kuzey cephedeki mükebbireye oldukça benzer biçimde olduğu görülüyor.
Batı cephedeki son cemaat yerinin batı duvarında mihrabiye tepeliğinde natüralist çiçekler, altın sarısı renkte bordür ve perde motifiyle zengin bir duvar süslemesi görülüyor. Mihrabiye içersine iç bükey biçimde yerleştirişmiş cami, ev ve ağaçlı manzara resmi dikkat çekiyor.
Caminin harim bölümüne geçtiğimizde tüm duvarlardaki zengin süslemeler oldukça dikkat çekiyor. Harimde bulunan duvar süslemelerin bir çoğu cami inşasıyla birlikte yapılırken yakın zaman içerisinde de geriye kalan bölümlerde doldurularak boş yer bırakılmayacak biçimde duvarlar süsleniyor. Bu sebeple eski süslemelerle günümüzdeki süsleme eklentilerinin bir arada olduğunu görüyoruz. Aynı zamanda pencerelerin az oluşundan, duvarları kaplayan süslemelerden ve resimlerin koyu renginden ötürü harimin çok aydınlık olmadığını söylemek gerekiyor.
Basık kemerli sekiz köşeli kubbe içerisinde tipik barok süslemerileriyle karşılaşıyoruz. Yuvarlak ve dalgalı kemerli çerçevelerinin etrafında kıvrımlı bitkisel, çiçek ve meyve süslemeleri bulunuyor.
Harimin kuzey giriş açıklığının alınlığında barok kıvrımlı süsleme içerisinde bir fıskiyeli havuzlu kasır kompozisyonu bulunuyor. Kasrın bahçesinde ağaçlara ve çardaklara yer veriliyor. Bu bakımdan detaylı bir çalışma olduğunu görüyoruz.
Harim merkezini üç yönden saran iki katlı ahşap ayakların desteklediği revak bölümü yer alıyor. Revak duvarlarının tamamında panolar içine alınan barok kartuşlar ve vazodan çıkan çiçek kompozisyonları görülüyor. Buradaki kalem işleri büyük oranda yapıyla eş zamanlı olmayıp yakın geçmişte eklendiği düşünülüyor.
İkinci katta bulunan kadınlar mahfilinin ardından dışa çıkıntılı locaya benzer biçimde ikinci mahfil bulunuyor. İkinci mahfilin zemine bakan yüzeylerinde dikkat çekici kalem işi manzara resimleri görülüyor. Özellikle kuzey cephe mahfil locasında liman tasvirinde; deniz üzerindeki gemiler, kale ve üst üste resmedilen kent tasviri yer alıyor. Büyük boyutu resmedilen gemilerin yanında kayıkların ise daha küçük verilmesiyle nispeten perspektife uygulandığını görüyoruz. Resmeden sanatçının yakın bölgedeki Çeşme, Kuşadası, Bodrum ve Foça’dan esinlendiği de düşünülüyor. Camilerde liman ve gemi tasvirlerine sık rastlanmadığından oldukça dikkat çekici bir kompozisyon görüyoruz.
İkinci mahfilde gemi tasvirinin yanında barok hareketli madalyon süslemelerin ardından yine figürsüz doğa içerisinde köşkler, konaklar, köprüler, kuleler, fıskiyeli havuzlar, çeşmeler, çardaklar ve vazodan çıkan çiçek kompozisyonlarını görüyoruz.
Soma Emir Hızır Bey Camii’nin mihrap duvarında da zengin süslemeler devam ediyor. Mihrap nişinin çevresinde yoğun miktarda barok etkili kıvrımlı süslemelere ve köşelerde de meyve natürmortlarına yer veriliyor. Mihrap alınlığında Kelime-i tevhid yazılı. Mihrap nişinde ise “Yaratanların en üstünü olan Allah'ın şanı ne yücedir” (Müminun suresi 14. Ayet) yazılmıştır. Son cemaat yeri mihrabiyelerinde olduğu gibi mihrap nişinde de cami tasviri bulunuyor.
Caminin bir diğer dikkat çeken kısım ise edirnekari tekniğiyle yapılan minber oluyor. Edirnekari, ahşap üzerine yapılan kalem işi süslemeye deniyor. Minber panolara bölünerek içlerinde meyve ve bitkisel süslemeli kalem işi komposizyonu oluşturuluyor. Minber köşkünü ise baldaken tarzda dört sütun taşıyor. İzmir - İstanbul yol güzergahı üzerinde bulunan Manisa’nın Soma ilçesindeki Emir Hızır Bey Camii’ni ziyaret edip, özenle yapılan yoğun süslemeleri detaylıca incelemenizi tavsiye ediyorum.
Ayrıca caminin detaylıca anlatıldığı videonun linkine buradan ulaşabilirsiniz.