Doğayla entegre bir konut: Casa Atibaia

25 MART 2021 , PERŞEMBE 11:00

Konut yemyeşil bitki örtüsüyle çevrili, geçirgen bir tasarım önerisi sunuyor.

Brezilya’nın modern mimari akımından etkilenerek tasarlanan Casa Atibaia, doğanın içinde yer alıyor. Peyzajla şekillenen bu hayali kütle, tamamen camdan oluşan kütlesiyle oldukça dikkat çekiyor.

Maison de Sable'ın kurucusu Charlotte Taylorve ni.acki'nin kurucusu Nicholas Préaud, ilk kez aynı projede yer alıyorlar. Tasarım, Brezilya modernizminden detaylar barındırıyor.

Casa Atibaia, peyzajın içinde şekil buluyor.

Gerçek ve sanal mekân algısını silikleştiren hayali kütle, peyzajla birlikte şekilleniyor. São Paulo’da, Atibaia nehri üzerinde yer alan Casa Atibaia; doğayla entegre tasarımıyla kullanıcıya ağaçların içinde yaşayan bir ev sunuyor.

Ormanın içerisine gizlenmiş bu evin tasarımında, Lina Bo Bardi’nin modernist mimarisinden izlere rastlanıyor. İtalya doğumlu Brezilyalı Mimar Lina Bo Bardi’nin Casa de Vidro adlı tasarımından etkilenerek tasarlanan Casa Atibaia, aynı zamanda yapının strüktürel ilkelerini de kullanıyor.

Casa de Vidro, ince pilotiler tarafından desteklenen betondan ve cam bir hacimden oluşuyor. Yapı, Brezilya modernizminin önemli bir örneği olarak kabul ediliyor.

Taylor ve Préaud'un modern orman evi, mevcut palmiye ağaçlarının etrafında içe doğru kıvrılarak bir avlu oluşturuyor.

Modern ev, çevredeki bitki örtüsüyle şekillenerek kıvrılan geniş, organik bir iç avluya açılıyor.

Organik bir şekle sahip olan avlu, iç ve dış mekan arasındaki boşlukta bir köprü oluşturuyor. Böylece, iç ve dış mekân entegrasyonu sağlanıyor.

Avlu, evin iç mekanlarının estetik bir şekilde ayrılmasına yardımcı oluyor.

Mevcut doğanın içine inşa edilen yapı için peyzaj, evin destekleyici bir unsuru oluyor. Sınırlar, peyzaj tarafından belirleniyor.

Mutfaktaki taştan oluşan kahvaltı adasını, ahşap sandalyeler çevreliyor.

Akışkan formları, ferah mekân algısı ve süslemeden uzak, yalın tasarım anlayışının hakim olduğu yapıda; kayaların doğal bir taşıyıcı eleman olarak kullanılması ile modern tasarıma brütalist bir etki sağlanıyor.

Kayalar iç mekânı önemli ölçüde kaplıyor. Özellikle de banyo ve giyinme odası, tamamen bu kayaların oyularak şekillendirilmesiyle tasarlanıyor. Daha küçük kayalar, mobilya unsurları olarak işlev görüyor.

Oturma odasında, kıvrımlı bir kanepe, birkaç özel tasarım koltuk ve akordeon katlamalı, gölgeli bir zemin lambası yer alıyor.

Evdeki mobilyalar da özenle seçiliyor. İç mekân tasarımında, Pierre Augustin Rose, Charlotte Perriand ve Pierre Chapo gibi antika parçalar ve çağdaş elemanlar bir arada kullanılıyor.

Destekleyici görevi gören bazı kayalar, iç mekânı da şekillendiriyor. Kitaplıklar, yatak başlığı ve toprak vazolar için sergi kaidesi gibi işlevsel unsurlara uyarlanıyor.

İç ve dış mekân arasındaki sınırların bulanıklaştırıldığı bu tasarım deneyi, Brezilya modernizminin özünü oluşturan konforlu mekân anlayışını ve evde olma hissini destekliyor.